Olay, 29 Ağustos günü Karabük Cumayanı köyünde meydana geldi. Ellerinde tespih dolu poşetler bulunan kimliği belirsiz 2 kadın, Saliha Karakuş’un evinin kapısını çaldı.
Kadınlardan biri evin dışarısında kalıp gözcülük yaparken, diğeri Karakuş'a ‘Kimsesiz çocuklara yardım için tespih topladıklarını' söyleyerek, tespih istedi. Saliha Karakuş da tespih verdi.
Geri döndüğünde soyulduğunu fark eden Karakuş, jandarmanın yolunu tuttu. Jandarma peşine düştüğü kadınların, güvenlik kameralarından eşkallerini belirledi.
Saliha Karakuş, büyü yapıldığı söylenerek kandırıldığını anlatarak, "İki tane tespih verdim. ‘Beni eve buyur etmiyor musunuz?’ dedi. Eve girdi. ‘Sana büyü yapmışlar, onu çözeceğim. Bir ip getir’ dedi. İpi paramparça etti, ‘Dilek tut’ dedi. Ben de ‘Allah’ım umre nasip etsin’ dedim. Eşimin, oğlumun ve benim iç çamaşırlarımı, bohçanın içine koydu. ‘Yüklü paran var, getir’ dedi. ‘Yok’ deyince ‘Altının var’ dedi. Altınlarımı getirdim. Kolumdaki bilezikleri, kulağımdaki küpelerimi bohçanın içine koydum. Evde olan arkadaşımla bana arkamıza dönmemizi istedi. Üzerime üfledi. Beni ve arkadaşımı evden çıkartıp, kapıyı kilitledi ve 'yarım saat sonra aç' dedi.
‘BENİ OĞLUM KURTARDI’
Aynı şekilde dolandırılmaya çalışan Ümran Misoğlu ise "Önce bana geldiler. ‘Tespih istiyoruz, bağış yapacağız’ dediler. İki tespih verdim. Eve girdiler. Büyü yapıyorlardı. Tam bileziği çıkardım, yere koydum, küçük oğlum Beytullah gelip, ‘Bunlar hırsız’ dedi. Oğlum beni kurtardı" diye konuştu.