Dışişleri Bakanlığı tarafından paylaşılan 1 Ağustos tarihli mektupta, Kureyşi, Cammu Keşmir'de, Keşmirlilerin gözaltında öldürülme, işkence, tecavüz ve havalı silahlarla kör edilme gibi baskı araçlarıyla insan haklarının ihlal edildiğini belirtti.
Kureyşi, "Bu ağır ve sistematik insan hakları ihlalleri Hint yasalarıyla desteklenmekte ve bu gaddarlık bölgedeki güvenlik güçlerine gözle görülür bir dokunulmazlık uygulanarak devam etmektedir. BM, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin de belgelediği Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yaşanan şiddet olaylarına karşı sesini çıkarmak zorundadır." ifadelerini kullandı.
Hindistan'ın 2003'te imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal ederek, Kontrol Hattı'nın Hindistan tarafından Pakistan tarafına ateş ettiğini vurgulayan Kureyşi, bu saldırıların bölgedeki barış umutlarına da zarar verdiğini kaydetti.
'DÜNYANIN EN MİLİTARİZE BÖLGESİ' KEŞMİR: 700 BİN HİNT ASKERİ BULUNUYOR
Bu iddiaların yalanlanmadığını da belirten Kureyşi, Keşmir'de bir takım askeri hazırlıklar yürütüldüğünü anımsatarak, Hint hükümetinin Cammu Keşmir'e özel statü sağlayan 370. maddeyi değiştirme isteğinden endişe duyulduğunu aktardı.
370. maddenin kaldırılmasıyla yabancılara getirilen mülk edinme yasağının kalkacağı ve bölgenin demografik yapısının değişeceğine vurgu yapan Kureyşi, bu kararın BM Güvenlik Konseyi kararlarına da aykırı olduğunu bildirdi.
Kureyşi, mektubunu, BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarının uygulanması, Keşmir'deki insan hakları ihlallerinin araştırılması ve Hindistan'a gerekli uyarıların yapılması talebiyle sonlandırdı.
HİNDİSTAN, KEŞMİR'İN ÖZEL STATÜSÜNÜ KALDIRDI
Hindistan, yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan Anayasa'nın 370'inci maddesini pazartesi günü iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmıştı.
Hindistan'da Cammu Keşmir'i iki birlik toprağına ayıran "Cammu ve Keşmir'in Yeniden Yapılandırılması Teklifi", önce federal parlamentonun üst kanadı Rajya Sabha'da (Eyaletler Meclisi), daha sonra da federal parlamentonun alt kanadı Lok Sabha'da (Halk Meclisi) kabul edilmişti.
KEŞMİR SORUNU
İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken, prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde ve bölgenin yüzde 20'sine ise Çin hakim bulunuyor. Hindistan, ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adında kendine bağladı. Cammu Keşmir, şu anda Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalet durumunda.
Pakistan ise kendi kontrolündeki Keşmir'e "Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)" ve "Gilgit Baltistan" olarak iki özerk bölge statüsü verdi.
BMGK, 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü.
Hindistan halk oylamasına sıcak bakmazken, Pakistan BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.