Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, son turizm rakamları ve sektörün sorunlarıyla ilgili olarak Milliyet yazarı Abdullah Karakuş'un sorularını yanıtladı.
Bağlıkaya devamında şunları kaydetti:
"O ülke vatandaşlarının Türkiye’ye gelmek gibi bir sıkıntıları yok, özellikle Suudi Arabistan’da Türkiye satışı yapan tur operatörlerine, acentelere ceza veriyorlar gelen turist de gizli gelme durumu var. Yani bir yerden paket satın alarak değil de kendi seyahat ediyormuş gibi geliyorlar. Bu iki ülkedeki siyasi sorunların dışında diğer ülkelerin hemen hemen hepsinde güzel artışlarımız var. 2019 da 2018 gibi rekor bir seviyede tamamlanacak. Döviz girdisi açısından da geçen seneye oranla kişi başı gelirde yüzde 10’luk gibi bir artış bekleniyor.
Karakuş'un sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Bağlıkaya'nın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
'ERKEN REZERVASYONLA SEZON TOPARLANDI'
- İç turizm nasıl?
İç turizm açısından bakıldığında dövizin ani artışından dolayı geçmişteki outgoing turlarında önemli bir duraksama yaşandı bir gerileme oldu, ondan sonra dövizin stabil hale gelmesiyle outgoing turları da yerli vatandaşlarımız için istenilen seviyelere yavaş yavaş geliyor. Geçen bayram tatilinin 9 güne çıkmasından dolayı iç turizmde ciddi bir hareketlilik yaşandı.
'KÜLTÜR TURLARINDA CİDDİ ARTIŞ VAR'
- Hangi alanlarda artış var?
Kültür turlarında çok ciddi artışlar var. Üç misline yakın kültür tur taleplerinde artış var. Deniz, kum, güneş tatilleri o bölgelerde fiyat artışları ve doluluklar yüksek olduğu zaman doğal olarak vatandaşlarımız alternatif tur programına yöneliyorlar. Kültür turlarına sadece parasal olarak bakmamak lazım, vatandaşlarımızın ülkesini tanıması açısından, şehirlerarası kültürel alışveriş açısından bakıldığında son derece faydalı bir aktivite. Önce memleketimizin içinde turizm olacak ki dış turizm için hazır zemin olsun. Yayla turizmi, gastronomi turizmi gibi alanlarda ciddi artışlar var.
- Turizm sektörü kriz döneminin sıkıntılarını atlattı mı?
Tabi bu rekorlar kırılırken şunu unutmamak lazım. 2016’da dibe vurmuş bir turizm sektörü, 2018’de rekor kırdı, 2019’da rekorunu egale ediyor tekrardan. Dinamik bir sektör, çok çabuk geri gelen bir sektör. Özel sektör olarak hemen hemen bütün krizlere bütün olumsuzluklara aşılı bir sektör. Bugüne kadar turizmin kendisinden dolayı hiç kötü bir sezon yaşanmadı hem konjonktürel oldu hep başka olaylar nedeniyle turizm yara aldı. Sektör dimdik ayakta işinin başında yavaş yavaş kriz döneminin sıkıntılarını atlatıyor.
- Turizm ajansı kurulacaktı, yeni yasa çalışması ne aşamada?
Bizim uzun yıllardır kurulmasını istediğimiz Turizm Ajansı’nın bu sene kuruluyor olması da turizm için bir mihenk taşı. Yani pazarlamanın, tanıtımın ve ya her türlü algı sıkıntılarımızın tek merkezden tel elden yürütülmesi önemli bir şey. Bizim uzun yıllardır istediğimiz, sektörün özlediği bir şey. Bütün sektör bundan şikâyetçi. Konaklamacısından, ulaşımcısına havayollarından seyahat acentesi tur operatörlerine kadar herkes oluş biçiminden şikâyetçi. Yani herkesin hayal ettiği bu değildi. Ama Sayın Bakanımız bunun kurulacağıyla ilgili hemen hemen herkese bilgi verdi ama nasıl olacağıyla ilgili en azından bizim hiçbir bilgimiz yoktu. Yasa gönderildiğinde haberimiz oldu.
Elimizden geldiği kadar itirazlarımızı ilettik, tabi kanun aşamasındaydı. Bundan sonraki dönemde elimizden geldiği kadar bu işin doğru çalışması için çaba sarf edeceğiz. Önümüzdeki dönemlerde gerçekten faydalı olacağına inandığımız biçimde değiştirilmesi için de çabamızı sürdürmeye devam edeceğiz. İyi bir şey yapıldı ülke için sonuçta, içinde yanlış uygulamalar olabilir bunların yolda düzeltileceğine inanıyoruz.
- Avrupa turizmi nasıl, istediğimiz geliyor mu?
Avrupa’da da artışlar var ama 2015 rakamlarını biz bu sene rahat yakalarız diyorduk ama şu ana kadar bazı ülkeler hariç toplama bakıldığında öyle bir gidişat yok. Genel olarak turizm sayıları artıyor ama özellikle bazı ülkelerde ana Avrupa pazarlarında 2015’in üstüne çıkmayı hedefliyorduk. Bu sene olmayacak gibi gözüküyor. Genel rekorumuzu etkilemez ama 2015 referans yılından daha iyi bir yıl yaşamayı önümüzdeki seneye bıraktık bazı pazarlar için söylüyorum.
