Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baş, AK Parti kurucularından olan ve yeni parti kuracağına ilişkin ismi anılan Ali Babacan’ın istifasıyla ilgili konuştu. Baş, “Ali Babacan’dan umut çıkarılamaz” ifadelerini kullandı.
Baş, ODTÜ’de yurt yapımına karşı çıkan öğrencilere dönük polis müdahalesine de değindi. Baş, “Bu iktidar yeşil düşmanı bir iktidar. Yeşil deyince sadece Amerikan Doları’nı sevdiğini bildiğimiz bir iktidar. Buradan bir kez daha uyarmak istiyoruz. Bu kadar doğaya düşman bir iktidarın uzun süre ayakta kalması mümkün değildir. Sadece kendi zevkleri, sarayı için 10 binden fazla ağaç kesmiş, sadece yazlık sarayı için 40 bin ağaç kesmiş, bir havalimanı için 13 milyon ağaç katletmiş bir iktidardan söz ediyoruz. Biz iktidar baskısına rağmen direnen öğrencilerin, öğretim üyelerinin yanındayız. ODTÜ’ye dair her türlü kararın öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve çalışanların birlikte alması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.
Baş, ODTÜ’de yurt yapımına karşı çıkan öğrencilere dönük polis müdahalesine de değindi. Baş, “Bu iktidar yeşil düşmanı bir iktidar. Yeşil deyince sadece Amerikan Doları’nı sevdiğini bildiğimiz bir iktidar. Buradan bir kez daha uyarmak istiyoruz. Bu kadar doğaya düşman bir iktidarın uzun süre ayakta kalması mümkün değildir. Sadece kendi zevkleri, sarayı için 10 binden fazla ağaç kesmiş, sadece yazlık sarayı için 40 bin ağaç kesmiş, bir havalimanı için 13 milyon ağaç katletmiş bir iktidardan söz ediyoruz. Biz iktidar baskısına rağmen direnen öğrencilerin, öğretim üyelerinin yanındayız. ODTÜ’ye dair her türlü kararın öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve çalışanların birlikte alması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.
SETA RAPORUNA GOEBBELS HATIRLATMASI
Baş’ın gündeminde uluslararası haber ajanslarının Türkiye’deki çalışmalarıyla ilgili SETA raporu da vardı. Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’i hatırlatan Baş, “Goebbels diyor ki, ‘Gazetecileri bir piyanonun tuşları gibi görmemiz gerekiyor. Biz o tuşa bastığımızda istediğimiz sesi çıkarması gerekir gazetecilerin’. Bunu yapmaya çabalıyorlar. Yapamadıkları için de SETA gibi kurumların raporları hazırlanıyor. Az sayıda ama onurlu, gerçeği yansıtmaya çalışan gazeteciler de iktidar tarafından hedef haline getirilmeye çalışılıyor. Biz bu belgeyi önemli buluyoruz. Bu iktidar döneminde basına dönük uygulamaların kötü bir örneği, belgesi olarak tarih önünde yeri olacağını düşünüyoruz. Bu vesileyle iktidara teslim olmayan, gerçeğin peşinde olan gazetecilerle dayanışma içinde olacağımızı da duyuruyoruz” dedi.
‘ALİ BABACAN’DAN UMUT ÇIKARILAMAZ’
Baş, AK Parti kurucusu Ali Babacan’ın istifasıyla ilgili, “Artık resmileşen bir ayrılık öyküsü var Türkiye’nin gündeminde. Ali Babacan’ın AKP’den ayrıldığı basına yansımış oldu. Bu olayı eskiyenlerin yeni maskeyle tekrar piyasaya sürülmesi olarak değerlendiriyoruz” dedi. Baş şöyle devam etti: “Tüm işçileri, emekçileri, halkımızı uyarma görevini yerine getirmek istiyoruz. AKP’nin 17 yıllık iktidar döneminde her türlü görevi severek üstlenmiş, uğursuz misyonlarını yerine getirmiş kişilerin ‘yeni’ diye piyasaya sürülmesi kabul edilir bir şey değildir. Dolayısıyla buradan Türkiye’nin geleceğiyle ilgili bir umut çıkması mümkün değildir. Mesele bozuk aracın şoförünün değiştirilmesi meselesi değildir. Bu aracın tümden değiştirilmesi gerekir.”
Baş son olarak şunları söyledi: “Siyasete bakışın kökten değiştirilmesi gerekiyor. Uluslararası güçlerin, büyük patronların desteğiyle bir ‘yeni’ oluşturmak mümkün değildir. Çare Türkiye’de siyaset alanından ısrarla uzak tutulmak istenen emekçilerin ve halkın siyasetin etkili öznesi haline getirilmesidir. Türkiye’de insanca çalışma koşulları, insanca yaşayabilecek ücret sağlanmadıkça umuttan bahsedilemez. Türkiye İşçi Partisi işsizliği yasaklayacak. Çalışma saatlerini kısaltacağız. Eşitliğin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü, barışın adaletin hüküm sürdüğü bir ülkeye özlem duyan herkese, bir bütün olarak düzen siyasetini ve düzen siyasetçilerini reddetme çağrısı yapıyoruz”.