Bilindiği gibi şu anda Fırat’ın doğusundaki topraklar, ABD’nin desteklediği PYD/YPG güçleri tarafından kontrol ediliyor.
Washington, Türk ordusunun Fırat’ın doğusunda operasyon yapma niyetinin endişe verici olduğunu belirterek Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması konusunda ortak bir yaklaşım üzerinde çalışmak için Ankara’ya çağrıda bulundu.
Peki Amerika’nın bu çağrıları samimi mi? ABD’nin, PYD/YPG güçlerini siyasi ve askeri müttefik olarak görmeye devam ettiği bir ortamda hassas konular üzerinde Türkiye ile ortak yaklaşım oluşturabilir mi?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Dış Politika ve Güvenlik Politikası Danışmanı, emekli Deniz Kurmay Albayı ve İstanbul Ayvansaray Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Celalettin Yavuz, şu değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye geçen yılın Ekim ayından beri Fırat’ın doğusunda bir operasyon yapmak için bekliyor. Silahlı Kuvvetler orada yığınaklamasını yaptı. Geçen sene Aralık ayında Amerika’nın tüm oyalamalarına rağmen harekata karar verilecekken ABD Başkanı Donald Trump Amerikan askerlerini çekeceğini söyledi. Önce bir ay içerisinde dendi, sonra üç ay oldu. Süreç hala devam ediyor. Hatta bir ara ABD, bölgeyi Türkiye’ye bırakabileceğini de söyledi. Yani ortada uzun süre devam eden bir oyalamaca var.
Öte yandan Türkiye ile ABD arasında sadece Fırat’ın doğusundaki Suriye’nin kuzeyi yok, veyahut PKK terör örgütünün Suriye uzantısı olan PYD/YPG’ye desteği yok. Onun dışında Rusya’dan S-400 aldı diye Türkiye’nin, ortak olduğu F-35 savaş uçağı üretim projesinden çıkarılma olayı var. Ayrıca FETÖ terör örgütü elebaşısı ve Amerika’ya kaçan FETÖ’cülerin geri iadesi ile ilgili Türkiye’nin taleplerinin ABD tarafından reddi var. Artı olarak Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ın güneyinde Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan, İsrail ve Mısır’ın Amerikan şirketleriyle doğal gaz çıkarma çalışmaları var. Bir de ABD, İran’a uygulanan yaptırımlara Türkiye’nin de uymasını istiyor.
Bunlar Türkiye’nin çıkarlarıyla çatışan şeyler. Fırat’ın doğusuna dönersek, burası Türkiye’nin güvenliği ve Türkiye’nin iç istikrarıyla yakından ilgili. Ankara, o bölgede Türkiye’nin aleyhine, Türkiye’yi tehdit edecek bir oluşumu önlemek istiyor. Bu yeni bir karar değil. Türkiye bunu yapacak ve yaptıktan sonra da yine Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olacak.
Amerika, bugüne kadar Menbiç’te PYD/YPG’nin çekileceğini söz verdi. Çekilmedi. Fırat’ın doğusu ile ilgili söz verdi. Gene aynı şey oldu. Bunun oyalamaca olduğunu Türkiye’de artık herkes biliyor. Dolayısıyla Türkiye, kendi güvenliği için bir askeri harekat yapar. Bunu yaparken de belki ABD’ye, gireceği bölgelerdeki askerlerinin çekilmesini isteyecek. Yani ABD’ye önceden bir bilgi verebilir. Tabi mevcut koşullarda ABD ile paylaşılan bilgiler aynı zamanda PYD/YPG ve PKK’ya da aktarılabilir. Ama başka şansımız da yok. Amerika son dakikada belki “Tamam çekiliyoruz, birlikte bu işi kontrol edelim” gibi bir numara çekebilir. Ancak Türkiye bundan sonraki Amerikan oyalamalarını artık sabredecek değil. ABD’ye güvenilemeyeceğini bir kez daha görmüş olduk.
