Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Erzurum'a gelen Feyzioğlu, Erzurum Barosu’nda kentte görev yapan gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Adli yıl açılış konuşmasında gündeminde bu konunun olduğunu ifade eden Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Toplumsal şiddetle mücadele etmek zorundayız. Bu toplumsal şiddetin mağduru aynı zamanda avukatlar. Ayda en az bir avukatımızın başına feci bir olay geliyor. Trafiğe çıkın, çocuklarınızı kazasız belasız gelsin diye dualarla gönderiyorsunuz. Ya da bir kavgaya karışmasın, bir kaza kurşununa uğramasın, başına bir vahşinin levyesi inmesin diye ödünüz kopuyor. Bu ülkede herkes, çoluğu, çocuğu, eşi ve kendisi için endişe duyuyor. Demek ki bir toplumsal şiddet var ve tırmanışta. Bunu televizyon dizileriyle, filmlerle çözmemiz lazım, kreşten itibaren meseleye el atmamız lazım."
‘BİR KALEMDE 250 BİN GENÇ AVUKATA YENİ İŞ İMKANI YARATIYORUZ’
"Katılan da, katılmayan da bizim baş tacımızdır. O yüzden bizim aramızda bazı polemikler çıkartmak isteyenler var biliyorum. Bizim önümüzde çok önemli bir mesele var. Bizim hayatımız buna kilitlenmiş durumda o da Yargı Reformu. İki baromuz bizi olağan üstü kongreye çağırdı. Arkadaşlarımıza, biz hangi suçu işledik de karşımızda bazı sevgili arkadaşlarımız böyle bir tepki gösteriyor. Sizin aracılığınızla tüm Türkiye duysun, tüm meslektaşlarım da bilgi sahibi olsun. 10 bin değil, 100 bin değil, sadece bir kalemde 250 bin genç avukata yeni iş imkanı yaratıyoruz. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde var."
Özellikle genç avukatlara iş imkanı bulduklarını belirten Feyzioğlu, bu çalışmalardan bazı kesimlerin rahatsız olduğunu dile getirdi.
‘25 BİN STAJYER AVUKAT VAR KÖLELİK ŞARTLARINDA ÇALIŞTIRILIYOR’
Genç avukatların aç ve işsiz olduğuna dikkati çeken Metin Feyzioğlu, "47 bin meslektaşım 5 yılın altında biliyor musunuz ve bunların işi yok. Ben çekiyorum bunun derdini. Her gün bu dert bize yansıyor, başkanıma yansıyor. Bu ülkenin baro başkanlarına yansıyor ve Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde buna çözüm buluyoruz. 25 bin stajyer avukat var kölelik şartlarında çalıştırılıyor. Hepsine ücretli çalışma imkanı ve sigortalı olma imkanı getiriyoruz burada" diye konuştu.
"Hakikaten gazeteci olduğu için, gazetecilik yaptığı için mi tutuklu, yoksa gazeteci kisvesi altında terör örgütünün üyeliğini ve propagandasını yaptığı için mi tutuklu? Bunu birbirinden ayıracak muhteşem bir mekanizma getiriyoruz" ifadesini kullanan Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Bu mekanizmayı getirdiğimizde birilerinin altından neyi alıyoruz biliyor musunuz, 'tutsak gazeteci' söylemini alıyoruz. 'Türkiye'de düşünce tutsak edilmiştir', 'Türkiye bir diktatörlüktür' söylemini o halıyı çekip alıyoruz. Türkiye'ye diktatörlük diyecekler ki Türkiye'ye yönelik her senaryoyu yurt dışında pişirip bu topraklarda hayata geçirecekler. Çok büyük sorumlarımız var ama çözmek zorundayız, bize dayatılarak değil, biz çözmek zorundayız. Düşünce özgürlüğünü güvence altına almak için çok önemli iki adım atılıyor. Bir düşünce özgürlüğüyle ilgili her suçun Yargıtay denetimine tabi olması. İki, hakimlerin tayin ve terfilerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin ilke kararlarına uygun davranmaları."
‘BİN TANE SORUNU ÇÖZMEK İÇİN ALMAN ŞANSÖLYESİ İLE Mİ GÖRÜŞMELİYDİK?’
Özgürlükleri güvence altına alacak düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anlatan TBB Başkanı Feyzioğlu, "Biz, avukatların, stajyer avukatların, 82 milyon vatandaşımızın bin tane sorununu çözmek için Alman Şansölyesi ile mi görüşmeliydik, o zaman mı alkışlanacaktık? Bu sorunları çözmek için İngiliz başbakanına mı gitseydim? Elbette Türkiye'yi kim yönetiyorsa ona gittik, gideceğiz. Gittiğimizde hüsnü kabul gördük mü, gördük. Telaş nedir?" değerlendirmesinde bulundu.