Şahıslara yüksek fiyatla satılan ancak Anıtlar Kurulu tarafından tarihi alan olarak belirlenen bölgeye 7 Temmuz 2016 tarihinde Ramazan Akgün defnedildi. Defin işleminden sonra mezarlığı satan firma, Anıtlar Kuruluna giderek tarihi eser statüsünü kaldırmak için başvuru yaptı. Anıtlar kurulundan ise 2017 Mayıs ayında tarihi alan üzerine yapılan boş kabir yerlerinin yıkılması kararı çıktı. Bunun üzerine mezar yerlerini satan firma ise o alana vefat eden Neriman Aydın'ın defnedilmesine izin verdi. Yıkım kararını bilmelerine rağmen para kazanmak uğruna yapılanlar pes dedirtti.
İKİ KİŞİNİN MEZARI YER DEĞİŞTİRİLMESİ İÇİN AÇILDI
İstanbul Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ise kaçak mezar yerlerinin yıkım kararının işleme geçeceğini duyurmasının ardından, bölgeye defin edilen Ramazan Akgün ve Neriman Aydın'ın kabirlerinin nakli için, mezarlar açıldı. Cenaze sahipleri aileler, kabirler açılırken sevdiklerinin vefat acısını tekrar yaşadıklarını dile getirdiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ise acılı aileler için eski mezar yerlerine en yakın, uygun mezar yerlerinin verilmesini sağladı. Üzüntü içerisinde olan aileler ise tek tesellilerinin eski mezar yerlerine yakın bir bölgede mevtaların defnedilmesi olduğunu belirttiler. Cenaze taşıma işlemleri yapılırken doktor ve imam da kabirlerin yanında bulundu.
'DEFNEDİLSİKTEN 3 YIL 1 YIL SONRA MEZAR YERİ DEĞİŞİYOR'
'TEK TESELLİMİZ ESKİ KABİR YERLERİNE YAKIN BİR YERE DEFNETMEMİZ'
Kayınpederini mezarlıktan çıkartmanın kendisi için çok zor bir durumda olduğunu ifade eden Arslancan, “Kayınpederimin mezardan nasıl çıkacağını merak ediyorum. Tabutu, kefeni çürümüş mü? Hanımlarımız gelmek istediler. Biz de bu travmayı bırakın sadece biz yaşayalım diyerek gelmelerine izin vermedik. Çok zor bir durum Allah kimseye yaşatmasın. Resmi makamlardan nakil edin emrini duyduktan sonra mezarlıklar müdürlüğüne gittik. Mezarlıklar müdürlüğüne çok teşekkür ediyorum bizi mağdur etmediler ve bize defin için hemen uygun bir yer gösterdiler. Tek tesellimiz eski kabir yerlerine yakın bir yere defnetmemiz. Bu yerden alıp daha uzak bir yere götürmüş olsaydık manevi yıkım daha fazla olurdu” dedi.
Kabir yeri değiştirmenin aynı acıları tekrar yaşamak olduğunu vurgulayan Musa Saraç, “3 yıl önce kayınpederim vefat etmişti. Buradan kabir yeri alınmıştı. Ancak orasının özel vakfın yeri olduğunu ifade ettiler. Ancak tarihi eser tescilinden haberimiz yoktu. Biz de şimdi nakil işlemlerini gerçekleştirdik. Vefat edeli 3 yıl olmuş, çok acı bir durum. Bu işlem hem ölen kişiye eziyet oluyor hem de yakınlarına büyük üzüntü oluyor. Eşim bu durumdan dolayı hasta oldu. Bütün aile aynı acıyı tekrar yaşamış oldu” diye konuştu.