Abdulkadir Selvi, Hürriyet'te "Yeni dönemin siyasi kodları" başlığıyla yayımlanan yazısında "Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin ardından ilk kez dinlenmeye çekildi. Aslında buna ’değişim kampı’ da diyebiliriz. Çünkü Erdoğan yeni döneme hazırlanıyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriyle yeni bir denklem oluştu. Seçim sonuçları yeni parti kurma çalışmalarını hızlandırdı" ifadesini kullandı.
Selvi şöyle devam etti:
Bir dönemler futbol ’11 kişinin topla oynadığı ama sonunda Almanların kazandığı bir oyun’ diye tarif edilirdi. 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana seçimler, ’adayların yarıştığı ama Erdoğan’ın kazandığı’ bir sisteme dönüşmüştü. Ama 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri ile bu formül bozuldu. Artık Erdoğan’ın önünde yeni bir siyasi gerçeklik var.
İktidarda AK Parti’nin olduğu...
AK Parti’nin MHP desteğine ihtiyaç duyduğu...
Yerel yönetimlerin CHP’nin eline geçtiği, AK Parti tabanını hedef alan Gül-Babacan ve Davutoğlu partilerinin yolda olduğu bir tablo bu.
Hamle üstünlüğü hâlâ Erdoğan’ın elinde.
Ama 23 Haziran’dan sonra tek güç değil.
Muhalefet de hamle gücü elde etti.
Yeni siyaset, yeni bir siyaset tarzı gerektiriyor.
Hani futbolcular gelecek sezona hazırlanmak için kampa çekilirler ya, Erdoğan’ın kısa süreli tatilini öyle görmek gerekiyor. Erdoğan ne zaman tatile çıksa AK Parti kulislerindeki değişim beklentisi artıyor. Bu kez de öyle oldu. Erdoğan’ın genel başkan yardımcılıklarında ve kabinede değişikliğe gitmesi bekleniyor. Ama hemen tatil dönüşü değil. Çünkü Erdoğan, AK Parti’nin belediye başkanlığını kazandığı illere teşekkür gezisine çıkacak. Değişimin bu gezilerden sonra gerçekleşmesi bekleniyor. 11 Temmuz’da yapılan MKYK toplantısı öncesinde de beş genel başkan yardımcısının değişeceği yönünde bir beklenti oluşmuştu ama gerçekleşmedi. Çünkü Erdoğan’ın kafasındaki takvim farklı. Erdoğan’ın yurt gezilerinden sonra hem parti yönetiminde hem de kabinede mini bir revizyon bekleniyor.
Sandıkta verilen mesajın gereğinin yerine getirilmesi ve değişimin gerçekleşmesi önemli. Ama kitleler AK Parti’de kimin genel başkan yardımcısı olacağıyla ilgili değil. Ekonomi başta olmak üzere sorunlarının çözülmesini istiyor.
YENİ DÖNEMİN SİYASET DİLİ
Erdoğan’ın kitlelere hitap edeceği yurt gezileri bize bir anlamda yeni siyaset tazına ilişkin ipuçlarını verecek.
Çünkü AK Parti’de sadece kabine ve parti yönetiminde değişim talepleri yok.
Yeni siyaset, yeni bir siyaset dilini ve tarzını gerekli kılıyor.
Erdoğan bunun farkına vardığı için ’Türkiye ittifakı’nı önerdi ama arkasında durmadı.
Yeni dönemde siyaset dili ve tarzına ilişkin bir değişiklik olacak mı? Görmek gerekiyor. Daha çok kadrolarda küçük çaplı değişiklikle yetinileceği yönünde bir izlenim edindim. Siyaset dili ve yönetim tarzında bir değişiklik öngörülmüyor.
YENİ PARTİLERE HAZIRLANIYOR
Erdoğan, şu sıralar kurulacak olan yeni partilere odaklanmış durumda. ’Ümmeti bölecekler’ dedi. Gül, Babacan ve Davutoğlu’na kırgın olduğunu ifade etti. ’Tarih olacaklar, boş çuval gibi devrilecekler’ ifadesi yine ona ait. Ama netice itibarıyla 31 Mart’ta İstanbul’un binde 1.3’le kaybedildiği bir sistemde, Erdoğan’ın yeni partilere karşı bir önlem alması gerekiyor. Eğer zamanında yapılırsa seçimlere 4 yıl var. Ama bir erken seçim ihtimaline karşı da şimdiden hazırlıklı olması gerekiyor.
1- (Özellikle Amerikan-İngiliz tezgâhını işaret ederek) Yabancı birtakım mihrakların oyununa alet oluyorlar. Ümmeti bölecekler.
2- AK Parti döneminde cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar yaptılar. Şimdi davamıza ihanet ediyorlar, bizi sırtımızdan hançerliyorlar.
Erdoğan, yeni partileri erken doğuma zorluyor.
Eylül ayı önemli gelişmelere sahne olacak."