CHP genel merkezinde düzenlediği basın toplantısına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Faik Öztrak, Türkiye'nin çok derin bir ekonomik kriz yaşadığını söyledi.
TBMM'ye geçen yıl gelmesi gereken On Birinci Kalkınma Planı'nın daha yeni Meclis'e getirildiğini ifade eden Öztrak, iktidarın, 2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planı'nda büyümeden işsizliğe, kişi başına gelirden milli gelire planın tek bir hedefini dahi tutturamadığını söyledi.
Öztrak "2019 ekonomik programı ve bütçesi geçtiğimiz yıl Meclis'ten geçmiş ve bütçeyi 7 aydır uyguluyoruz. Bütçeye uygun olarak hazırlanması gereken On Birinci Kalkınma Planı daha Meclise evvelsi gün geliyor. Yani saray, doğmamış çocuğa don biçmiş. Ucube tek adam rejiminin yeni bir ucubeliğiyle karşı karşıyayız" dedi.
Devletin, kural ve kurumlarıyla ayakta duracağını vurgulayan Öztrak, bu haliyle hem orta vadeli programın hem orta vadeli mali planın hem merkezi yönetim bütçesinin hem de On Birinci Kalkınma Planı'nın hukuka aykırı olduğunu savundu.
'MİLLETİN YAŞADIĞI KRİZİ GÖRMÜYORLAR'
Ekonomik krizi idrak etmekte zorluk çeken iktidarın getirdiği On Birinci Kalkınma Planının milletin yaşadığı krizi görmediğini belirten Öztrak, şöyle devam etti:
Ekonomiden az çok anlayan bir yatırımcının bu satırları yazan bir ekonomi yönetimine güvenemeyeceğini savunan Öztrak, "Madem sarayın kibirli kişisi artık gözünü kararttı, Merkez Bankası Başkanı'nı da görevden aldı, kendi istediği kişiyi de atadı, buyursun 25 Temmuz'da faizleri bir sıfırlayıversin. Görelim bakalım kur nereye, enflasyon nereye gidecek" diye konuştu.
'2023 HEDEFLERİ DE TUTMADI'
Bu planın, tek adam parti devleti rejiminin milletin umutlarını, özlemlerini nasıl yok ettiğini gösteren bir belge olduğunu kaydeden Öztrak, "2013 yılında bu ülkede kişi başına düşen gelir 12 bin 480 dolardı. Peki şimdi plan ne diyor? 10 yıl sonra, 2023 yılında ülkede kişi başına düşen gelir 12 bin 484 olacak. Yani 4 dolar artış var. Koskoca 10 yıl boşa kürek çekmişiz" dedi.
"2023'te işsizliğin yüzde 9.9 olacağı söyleniyor. Bu, 2014 yılındaki işsizlik oranıyla aynı. Erdoğan'ın Başbakanken getirdiği Onuncu Kalkınma Planı'nda 2023 yılında işsizliğin yüzde 5'e düşürüleceğine dair cümle var. Başbakanlığı bıraktı, şimdi tek adam olarak millete diyor ki 'Başbakanken yüzde 5 dedim ama işsizlik 2023'te yüzde 9.9 olacak.' Tek adam rejiminin ülkeyi ne hale getirmekte olduğu buradan da açık seçik ortaya çıkıyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan olduğu dönemde ekonomide ortaya koyduğu hedefleri anımsatan Öztrak, 2023 hedeflerinde pembe ufuklar çizilip umut tacirliği yapıldığını savundu.
'METAL YORGUNLUĞU BELEDİYE BAŞKANLARIYLA KALMAMIŞ'
Öztrak, Erdoğan'ın 2011'de "Milli gelirimizi 2 trilyon 64 milyar dolara çıkaracağız ve Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi yapacağız" dediğini aktararak, şöyle konuştu:
Öztrak, tek adam parti devleti rejiminin böyle bir programı getirebilme gücünün, birikiminin, kudretinin kalmadığının açık seçik görüldüğünü savunarak, "Bu plan aslında bir şeyi daha gösteriyor, metal yorgunluğu sadece iktidarın belediye başkanlarıyla sınırlı kalmamış, sarayın çatısını da sarmış" dedi.
'MERKEZ BANKASI'NIN TÜM KARARLARI PARA POLİTİKASI KURULU'NDA ALINIR'
Öztrak, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Merkez Bankası'nın tüm kararları Para Politikası Kurulu'nda alınır. Dolayısıyla öyle layüsellik falan yoktur. İki, araçlarıyla ilgili kararlarında bağımsızdır, bunun dışında hiçbir şekilde hükümetten farklı kararlar alamaz. Örneğin enflasyon hedefini değiştiremez. Dolayısıyla bu söylenenlerin hiçbir gerçekliği yoktur. Bir şey yapılmaya çalışılıyor, ekonomi yönetiminin, başta kendi damadı olmak üzere, vebali görevden aldığı Merkez Bankası Başkanına yüklenmeye çalışılıyor. Millet buna hiçbir şekilde kanmaz."
Öztrak, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ali Babacan ile yaptığı görüşmede 'ümmeti parçalıyorsunuz' şeklinde bir ifadesi olmuş. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Türkiye'de demokrasi vardır, herkesin parti kurma hakkı vardır. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, 'ümmeti bölme' falan bu tür lafları kullanıyorsa, öyle anlaşılıyor ki bu işten çok korkmuş. Milleti bölmeyi falan bırakın, ümmeti bölme noktasına kadar gitmiş" dedi.