İsrail'in Lübnan'ın deniz ve hava sahalarına yönelik tekrarlanan ihlallerini de hatırlatan Nasrallah, devlet bu konuda herhangi bir adım atmadığından kendilerinin konuyu gözden geçirebileceklerine işaret etti.
Filistin'e dayatılan 'Yüzyılın Anlaşması'na da değinen Nasrallah, söz konusu anlaşmanın başarı faktörlerinden yoksun olduğundan başarısızlıkla sonuçlanacağını ifade etti.
'Yüzyılın Anlaşması'nı başarısızlıkla sonuçlandıracağını savunduğu faktörleri, Filistinlilerin birlik içinde sergiledikleri tutum ile diğer bazı gelişmeleri sıralayan Nasrallah, Arap ülkelerinde açıktan Yüzyılın Anlaşması'nı destekleyecek güçlü bir yönetimin olmadığını ancak bazılarının Filistin aleyhindeki komplolara masa altından destek verdiğini öne sürdü.
Merkezi hükümetin talebi üzerine Suriye'de bulunan Hizbullah mensuplarına da değinen Nasrallah, şunları söyledi:
"Suriye'nin tüm bölgelerindeki varlığımızı hala korumaya devam ediyoruz. Suriye'de yeniden konumlandırmaya gitmenin yanı sıra mevcut duruma bağlı olarak da bazı yerlerdeki sayılarımızı düşürdük ancak Suriye'den tamamen çekilme zamanı yaklaşmadı daha."
Tahran yönetiminin her türlü diyaloğa açık olduğu görüşünü aktaran Nasrallah, İran ile Suudi Arabistan arasında olası bir diyaloğu destekleyeceklerini belirtti.
ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinden (OFAC) 9 Temmuz'da yapılan yazılı açıklamada, Lübnan Parlamentosundaki 2 Hizbullah milletvekilinin ilk kez yaptırım listesine eklendiği duyurulmuştu.
2'si milletvekili olmak üzere Hizbullah mensubu 3 kişinin yaptırım listesine alındığı belirtilen açıklamada, "Bugünkü yaptırımlar, Hizbullah'ın siyasi eylemleriyle şiddet içerikli eylemleri arasında bir fark olmadığını da göstermektedir. ABD, Lübnan hükümetini, İran ve onun terörist uzantılarından koruma çabalarına devam edecektir" ifadeleri yer almıştı.