İlahiyatçı yazar ve TELE1 programcısı Cemil Kılıç, savcılığın "Başörtüsü İslami bir emir değildir” dediği için kendisine açtığı soruşturmayı Twitter hesabından ‘Şeriat hukukuna geçtik de bir tek benim mi haberim yok?!’ şeklindeki paylaşımı ile duyurmuştu.
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan ilahiyatçı yazar Cemil Kılıç, hakkında açılan soruşturmanın davaya dönüştüğünü söyledi, suçlanma sebebini ve verdiği ifadeyi anlattı.
Davaya konu olan bir diğer mesajını da paylaşan Kılıç, "Kadıköy Anadolu Lisesi'nde cemaatçi yapılanmalara karşı öğrencilerin bir tepkisi vardı. Ben de Eğitim-İş Sendikası'nın bir üyesi olarak öğrencilerin tepkisini doğru bulduğumu, dinci baskıya karşı direnişin isabetli bir eylem olduğunu söylemiştim ve 'Eğitimde hiçbir dinci anlayışa yer verilmemeli. Eğitim laik, çağdaş olmalı. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirelim.' şeklinde bir yazı yazmıştım" dedi.
İddianamede hakkında yapılan suçlamanın, halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama olduğunu söyleyen Cemil Kılıç, kendisini şikayet edenin ise Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın daha önce kendisi hakkında Akit gazetesinin hedef göstermesiyle bir soruşturma başlattığını ve açığa alındığını belirten Cemil Kılıç, "Beni görev yapma imkanımın olmadığı bir yere göndermişlerdi. Sonra tekrar İstanbul'a yakın bir yere geldim. O dosya olduğu gibi savcılığa ihbar olarak aktarılmış. Savcılık çağırdı ve ifademi aldı. Bunlar fikir hürriyeti kapsamındadır diye ifade verdim ve hiç beklemediğim halde bunun davaya dönüştüğünü gördüm. Hakikaten şaşkınlık içerisindeyim" açıklamasını yaptı.