“Rusya ile Türkiye'nin ortak çabaları, Keşmir sorununa alternatif çözüm geliştirilmesini sağlayabilir”

Hamdani, Sputnik'e açıklamasında, Keşmir sakinlerinin büyük kısmının Pakistan'la birleşmek istediğini belirterek, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

"Eyalette bağımsızlık yandaşları da var ama sayılar az, nüfusun sadece yüzde 5'i. Ama onlar arasında birlik yok. Bu tür hareketler Batı ülkeler tarafından destek alıyor. Bu hareketlerin bazı liderleri hiçbir zaman Keşmir'de olmadı bile. Onlar bu tür görüşleri gençler arasında yaymaya çalışıyor. Ancak gençler büyüyünce bağımsız Keşmir'in ütopya olduğunun farkına varıyor".

'BATI'NIN HİNDİSTAN VE PAKİSTAN'A YÖNELİK ÇABALARI BAŞARISIZ'

Batı'nın Hindistan ve Pakistan'a yönelik çabaların başarısız olduğunu söyleyen gazeteci, "Hindistan Anayasası, Keşmir'in tamamının Hindistan'a ait olmadığını söylüyor. Aynı şekilde Pakistan anayasası da Hindistan ve Pakistan vatandaşları dahil yabancıların Keşmir'de toprak almasını yasaklıyor. Orada yaşayabilir, toprağı kiraya alabilirler ama satın alamazlar. Keşmir toprağı sadece Keşmirlilere ait" ifadelerini kullandı.

Keşmir'de Hindistan ve Pakistan'a ait askeri üslerin olduğunu söyleyen Hamdani, "Cammu yakınlarında küçük Hint üssü var. Aynı zamanda kontrol hattının her iki yanında da askeri tesisler var" dedi.

Çin'in hızla bölgedeki ekonomik varlığını genişlettiğini dile getiren gazeteci, "Çin, kontrolündeki kısımda dinlenme bölgelerini ve diğer turistik tesisleri kuruyor. Hindistan da bazı turistik tesisler inşa etti. Ancak ani gerilim yüzünden şimdi turizm önemli ölçüde azaldı" diye konuştu.

'İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KRİZİN NÜKLEER SAVAŞA DÖNÜŞME İHTİMALİ OLDUKÇA YÜKSEK'

İki ülke arasındaki krizin nükleer savaşa dönüşme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Hamdani, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üstelik tehdit her iki taraftan geliyor. Çünkü savaşın başlaması durumunda taraflardan biri mutlaka kaybetmeye başlayacak. Yenilen tarafında başka kaybedecek bir şeyi kalmıyor ve ‘ne bana, ne başkasına' mantığıyla yenilen taraf nükleer silah kullanma kararı alabilir. Üstelik görüşüme göre Hindistan ve Pakistan halkları, nükleer saldırıların hangi sonuçlara yol açabileceğinin farkında bile değil".

Keşmir sorununa uzun vadeli çözümün bulunması için yeni formata ihtiyaç olduğunu kaydeden Hamdani, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:

"Bence Moskova böyle bir format organize edebilir. Bu formata Hindistan, Pakistan, Çin ve Keşmir halkı katılabilir. Bu format, eski soruna yeni gözle bakma ve çıkış yolu bulma fırsatı sağlayabilir, böylelikle nükleer savaş ihtimali de azalır. Benim görüşüme göre Moskova, bu etnik ve dini çatışmanın çözümünün merkezi olmalı. Üstelik Rusya'nın böyle bir deneyimi var, ayrıca hem Hindistan hem de Pakistan'la dost ilişkilere sahip. Dostluk ise karşılıklı saygı demek. Sanırım Hindistan da Pakistan da, her iki tarafa etki potansiyeline sahip Moskova'nın arabulucu çabalarına ilgi duyuyor".

'TÜRKİYE, PAKİSTAN'I ETKİLEYEBİLİR'

Türkiye'nin Pakistan'ı etkileyebileceği ve belli bir karar almasını sağlayabileceğini kaydeden gazeteci, ancak Hindistan ile ilişkilerinin kısıtlı olduğunu, bu yüzden bir şekilde New Delhi'ye etki yapmasının mümkün görünmediğini belirterek şunu dedi: "Bu konuda Ankara, görüşüme göre, kısıtlı kaynaklara sahip. Yine de Keşmir konusunda yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Ama baş rolü Rusya'nın oynaması şartıyla. Rus-Türk ortak çabaları Keşmir sorununa alternatif çözüm bulunmasına yol açabilir ve bu çözüm muhtemelen Hindistan, Pakistan, Çin ve Keşmir halkının beklentilerinden farklı olur ama uzun vadeli çözüme yol açar".