Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Büyükelçiler Konferansı'nda dış politikaya dair bazı açıklamalarda bulundu.
- Siyasi ve ekonomik kırılganlıkları dikkate aldığımızda sistemden ziyade sistemsizlikle karşı karşıya kaldığımızı söylemek durumundayız. Son günlerde ticaret savaşlarını da bu sistemsizliğin bir parçası olarak görüyorum. Suriye'de Libya'da Yemen'de Myanmar'da çocuklar ölmeye devam ediyorsa burada sistem sorunu var demektir. Böyle bir çağda hiç kimse başkasından bana ne deme lüksüne sahip değildir. Vicdanı olmayanın ne ahlakı ne kutsalı ne de tutarlılığı olur.
'KOLAYIN DEĞİL ZORUN TARAFINDAYIZ'
- Biz kolayın değil zorun tarafındayız hadiselerin içinde yer alan onları yönlendiren aktörler olmalıyız. Türkiye bölgesinin barış ve huzuru için de inisiyatif almak zorundadır. Gerektiğinde diyalog ile yumuşak güç unsurları ile zorlayıcı diplomasi araçlarıyla gerekirse fiili güç kullanarak milli menfaatlerimizi savunacağız.
'KİMSE KİMSEYİ ALDATMASIN'
- S-400'lerin NATO'ya ve F-35'lere zarar vereceğine dair hiçbir somut veri yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. Amerika'dan gerek FETÖ elebaşılarının ülkemize iadesi gerek PKK/YPG terör örgütünün silahlandırılmasına son verilmesi konularında net adımlar bekliyoruz. Musul ve Basra'daki başkonsolosluklarımızı yakında yeniden açacağız. AB küresel aktör olmak istiyorsa öncelikle Türkiye'yi kazanmalıdır. Türkiye'nin üyeliği birkaç ülkenin ihtirasına kurban edilmemelidir.
- Rusya ile hem Suriye'de hem de ticaretten enerjiye, turizmden savunmaya kadar çok geniş bir yelpazede yakın işbirliği içerisindeyiz. TürkAkım projesinde artık sona geldik. Yıl sonu itibarıyla bitirmiş olacağız. Akkuyu Santral projesi de planlandığı gibi yürüyor.
- İran'ın da katılımıyla yürüttüğümüz Astana sürecinde Suriye'de kalıcı çözüm yolunda önemli mesafe kat ettik. (Rusya ile imzalanan) Soçi mutabakatıyla İdlib'de büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. Anayasa görüşmeleri konusunda inşallah yakında sonuç alacağımıza inanıyoruz.
- İran'da yaptırımların işe yaramayacağına inanıyoruz. İsrail'in hukuk tanımayan işgal politikasının yanı sıra bazı dış aktörlerin müdahaleleri de barış umutlarını baltalıyor.
'SONDAJ ADI ALTINDA YÜRÜTÜLEN GASP GİRİŞİMLERİNE KAYITSIZ KALAMAYIZ'
- Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de istikrar ancak Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve çıkarlarının gözetilmesiyle mümkündür. Bu bölgede sondaj adı altında yürütülen gasp girişimlerine kayıtsız kalamayız. Türk dünyası ile bağlarımızı yeniden tahkim ediyoruz.