"1500 YILLIK DEPREM KAYITLARINI İNCELEDİK"
Deprem senaryosuyla ilgili açıklamada bulunan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Tarihsel depremler ve kayıtların devam edeceği gibi bir düşüncemiz varsa, bu periyotun dolması için minimum 2, maksimum 4 tane daha depreme ihtiyacımız var" dedi.
"Biz bu çalışmayı yaparken 1500 yıllık deprem kayıtlarını inceledik" diyen Özener, "Fayın yerlerini tespit ettik, son yıllardaki sismik aktiviteyi, GPS hızlarını inceledik ki Kuzey Anadolu Fayı'nın 2,5 santim civarında bir hızla Güneybatı yönünde hareket ettiğini biliyoruz. Böylelikle bir enerji birikiyor. Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi içinde henüz kırılmamış olan kısmının ne kadarlık deprem üretebileceği konusunda detaylı bir çalışma. Biz depremleri kümelediğimizde aslında 7 tane periyod buluyoruz. Bu periyotlar içinde düşen depremlere baktığımız zaman, her bir kümede 4 ila 6 deprem olduğunu tespit ediyoruz. İçinde bulunduğumuz periyotta ise sadece 2 deprem olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla tarihsel depremler ve kayıtların devam edeceği gibi bir düşüncemiz varsa, bu periyotun dolması için minimum 2, maksimum 4 tane daha depreme ihtiyacımız var. Bu yapılan hesaplamalara göre Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fayı'nın 3 tane farklı segmentinin olduğu, bu segmentlerinde 7.2, 7.4, 7.5 büyüklüğünde deprem üretecek potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyoruz" diye konuştu.
"ŞU ANDA 7.2'LİK BİR DEPREM OLURSA SÜRPRİZ OLMAZ"
Özener, "Şu ana kadar elde ettiğimiz bilgilerle şu anda bu röportajı yaparken 7.2 büyüklüğünde bir deprem olursa sürpriz olmaması lazım. Yani şu anda 7.2'lik bir enerji birikmiş durumda. Dolayısıyla 1 ay sonra olabilir, 15 gün sonra olabilir, 10 sene sonra olabilir diyemiyoruz. Ama biz bu periyot içerisinde bazı depremlerle karşılaşacağız" şeklinde konuştu.
Haluk Özener, "Marmara Denizi içinde olacak depremde, nüfus yoğunluğuna bakarsanız tabii ki İstanbul başta olmak üzere çevre iller, belki bir 10 tane il bu depremden etkilenecek. Ama tabii ki başta 15-17 milyon diye telaffuz ettiğimiz nüfus yoğunluğu olan İstanbul, en çok etkilenecek kent olacak. Nüfusun yoğun olması, ekonominin kalbi olması, sanayinin kalbi olması dolayısıyla İstanbul, Marmara bölgesi çok önemli " ifadesini kullandı.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM BİRAN ÖNCE TAMAMLANMALI"
Özener, "Deprem öldürmez bina öldürür. Dolayısıyla deprem güvenli binalarda yaşamamız lazım. Bu noktada karar vericilere büyük rol düşüyor. Karar vericiler belli önlemler almalı. Bunların en büyüğü de kentsel dönüşüm'. Kentsel dönüşümün biran önce tamamlanması, hedeflerin takip edilmesi büyük önem taşıyor. Ve bu süre içerisinde bize düşen şey, belki biraz dua etmek, olası depremin biraz bizi beklemesi ve dolayısıyla depreme hazır hale gelmemiz. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yıllık kentsel dönüşüm hedefinin 300 bin olduğunu söyledi. 20 yılda bu işin tamamen çözüleceğinden bahsetti. Biz bilim insanları olarak bu hedefleri çok önemsiyoruz. Bu hedefler güzel ama takip edip gerçekleştirmek kesinlikle karar vericilere düşüyor. Ümit ediyorum bu kapıda olan Marmara depremi bizi 20 yıl bekler" ifadelerini kullandı.
"TSUNAMİYİ DE BOŞ GEÇMEYELİM"
Prof. Dr. Haluk Özener, "Olası depremle birlikte tsunami de olur mu" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Tarihsel kayıtlarda da Marmara Denizi içerisinde Tsunami görülmüş. Hayalinize Uzak Doğu'da depremlerden sonra olan tsunamiler gelmesin. Kuzey Anadolu Fayı'nın batı kesimindeki fay doğrultu atımlı bir fay. Çok ciddi bir tsunami beklenmeyebilir. Marmara Denizinde olabilecek tsunami açıkçası deniz tabanında meydana gelecek heyelanlardan sonra olacak. Bu heyelanlardan sonra oluşacak dalgalar tsunami yaratacak. Marmara Denizi için arkadaşlarımızın yaptığı simülasyon çalışmalarında 2 - 2 metre 20 santim gibi dalga boyu yükseklikleri geliyor. Şunu söyleyeyim, Tsunami olacaktır ama Marmara Denizinde olacak depremden sonra meydana gelecek zararlar, tsunaminin meydana getireceği zararlardan çok kat ve kat büyük olacaktır. Ancak tsunamiyi de boş geçmeyelim, biliyorsunuz Bodrum-Kos depremi oldu. Oradan sonra oluşan küçük bir tsunami dalgası, 30 santimlik yükseklikteki bir dalga denizdeki teknelerin çarpışmasına sebep oldu. Dolayısıyla diz kapağını geçecek miktardaki bir tsunami dalgası açıkçası insanların yaralanmasına ve ölümüne sebep olacaktır. Dolayısıyla olası bir Marmara Denizi depreminden sonra vatandaşları meraklı bir şekilde kıyıya, deniz kenarlarına gitmektense iç bölgelere yüksek kesimlere gitmelerini öneriyoruz"