Dr. Arslan: Süleyman Demirel zamanın ruhunu anlayıp ona göre davranmayı kendine şiar edinmiş bir siyasetçiydi

Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu olan Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Murat Arslan, aynı zamanda doktora tezi de olan Süleyman Demirel için, “Demirel zamanın ruhunu anlayıp ona göre davranmayı kendine şiar edinmiş, bu uğurda prensiplerini bir kenara bırakmaktan çekinmeyen bir siyasetçiydi” ifadelerini kullandı.

İki askerî darbe görmüş, sayısız koalisyonda yer almış, yedi kez başbakanlık ve sonrasında cumhurbaşkanlığı yapmış Süleyman Demirel’in biyografisini yazan Arslan, “Türkiye siyasetinin en önemli aktörlerinden biri olduğu yadsınamaz bir gerçek. Üstelik selefleri ve çağdaşlarının birçoğunun aksine bütün bunları herhangi bir ayrıcalıklı sınıfın mensubu olmadan gerçekleştirmiş olması da aynı ölçüde dikkat çekici” dedi.

BİYOGRAFİK ÇALIŞMALAR BİR ELİN PARMAKLARINI GEÇMEZ’

Arslan, şöyle devam etti: “Siyasi hayatının başlangıcından günümüze kadar, söyledikleri ve yaptıklarıyla Türkiye’nin en çok tartışılan figürlerinden olan Süleyman Demirel ile ilgili, bütün hayatını ele alan kapsamlı biyografik çalışmalar ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmez. Bunların da büyük kısmını lideri yüceltme amacı taşıyan hagiografik eserler olarak değerlendirmek mümkün.

‘TAHAMMÜL EDİLMESİ GEREKEN ANAYASAL ZORUNLULUKLAR’

Süleyman Demirel’in Anayasa’yı değiştirmek için hep gizli bir gündemi vardı. Bunları parti programında da görebiliyoruz. 60’lı yılların Demirel’i ordu ile ilişkilerde yatıştırıcı, öğrenci hareketlerine karşı toleranslıdır. Söz konusu tutumun arkasında yatan neden ise özgürlükçü değerlere samimi bir inanıştan ziyade 1961 Anayasası’nın liberal çerçevesidir. Diğer bir deyişle, Süleyman Demirel için tüm bunlar tahammül edilmesi gereken anayasal zorunluluklardan ibarettir. İktidara gelmesini izleyen dönemde daha kısıtlayıcı bir anayasa hususunda ısrarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.”