- Rusların gelişi artıyor mu?
Rusya bayrak taşıyıcı pazar olarak devam ediyor. Ruslarla olan iyi ilişkilerimiz turizme de yansıyor. Rusya açısından güzel bir sene geçiriyoruz. Özetle toparlarsak güzel bir sezon geçiriyoruz. Yanlış anlaşılsın istemem, istediğimiz kişi başı geliri elde ettik mi etmedik ancak bu bir süreç. 2016’da yaşadıklarımıza bakılırsa 2018, 2019’a geldiğimiz yere saygı duyulması gerektiğini biraz daha teşvik edici yaklaşılması gerek düşünüyorum. Türkiye’deki hiçbir sektör için tamamına ermiş denmez her zaman daha iyisi vardır. Bunun için bizler çalışmak zorundayız ama geldiğimiz yere itibarsızlaştıracak söylemlerden de kaçınmak lazım.
'SEKTÖRÜ MOTİVE ETMEK LAZIM'
- Turizm sektörünü daha ileri taşımak için neler yapmak lazım?
Turizm sektörü gerçekten başarılı bir sektör ve Türkiye’de kendini ispat etmiş bir sektör. Çok kısa sürede dünyada 6. sıraya yerleşmiş bir sektör. Daha iyisini yapmak lazım. Neden ilk 3’e girmeyelim? Canla başla çalışıp her şeyi gözden geçirmek lazım. Bunları yaparken de sektörün motivasyonunu düşürmemek lazım. Hiç kimse otelini ve ya tesisini ucuza satmak istemez ama bir de ülke gerçekleri var, içinde bulunduğumuz bölge gerçekleri var. Sektörü motive etmek lazım.
Turizm istikrarlı bir biçimde büyümeye devam ediyor. Huzur ve güven ortamı devam ettiği müddetçe de bu aynı şekilde sürecek diye düşünüyorum.
- Seyahat sektörü ile ilgili neler yapılabilir?
Seyahat sektörünün yasal düzenlemeleriyle ilgili ciddi eksiklikler var. Bu eksikliklerin giderilmesi için Bakanlığımız da elinden gelen çabayı gösteriyor ancak bu yasal düzenlemelerden sonra çok daha ciddi bir ivme kazanacağımızı düşünüyoruz.
Çünkü uluslararası anlamda bakıldığında, seyahat platformlarının yani isim vermek doğru değil ama Booking gibi seyahat platformlarının Türkiye’de yasaklanmış olmasının getirdiği bir negatif algı var. Bunlarla ilgili yasal düzenleme ve yasal dayanaklar olmadığı için şu anda sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Hâlbuki yeni yasal düzenleme yapıldığı zaman, Booking gibi benzeri onlarca site var, o sitelerin de kontrol altına alınması yeni yasayla söz konusu olacak. Hiç değilse yasal bir dayanağımız olacak. Aslında tüm Avrupa’daki ülkelere de örnek olacak kontrol alma açısından. Şu anda bakıldığında, sadece Booking kapatmış olarak ve diğer tüm benzeri siteleri açık tutmuş olarak aslında zaten haksız rekabetin bir parçası olmuş vaziyetteyiz. Yani ya hepsini kapatmamız lazımdı ya bunu da açmamız lazımdı. Biz diğerleriyle ilgili de aksiyona almak için tüm hazırlıklarımızı tamamladık, yasayı bekliyoruz.
'HACCA ÖZEL ÇALIŞMA'
Şu an biliyorsunuz Hac dönemi. Seyahat acenteleri olarak da hacı adaylarımıza hizmet veriyoruz. Diyanet İşleri hacı adaylarının yüzde 60‘ını seyahat acenteleri ile oraya götürüyor. Hac sezonu boyunca İstanbul Havaalanı’nda kurduğumuz özel ekiplerle 7/24 hacı adaylarının ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet veriyoruz. 24 bin 500 hacı adayının 24 saat boyunca Kâbe’ye gidişlerinde 70 adet otobüs ve deneyimli bir ekibimiz yardımcı oluyor.
Tüm hastanelerde tercümanlık hizmetleri dâhil havalimanlarında karşılama ve uğurlama için hizmet veriyoruz ve bunun karşılığında hiçbir ücret almıyoruz. Yani Hacca yönelik özel çalışmamız var.
Bunun haricinde denetim faaliyetlerimizi önceki döneme göre yirmi misli artırdık. Binlerce yol denetimi yaptık yapıyoruz, amacımız vatandaşların mağduriyetini engellemek, kaçak acente faaliyeti yapanları tespit edip bunlarla ilgili tutanaklar tutmak.
'ÇİN BİZİM İÇİN ÖNEMLİ PAZAR'
- Çin’de de bir hareket var..
Çin bizim kitle turizmiyle ilgili bir pazar değil. Çin’de öyle bir turizm aktvitesi yapabilecek konumda değiliz biz, mesafe olarak bakıldığında kıtalararası seyahatten bahsediyoruz, kıtalararası seyahatlerde charter operasyonları olmaz, kitle turizminin olmazsa olmazı da biliyorsunuz charter operasyonları. Charter koyulabilen yerlerden milyonlarca turist anca gelir. Tarifeli seferlerle 3 milyon 5 milyon yolcu taşımanın imkânı yok bu tür destinasyonlarda.