Gündem Dışı’na bu hafta gazeteci ve yazar Burak Artuner konuk oldu. Edebiyata olan ilgisini 4. kitabıyla okuyucuya sunan Artuner’le son romanı ‘Leman Hanım’ın Mavi Cadillac’ı’ konuştuk. ‘Kayıp Topraklar’ kitabında Birinci Dünya Savaşı’nda yüz binlerce askerimizin fedakârlık öyküsünü anlatan Artuner, ‘Avrupa’yla Aşkımız’da Osmanlı Devleti’nin ilk kurulduğu yıllardan itibaren Avrupa ile ilişkilerimiz ve az bilinen ilginç hikayeleri anlatmıştı. Artuner, ‘Aşk, Hürriyet, İstibdat’ isimli kitabında ise 19. yüzyılın sonlarında, II. Abdülhamid döneminde bir aşk ve hürriyet hikayesi anlatmıştı.
Artuner, son romanı ‘Leman Hanım’ın Mavi Cadillac’ı’ ile okuyucuyu 1960’lar, 1980’ler ve günümüz arasında bir yolculuğa çıkarıyor.
‘HAYATI KURGULARKEN HATA YAPIYORUZ’
Artuner, “Hepimiz kurgular içinde yaşıyoruz. Hayatı yaşarken, kurgular yapıyoruz kendi kafamızda. Hem romanlar hem de hayat bir kurgu. Hayatı kurgularken hata yapıyoruz. Biz her şeyi kurgulamaya kalksak da hayatın kendi kurgusu, bir akışı var. Buna engel olamıyorsunuz. İnsan her ne kadar bir şeyleri kurgulasa da aslında akışına bırakması gerektiğini anlatan bir roman, son romanım” diye konuştu.
Artuner, şöyle devam etti: “Romanımda ‘cadillac’ simgesini seçerek Türk siyasetindeki o dönemin Amerikan etkisini anlatmak istedim. Adnan Menderes’in idamından sonraki yıllar olduğu için yeniden Adalet Partisi’nin yükselişi oluyor. Bunların hepsini tarihi gerçeklerden alarak romanımda aktarmak istedim. Amerika ile ilişkilerimiz 1950 yılında Kore Savaşı’yla başlıyor. Daha sonra 1955’te Hilton Oteli açılıyor. Hilton, bir simge aslında. Dönemin valisi Kerim Gökay, otelin açılışı sırasında, Türkiye’nin ay ve yıldızı ile Amerika’nın yıldızları buluşuyor diyerek Hilton’un, Amerika ile ilişkilerde bir simge olduğunu vurguluyor.”
Romanında, dönemin sosyal hayatını ve kadın erkek ilişkilerini de ele alan Artuner, “O dönem Batı tarzı ilişkiler yoğun. Gazino kültürü, ev partileri, sinema çok önemli. Bu dönemi de romanımda anlatıyorum” dedi.