Balıkesir İl Müftüsü Ramazan Topcan, kurban ibadeti konusunda İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
Kurban kesmenin bir ibadet olduğunu söyleyen İl Müftüsü Ramazan Topcan, kurban ibadetinde hem kesen açısından hem de kesilen hayvan açısından bir takım özellikler bulunması gerektiğini söyledi.
‘KURBAN EDİLECEK HAYVANLARIN ŞARTLARI VAR’
‘KURBAN ETİ TAKSİMİ GÖTÜRÜ USULÜ OLMAZ’
Kurban kesecek kimsenin zengin olmasının şart olduğuna dikkat çeken Müftü Ramazan Topcan halk arasında uygulanan "bir sene ben, bir sene eşim için kurban keseyim" uygulamasının yanlış olduğunu kaydetti.
“Bir önemli konu da ortaklar arasındaki et taksimi götürü usulü olamaz” diyen Topcan, “Yani ‘orası senin, burası benim, ön ayaklar senin, arka ayaklar benim, hadi hakkınızı da helal edin’ deyip taksimatımızı yapamayız. Mutlaka burada terazi kullanmak zorundayız. Ortaklar arasında et taksimi yapıldıktan sonra; hatta sakatatlara varıncaya kadar hisseye giren arkadaşlar sayısınca taksimatı yapılır, ondan sonra terazi kullanılmak zorundadır. Kurbanımıza zarar gelmesin. Çünkü kurban bir ibadettir. Şüphe üzerinde ibadet olmaz. Kurban ibadetinin şüpheden ari olması lazımdır” şeklinde konuştu.
‘KURBAN ÜÇE BÖLÜNEREK DAĞITILMALI’
“Dolayısıyla bize verildiği zaman böyle yüzümüzü, gözümüzü ekşitmeden alamayacağımız cinsten mallar değil, sevdiklerimizin en güzellerinden. ‘O çok sevdiklerinizden vermediğiniz müddetçe cennete, iyiliğe nail olamazsınız.’ İyiliğe nail olabilmek, bu milletin fakir-fukarasının duasına mazhar olabilmek için sahibi olmakla iftihar ettiğimiz mallarımızın, servetimizin en güzellerinden vereceğiz. Ama bugün yaşadığımız dünyada sevgimizi muhtaç insanlar var. Sahip olmakla iftihar ettiğimiz mal varlığımıza muhtaç, hatta ortak insanlar vardır. Dolayısıyla bu kurban aynı zamanda kardeşlerimizle yakınlaşmak için bir vesiledir. Onların ihtiyaçlarını gidermek, onları da Kurban Bayramı'ndan hisseyab edebilmek için bir vesiledir. Dolayısıyla bu keseceğimiz kurbanlarımızdan sadece kendi ihtiyacımızı değil Hz. Peygamber Efendimizden almış olduğumuz öğreti gereği, Peygamberimiz üçe taksim eder. Bir tanesini ev halkına bırakır, bir tanesini yakın akrabasına, diğerini de komşularına taksimatını yapardı ki, bu sosyal hayatta kavganın, gürültünün olmadığı, huzur ve barışın olduğu bir dünya tesisi açısından son derece önemlidir. Yani Cenab-ı Peygamberimiz ibadet vasıtasıyla bize paylaşma kültürünü öğretiyor. ‘Paylaşırsanız bereket bulursunuz, paylaşırsanız huzurlu olursunuz’ ifadesi son derece önemlidir.”
‘KURBAN AYNI ZAMANDA PAYLAŞMAKTIR’
Topcan, “Halk arasında fakir-fukara diye tabir ettiğimiz, günlük iaşesini temin edemeyecek kadar aciz halde bulunan kardeşlerimiz istifade edebilmelidir. Yoksa makam, şöhret sahibi insanların bir araya geldiği, adeta yemek şölenlerine dönüştüğü, kavurma şölenlerine dönüştüğü bir şeyden bahsetmiyorum. Burada özellikle memleketimizin, mahallemizin ihtiyaç sahibi insanların daha önceden tespitinin yapılarak, Kurban Bayramı'nın ilgili gününde kardeşlerimize hissemize düşen, bölümün en güzellerinden takdim ederek ayrı bir sevap mutluluk yaşamamıza vesile olmak için gayret göstermemiz gerekiyor” diye ekledi.
‘KESİLEN KURBANIN YENMEYEN BÖLÜMLERİ TOPRAĞA GÖMÜLMELİ’