Ağıralioğlu, yaptığı yazılı açıklamada "Adli Yıl Açılışı Yargının ev sahipliğinde yapılır" vurgusu yaptı.
Açıklamada “Türk Yargısının yeni döneminin açılış töreninin, aynı yargı tarafından denetlenebilecek bir beşer olması münasebetiyle, Sayın Cumhurbaşkanının ev sahipliğinde ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı gibi Yargısal Faaliyet Mekânı olarak tanımlanmamış, tanımlanamayacak bir mekânda yapılmasını da isabetli bulmuyoruz” ifadelerine yer verildi.
İYİ Parti’den yapılan açıklama şu şekilde:
“Adli Yılın öncelikle gerçekten “ADİL” bir yıl olmasını diliyoruz.
Ancak İYİ Parti olarak bizim, ivedi ve öncelikli temennilerimiz var.
Hukukilik ve ahlâkilik” tariflerinin birbirini tamamlayabildiği, ritüel ve görüntüden ziyade, adalet duygusunun tamir edildiği ve meşruiyetin de tesis edildiği bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
Türk Milleti” adına verilen kararların, bağımsız, irtibatsız ve iltisaksız Türk Yargısının, Türk Milletinin adalet, hukuk ve hakkaniyet duygularına katkı sağlayarak, adaletin yüceltilmesini temenni ediyoruz."
'KUTLAMA YAPAR GİBİ AÇILIŞ YAPMADAN ÖNCE ATILMASI GEREKEN ÇOK ADIM VAR'
Bu nedenle;
Türk Yargısının yeni döneminin açılış töreninin, aynı yargı tarafından denetlenebilecek bir beşer olması münasebetiyle, Sayın Cumhurbaşkanının ev sahipliğinde ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı gibi Yargısal Faaliyet Mekânı olarak tanımlanmamış, tanımlanamayacak bir mekânda yapılmasını da isabetli bulmuyoruz. Zira; Bağımsız Yargının en öne çıkan özelliği, herkesin adalet önünde eşit olacağını millete hissettirmesidir.
En zayıf ile en güçlüyü; vatandaş ile Cumhurbaşkanını mahkemede eşit edebilecek kadar bağımsız olduğu vakit yargımız, nerede toplandığı mevzusunun bir ehemmiyeti olmaz! Yargı, bağımsız ve tarafsız olamadıktan sonra Yargıtay'da açılış töreni olsa ne olur? Devlet, teamüller ile yaşar. Doğru olan geleneklerin de yaşatılmasıdır. Hükûmet Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, milletvekilleri Meclis’te, yargı Yargıtay'da toplansın. Usûle riayet esasa hürmetin gereğidir.
Ülkenin Cumhurbaşkanı Yardımcısının bile, “yargıya güven %38” dediği bir ülkede kutlama yapar gibi açılış yapmaktan önce, liyakat/adalet/hesap verebilirlik/şeffaflık özelinde atılması gereken birçok adım vardır.
Yargının ağırlaşan iş yükünün hafifletilmesi; avukatlarımızın aciliyet kesbeden ve kangrenleşen problemlerinin çözümü; KHK mağduriyetlerinin artık bir çözüme kavuşturulması; takipsizlik ve beraat kararı alanların hayatlarına geri dönebilmeleri; “fetö borsası” gibi rezil duyumların ve icra dairelerinde herkesin bildiği “dosyacı” gibi durumların yargıya olan güveni zedelemesi; yargı mensuplarının platform adı altında siyasileşme eğilimi; mülakatlarda torpil ve siyasi parti etkisi gibi bir çırpıda sayılabilecek onlarca problemi bulunan Türk Yargısı, acilen derlenip toparlanmalıdır.
Devletin "dini, ziyneti ve de hikmeti" adalettir!
Bu duygu ve düşüncelerle, tekraren, Türk’ün adalet duygusunu besleyen ve evrensel hukuk normlarına uygun bir hukuk sistemi ve yargı kadrolarıyla, adalet terazisinin şaşmayacağı; hukukun, tarafsız, hızlı ve adil işleyeceği bir Adli Yıl diliyoruz."