Cem Küçük, Türkiye gazetesinde "Ali Babacan'ın partisi" başlığıyla yayımlanan yazısında "Ali Babacan AK Parti’den istifa etti. Kurucusu olduğu partiyi bırakan Babacan muhtemelen sonbaharda partisinin programını açıklayacak. Merkez sağ bir anlayışla yola çıkan bu hareketin arka planında eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün olduğu malum" ifadesini kullandı.
"Peki Ali Babacan nasıl bir yol haritası izleyecek? Dün T24’te Gökçer Tahincioğlu, Babacan’ın gelecek planlarına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Orada bazı ipuçları görülebiliyor. Başta ’partili cumhurbaşkanlığı’ ve ’başkanlık sistemi’ kaynaklı sorunların nasıl çözüleceğini gösteren, özgürlükçü bir anayasa değişikliği önerisi sunulacakmış. Demek ki Babacan ve arkadaşlarının öncelikliği ’cumhurbaşkanlığı sistemini’ kaldırmak. Halktan gerekli oyu alırlarsa bunu elbette yapabilirler ama başka partilerle ittifak yapmaları şart...
Bir diğer konu, Meclis’teki milletvekillerinden kaçının Babacan’ın partisine katılacağı. Gerçekten grup kuracak kadar olur mu? Birkaç vekil geçebilir ama o birkaç bile çok. Zaten o geçmeye niyeti olan vekillere de sormak lazım: Madem Babacan’ın partisine katılacaktınız, geçen sene niçin AK Parti’den aday oldunuz ve seçildiniz? Bu soruyu cevaplamakta zorlanacaklardır.
Ben mesela Ahmet Davutoğlu’nun partisinin halktan çok bir oy alacağı kanaatinde değilim. 31 Mart yerel seçimlerinde gördük ki, özellikle büyükşehirlerde 10 bin, 20 bin oy bile önemli. O yüzden en umulmadık parti bile eğer 50 bin civarında bir oyu varsa seçimin belirleyicisi olabilir.
Bu arada Ali Babacan ve ekibine durduk yerde FETÖ’cü denilir ve geçenlerde olduğu gibi saçma sapan davalar açılırsa bunlarun hepsi Babacan’a yarar. Ekrem İmamoğlu’na neler dendi ama sonuç ortada. Özellikle bizim taraf medyasının buna çok dikkat etmesi lazım. Gerçek olmayan her haber saldırılan siyasetçiye yarar."