Trump, katliamlara karşı gerçek silah kontrolü yasaları yerine, internetin sıkı kontrolünü, akıl sağlığıyla ilgili yasalarının değiştirilmesini ve ölüm cezasına daha geniş çaplı başvurulmasını önerdi.
'Tüm Amerikalıların ırkçılığı, beyaz ırkın üstünlüğü savunuculuğunu ve bağnazlığı kınamak zorunda olduklarını' söyleyen Trump, "Bu uğursuz ideolojiler yenilgiye uğratılmak zorunda" dedi.
"Nefretin Amerika'da yeri yok. Nefret zihinleri çarpıtıyor, yürekleri mahvediyor ve ruhları yiyip bitiriyor" diye devam eden Trump, zarar verme potansiyeli bulunan silah sahibi kişilere karşı 'kırmızı bayrak' yasasını desteklediğini duyurdu.
'Kırmızı bayrak' denilen silahlı şiddeti önleme yasası, polise ya da aile üyelerine, kendine ya da diğerlerine tehlike oluşturabileceği gerekçesiyle bir kişinin ateşli silahlarına geçici olarak el konulması için mahkemeye başvurma yetkisi tanıyor.
Trump, katliam ya da nefret suçu işleyenlere ölüm cezası veren yasalar çıkarılmasını istedi.
Zihinsel rahatsızlığı olan bireylerin daha iyi belirlenebilmesi için akıl sağlığıyla ilgili yasalarda reform çağrısı da yapan Trump, Adalet Bakanlığı'na iç terörizmi soruşturma ve katliam düzenlemelerinden önce silahlı saldırganların saptanabilmesi için yerel yetkililer ve sosyal medya ile işbirliği içinde çalışma talimatı verdiğini belirtti.
Silah lobisiyle işbirliği içinde koltuğa oturup başkanlık yapan Trump, silahlı saldırılardan internet, sosyal medya ve şiddet içerikli video oyunlarını da sorumlu tutarak bunların insanların radikalleşmesini kolaylaştırdığını savundu.
Kendisinin göçmen düşmanı ve ırkçı söyleminin nefret suçlarında artışa neden olduğu suçlamalarına değinmeyen ABD Başkanı, diğer yandan attığı tweetlerde, konuyu gene göçmenlere getirip silah yasalarının sıkılaştırılmasının göç reformu şartına bağlanmasını savundu.