Ancak göreve geldiğinden itibaren Hindistan ile barışa yönelik diyalog kurma çabalarının Yeni Delhi tarafından geri çevrildiğini aktaran Han, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Hindu milliyetçisi söylemlerinin gittikçe arttığını gözlemlediklerini kaydetti.
Han, Modi'nin 23 Mayıs'ta yeniden başbakan seçilmesinin ardından Hindistan'a barış diyaloğu teklifini yinelediklerini ancak Yeni Delhi'nin Pakistan'ı Mali Eylem Görev Gücü'nün kara listesine aldırmaya çalıştığını ifade ederek, "Besbelli ki Modi, nükleer bir ortamdaki barış arzumuzu ödün verme olarak algılamıştı" yorumunda bulundu.
'MODI HİTLER HAYRANI'
Başbakan Han, Hindistan'da iktidardaki Bharatiya Janata Partisi (BJP) lideri Modi'nin ve kabinesindeki bazı bakanların, Hint ırkının üstünlüğünü savunan Ulusal Gönüllü Organizasyonunun (RSS) üyesi olduğunu, RSS'nin kurucularının Benito Mussolini ve Adolf Hitler hayranı olduğunu hatırlattı.
ABD'nin Modi'ye, Gujarat eyaleti başbakanıyken yerel Müslüman nüfusa yönelik bir kıyım yaptığı gerekçesiyle vize vermediğini, Modi'nin ülke başbakanlığı döneminde de aşırıcı Hindu çetelerin Müslümanlar, Hristiyanlar ve kast sisteminin en altındaki Dalitlere yönelik linçlerinin sürdüğünü anımsatan Han, bu dönemde Cammu Keşmir'deki Müslüman halka yönelik devlet şiddetinin de arttığını vurguladı.
Modi'nin "Yeni Hindistan"ının Keşmir'de sokağa çıkma yasağı uygulayarak halkı evlerine hapsettiğini, telefon, internet ve televizyon bağlantılarını keserek sevdikleri ve dünya ile iletişimini kopardığının altını çizen Han, "Kuşatmayı bir tasfiye takip etti. Binlerce Keşmirli gözaltına alınarak, Hindistan genelinde hapishanelere konuldu. Sokağa çıkma yasağı kaldırıldığında, Keşmir'de bir katliamdan korkuluyor. Yasağa karşı çıkan Keşmirliler şimdiden vurularak öldürülüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Han, Hindistan Savunma Bakanı'nın ülkesine karşı nükleer tehdit savurmaya başladığına dikkati çekerek, "Eğer dünya Hindistan'ın Keşmir'e ve halkına yönelik saldırılarını durdurmak için hiçbir şey yapmazsa, nükleer silahı bulunan iki devlet doğrudan askeri çatışmaya daha da yaklaşacak." ifadesini kullandı.
Başbakan Han, İkinci Dünya Savaşı'nın Münih'te verilen tavizler yüzünden çıktığını belirterek, "Benzer ve bu defa nükleerin gölgesinde bir tehdit, şu anda dünyanın üzerine kabus gibi çöküyor" ifadelerini kullandı.