"Dört yıldır yoğun emek vakfettiğim reformların başarıya ulaşmasının sorumluluk hissi içerisinde istifamı adalet bakanına sundum."
Güçler ayrılığı ilkesini çiğnemekle eleştirilen milliyetçi, muhafazakar hükümetteki skandallar zincirinin son halkası Piebiak, bazı yargıçları itibarsızlaştırmak amacıyla özel yaşamlarıyla ilgili söylentilerin yayımlanmasını sağlamakla suçlanıyor.
Piebiak'ın hedef aldığı yargıçlar, hükümetin yargı reformlarını yargı bağımsızlığını ortadan kaldırdığı gerekçesiyle eleştiriyor.
Pazartesi günü Onet.pl isimli haber sitesi, eleştirel yargıçları karalama kampanyasının gerisinde Piebiak'ın bulunduğunu, hedefindeki yargıçların başını Yargıçlar Derneği (Iustitia) Başkanı ve iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi'nin (PiS) keskin muhalifi Krystian Markiewicz'in çektiğini duyurmuştu.
Haberde Piebiak ile bakanlık ile yandaş medya arasında aracılık yapan Emilia adındaki bir kadın arasındaki konuşmaların transkriptlerine yer verilmişti.
Buna göre ikili özellikle Markiewicz'i karalamaya yönelik materyali nereye, nasıl göndereceğini tartıştı, Emilia yargıçlara geri adım attırmaya yönelik materyallerin online şekilde gönderimini yaptı.
Onet.pl sitesinin haberle ilgili görüşünü almaya çalıştığı Piebiak, Emilia'yı 'sadece Twitter'dan' tanıdığını söyleyip başka yorum yapmayı reddetti.
Haberin büyük tepki çekmesi üzerine Başbakan Mateusz Morawiecki, hiçbir şeyden haberi yokmuşçasına sorumlu arayışına girdi.
Markiewicz, televizyondan "Yargıçlara karşı sistematik eylemler, Polonya'daki hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır, biz de üstüne gidiyoruz. Yargıçlarla profesörlere karşı böyle bir saldırı yapılabiliyorsa herkese karşı yapılabilir demektir" açıklamasını yaptı.
Hükümeti muhalifleri itibarsızlaştırarak devredışı bırakmak için devletin araçlarını kullanmakla suçlayan muhalefet partileri ise Piebiak'ın yanısıra iki pozisyonu birleştiren yasa çıkarılması sonucu hem Adalet Bakanı hem de Başsavcı koltuğunda oturan Zbigniew Ziobro'nun istifasını istedi.
Onet.pl sitesine göre Piebiak, medyaya ilettikleri söylentilerle ilgili adını telaffuz etmediği 'patronunu' bilgilendirmekten söz ediyordu.
Basın toplantısı düzenleyen muhalefet milletvekili Pawel Olszewski "Medyada çıkan haberlere göre Ziobro, bağımsız yargıçları sıkıntıya sokmayı amaçlayan bu skandal durumu tümüyle biliyordu, hatta onaylamıştı" dedi.
Varşova Üniversitesi'nde siyaset bilimci Anna Materska-Sosnowska "Bu devlet ve demokratik düzen için çok tehlikeli bir adım, özellikle de yargıçları etkilediğinden ve devletin parasıyla ödendiğinden" değerlendirmesini yaptı.
Bu ay PiS cephesinden meclis başkanı da özel seyahatlerinde devlet uçağını kullandığının ortaya çıkmasının ardından istifa etti.
Skandallara rağmen 14 Ekim'deki genel seçimleri PiS'in yüzde 40'ın üzerinde oy oranıyla kazanması bekleniyor.
Aynı zamanda AB karşıtı çizgideki PiS 2015'te iktidara gelmesinden beri medya ve yargı bağımsızlığını, kadın haklarını ortadan kaldırmaya yönelik bir dizi karar çıkardı. AB'nin hukukun üstünlüğü ilkesinin çiğnendiği gerekçesiyle üye ülkeye getirdiği cezalar, PiS'i durdurmaya yetmedi.