HİNDİSTAN’IN ASKER GÖNDERME VE ÖZERKLİĞİ İPTAL ADIMLARI
Hatta bölgede suların durulması bir yana, Hindistan şimdi de kontrolünde bulunan ve çoğunluğu Müslüman olan Cammu Keşmir'e özerklik tanıyan 370. maddede değişikliğe gitmeye hazırlanıyor. Söz konusu maddede yapılacak olası değişiklik Keşmir sorununu çözümsüz hale getirebilir. Zira bu madde, yabancıların mülk edinmesine ve eyalet hükümetinde iş sahibi olmalarının önüne geçerek bölgeye özerklik tanıyordu. Son bir hafta içerisinde bölgeye 8 bin takviye asker gönderen Hindistan, bu maddede değişiklik yaparsa, Cammu Keşmir kendi kanunları yerine Hindistan yasalarına tabi hale gelecek.
Peki, Birleşmiş Milletler’in (BM) Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesi yönündeki kararlarına rağmen Hindistan'ın attığı bu adımlara karşı bölgedeki gerilim yeniden asgari seviyeye nasıl iner? Pakistan'la sürdürdüğü yakın ilişkilerini göz önüne alırsak, Türkiye bu sorunun çözümünde arabuluculuk yapabilir mi? Sputnik’in bu sorularını Araştırmacı-Yazar Onur Sinan Güzaltan ve Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Uzmanı Olimjon Sobir yanıtladı.
‘İNGİLİZLER ÇEKİLDİKLERİ BÖLGEYE ÇÖZÜLMEYEN SORUN BIRAKIYOR, AYNI KERKÜK GİBİ’
‘HİNDİSTAN’IN AMACI BÖLGENİN DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİRMEK’
Keşmir’in Hindistan açısından önemine değinen Güzaltan “Tarihi olarak Keşmir’e ‘Hindistan’ın Kapısı’ ismi veriliyor. Mesela Büyük İskender Hindistan’a girerken Keşmir üzerinden giriyor. Hİndistan için Keşmir’in önemli olmasının birinci nedeni bu. İkincisi de, Keşmir Pakistan’la olan savaşın, mücadelenin sembolü. Haritaya baktığımızda Keşmir’in, Hindistan, Pakistan, Çin ve Afganistan’ın bir şekilde ortasında birleştiği bir nokta olduğunu görüyoruz. Yani stratejik anlamda da önemli bir geçiş noktası. Bu yüzden Keşmir’in kontrolü noktasında Hindistan ve Pakistan’ın dışında Çin’in mücadelesi var” dedi.
‘HİNDİSTAN’IN BUGÜNKÜ ADIMLARININ ARKASINDA TRUMP YÖNETİMİNDEN ALDIĞI DESTEK VAR’
‘NÜKLEER SİLAHA SAHİP HİNDİSTAN VE PAKİSTAN SICAK ÇATIŞMADAN KAÇINACAKTIR’
Güzaltan “Bu sorunu dünya için önemli kılan üçüncü nokta ise, Hindistan ve Pakistan’ın nükleer silaha sahip olması. Bugün bu sorun yükselse de çok derin bir sıcak çatışmaya dönüşme ihtimalini düşük buluyorum. Bölge ülkelerinin, özellikle Çin’in bu tür bir çatışmayı engellemek için çaba göstermesi de muhtemeldir. Ayrıca nükleer silah sahibi iki ülkeden bahsediyoruz. Dolayısıyla dünyanın, uluslararası kamuoyunun gözü de bu bölgede olacak. Ben açıkçası her iki ülkenin de sıcak bir çatışmadan kaçınacağını tahmin ediyorum” diye devam etti.
TÜRKİYE BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE ARABULUCULUK YAPABİLİR Mİ?
“Türkiye’nin Pakistan’la ticari, askeri, ekonomik alanda bağlarının olduğu ortada. Pakistan’la Türkiye arasında işbirliğinin yoğunlaştığı noktalardan bir tanesi de askeri alan. Eski Pakistan Başbakanı Pervez Müşerref de asker kökenli bir isim ve Türkiye’de eğitimini almıştı. Bugün yine Pakistan ordusunda görev yapan isimler arasında Türkiye’de harp okullarında eğitim almış pek çok yetkili asker var. Türkiye’nin Pakistan’la olan sıkı ilişkileri bölge ülkeleri tarafından da bilinen bir gerçek. Yani biz bu iki ülke arasındaki sorunda istesek de istemesek de bir tarafız. Dolayısıyla bu sorunla alakalı olarak arabuluculuk rolü oynamamız açıkçası zor gözüküyor. Dışişleri Bakanlığı’nın da haklı olarak Hindistan’a karşı yaptığı bir kınama açıklaması var. Son olarak, Türkiye Pakistan’a sahip çıkarken, desteklerken Hindistan’la da ilişkilerini bir şekilde bozmamalı. Çünkü Hindistan da bölgenin önemli ve kuvvetli ülkelerinden bir tanesi. Ancak son olarak Modi hükümetinin Hindistan’da Trump’la, Amerika Birleşik Devletleri’yle kurduğu ilişkiler ve gerek Pakistan gerek Çin’e karşı izlediği siyaset, Nehru’nun Hindistan’ın da, Nehru’nun kurduğu, yönettiği, bağlantısızlar hareketinin de öncülüğünü yapan ülkelerden biri haline getirdiği Hindistan’ın bugün Amerika’yla işbirliği yapar bir hale geldiği de unutulmamalı.”
'HİNDİSTAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİYLE GERİ DÖNÜLEMEZ BİR HAMLE YAPTI, ARABULUCULUK İÇİN GEÇ'
ANKASAM Uzmanı Olimjon Sobir'e göre de, Türkiye veya bir başka ülkenin arabuluculuğu, Keşmir sorununu çözmeye yetmez. Sobir "Hindistan'ın 370. maddeyi değiştirmeye dönük eylemi sebebiyle artık arabuluculuk bir işe yaramaz. Çünkü anayasal değişiklik hamlesi, Keşmir sorununun çözümü için olası bütün arabuluculuk çabalarını etkisiz bırakmaktadır. Arabuluculuk ancak bölgeyi tam manasıyla istikrarsızlığa sürükleyecek bir çatışma ortamının önünü kesme hususunda olası olabilir. Bir arabuluculuk faaliyeti, çatışmayı ve gerilimin büyümesini durdurabilir. Ancak Keşmir'in statüsüne ilişkin bir sonuç alınamayan bir arabuluculuk sürecinden yine Hindistan kazançlı çıkar" değerlendirmesinde bulundu.
Hindistan'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuk teklifinin ardından gerilimi artıracak adımları art arda attığının altını çizen Sobir "Hindistan'ın Keşmir konusundaki uzlaşmaya kapalı tutumunu unutmamak lazım. Hindistan, uluslararası hukuku ihlal eden adımlar atarak Keşmir'in statüsünün eski haline gelmesini engelledi. Keşmir halkının kendi geleceğini tayin etmesinin önüne geçildi. Halbuki Pakistan, Keşmir'in eski statüsüne geri dönmesini istiyor. Sorunun hukuki kısmı çıkmaz halini aldı" diye ekledi.