CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, cezaevlerine ilişkin yaptığı CİMER başvurusuna gelen yanıtı kamuoyu ile paylaştı.
Adalet Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, "Haziran 2019 tarihi itibari ile Türkiye’de inşaatı devam eden 114 adet Ceza İnfaz Kurumu bulunmaktadır" denilirken, ihale aşamasındaki ceza infaz kurumu sayısı ise 23 olarak açıklandı.
Gazete Duvar'ın aktardığı habere göre, inşaatı devam eden 114 ceza infaz kurumu arasında 2 kadın, 1 kadın açık; 2 de çocuk cezaevi bulunuyor. 114 ceza infaz kurumunun toplam kapasitesi ise 73 bin 448 olarak açıklandı. İhale aşamasındaki 23 ceza infaz kurumunun toplam kapasitesi 14 bin 919 olarak belirtilirken, bunlardan yalnızca biri kadın cezaevi.
Öte yandan, gelen yanıtta inşaat ve ihale aşamasındaki ceza infaz kurumlarının maliyetine ilişkin sorular yanıtsız bırakıldı.
'TÜRKİYE HAPSETME ORANLARINDA OECD İKİNCİSİ'
2017 yılı Bakanlık Faaliyeti Raporu’na göre, ‘fiziki koşullarından ötürü 31 ilçe ceza infaz kurumunun kapatılması gerektiği ancak bunlardan yalnızca 10 tanesinin kapatılabildiği’ne yönelik soruya verilen yanıtta ise 24 Haziran 2019 tarihli “Bakan Oluru” ile 45 ceza infaz kurumunun kapatılma işleminin gerçekleştiği belirtildi.
"OECD’nin Mayıs 2019 tarihli verilerine göre, OECD ülkeleri arasında Türkiye Amerika Birleşik Devletleri’nin ardından hapsetme oranlarında ikinci sırada yer alıyor. 330 milyon nüfuslu Amerika’da 100 bin kişiye düşen tutuklu ve hükümlü sayısı 655 iken, bu sayı 82 milyon nüfusa ev sahipliği yapan Türkiye’de 318. Ne acı ki eğitimde, sağlıkta, teknolojide ve daha birçok konuda OECD listelerinin son sıralarında yer alan Türkiye, hapsetme oranlarında ABD ve İsrail’le ilk 3 sırayı paylaşıyor.
Türkiye tutuklamaların yargısız infaza dönüştüğü, insanların yargı önüne çıkmadan suçlarını bilmeden aylarca ve hatta yıllarca cezaevinde kaldığı, tutuksuz yargılanma ilkesinin ihlal edildiği bir ülkeye dönüştü. Gazeteciler sırf halkın haber alma hakkını sağladıkları için aylarca yargı önüne çıkmadan tutuklu bekletiliyor. Adalet Bakanlığı bu durumu düzeltmek için adım atmak yerine, yeni cezaevleri müjdeliyor vatandaşa. Cezaevi yapmakla övünülmez, bundan ancak utanç duyulur. Elbette, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Ancak sayıları her yıl artan cezaevleri, Türkiye’de adalet sisteminin bir parçası olmaktan çıkıp, yandaş müteahhidi zengin etme aracına dönüştü. Çözüm daha çok cezaevi inşaat etmek değil. Çözüm, yerle bir edilen yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilmesinde yatıyor. Ülkemizde işsizlik yüzde 14.1. İşsiz sayımız son açıklanan resmi verilere göre 4 milyon 544 bin kişi iken AKP üretimi ve istihdamı artıracak fabrikalar kurmak yerine cezaevi inşa ediyor. Ülkenin dört bir yanında vatandaşlarımız fabrika müjdesi beklerken AKP yeni cezaevleri inşası müjdeliyor.”