CHP'li vekil, TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıklanan Mayıs işgücü verilerine göre, kadın işsiz sayısı Mayıs 2018'de 1,3 milyon iken, Mayıs 2019'da yaklaşık 1,6 milyona çıktığına, kadın işsizliği oranının ise aynı dönem içinde yüzde 12,4'ten yüzde 14,9'a yükseldiğine dikkat çekti.
“OECD ÜLKELERİ ARASINDA SON SIRADAYIZ”
Türkiye'de erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 71,7 iken kadınlarda bu oranın yüzde 34,4 seviyesinde gerçekleştiğini vurgulayan Karabıyık, “Türkiye'de 34,4 seviyesinde gerçekleşen kadınların işgücüne katılma oranı, Avrupa Birliği ortalamasında Türkiye’nin neredeyse iki katı, yüzde 62.4 seviyesinde. OECD ülkeleri arasında ise 20 – 24 yaş arasındaki kadın nüfusun işgücüne katılımı en düşük olan ülke Türkiye. Kadınların çalışma hayatında yer alması, onları özgürleştiren, ekonomik bağımsızlıklarını kazandıran ve ülkeyi ileri götüren ilk basamaktır, bu gerçek unutulmamalıdır. Kadınların istihdamda daha fazla yer alması, işgücü piyasasının göstergelerini olumlu yönde değiştirecek, bu da ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.
HAK İHLALLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
TÜRKİYE İÇİN FATURA OLDUKÇA AĞIR
Kadının çalışma hayatına dahil edilmesi, toplumsal kalkınmada önemli bir etkendir gelir getirici bir işte çalışmanın kadınları güçlendireceğini, kendilerinin ve dolayısıyla ailelerinin ve ülkenin refah düzeyinin artmasını sağlayacağını belirten Karabıyık, “Kadını iş ile buluşturmamanın Türkiye için faturası oldukça ağır. Eğer Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı, yüzde 63,6 seviyesinde gerçekleşen OECD ülkelerindeki kadar olsaydı; bugün milli geliri 250 milyar dolar daha fazla olup kişi başına gelir de 4-5 bin dolar daha üzerinde olacaktı. Yani kadını iş ile buluşturamamanın kişi başı maliyeti oldukça yüksek; çünkü kadın işgücünün çalışma hayatına dahil edilmesi, toplumsal kalkınmada önemli bir etkendir” sözleriyle açıklamasını tamamladı.