Abaşidze, "Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ın bağımsız olduğunu düşünüyor ve bağımsız bir ülkenin kendi münhasır ekonomik bölgesindeki doğal kaynakları çıkarma hakkına sahip olmasından istifade ediyor. Ancak AB'nin bakış açısına göre bu hukuka aykırı bir durum. AB'nin Kıbrıs'ı tek devlet olarak görmesine ve Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgedeki doğal kaynakları çıkarma hakkına sahip olmadığına dayanılarak, Brüksel tarafından yaptırım mekanizması devreye sokuldu. İki farklı pozisyon ve iki farklı sonuç var ortada. Bu, bir gerçek ve üzüntü veriyor" dedi.
Abaşidze, Türkiye'nin üst düzey temasların askıya alınması nedeniyle AB'ye 'darılmak' için gerekçesi bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin olası AB üyeliğinin 20 yılı aşkın süredir gündemde olduğunun, bu sürede AB'nin genişlemesine rağmen Ankara'nın üyeliği konusunda ilkesel olarak bir ilerleme kaydedilmediğinin altını çizen Abaşidze, "Türkiye, böyle bir tutuma siyasi düzeyde darılabilir" diye ekledi.