İtalya’daki Teramo Üniversitesi’nden Prof. Mauro Serafini, “Herkes çoktandır gelecekte böceklerin bizim için mükemmel bir protein, doymamış yağ asidi, mineral, vitamin ve lif kaynağı haline geleceğini anlamış durumda. Bununla birlikte hiç kimse böceklerin portakal suyu, zeytinyağını ve diğer önemli antioksidanların yerine geçip geçemeyeceklerini kontrol etmedi” açıklamasında bulundu.
Bugün dünyanın her köşesinde yaşayan yaklaşık 10 milyon böcek türünün toplam kütlesinin, araştırmacıların son değerlendirmelerine göre dünyada yaşayan tüm insanların kütlesinin 17 katını oluşturduğunu söyleyen bilimci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyadaki en az 2 milyar insan yemeklerinde düzenli olarak böcek tüketiyor. Bize düşense, geride kalan 6 milyar kişiyi bunun o kadar da kötü bir fikir olmadığına ikna etmek. İnsanlar bunun kendileri için hem kazançlı, hem de faydalı olduğunu anlarlarsa, birçok iklimsel ve çevresel sorunu çözmek için hiç kimseyi zorlamak durumunda kalmayacağız.”
Güneydoğu Asya’da en çok bilinen ‘yemeye uygun’ olan böcek türlerinin hangi faydalı maddeleri içerdiğini araştıran Serafini ve ekibi, sadece çekirge, karınca ve diğer yaygın böceklerin değil, aynı zamanda tarantula, akrep ve su böcekleri (Suda Koşanlar) gibi egzotik böcek türlerinin de üzerinde durdu.
Sonuçta Tayland’da bölgenin diğer ülkelerinde çok popüler olan tarantula ve akreplerin aslında neredeyse antioksidan içermediği, diğer yandan normal çekirge, karınca, ağustos böceği, ayrıca ipekböceği ve Afrika kelebeği tırtılları gibi türlerin inanılmaz derecede faydalı oldukları ortaya çıktı. Uzmanlar, bu böceklerin vücudunda portakal suyuna ve zeytinyağına göre iki kat daha fazla antioksidan bulunduğunu saptadı.
Diğer yandan böceklerdeki moleküllerin doğasının henüz detaylı olarak araştırılmadığına dikkat çeken Serafini, böceklerdeki antioksidanların insan hücreleri tarafından ne derece kabul edilecekleri sorusuna hayvanların ve gönüllü kişilerin katılacağı araştırmalar sayesinde yanıt bulunmasını umuyor.