Bahçeli: CHP sözcülerinin 'Yeni doğmuş sığır yavrusuna ne denir? sorusunu yanıtlaması daha hayırlı bir iş olur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu.

"Bir vatana sahip olmanın ağır bedelleri vardır, bu bedeller de destanlaşan şehadetlerle bezendi. Türk milleti Haçlılara direnerek, her gün kurulan tuzakları bozdu, esaret senaryolarını yırttı attı. Tarih içinde yönetim sistemleri, yöneticiler değişti, yıllar yılları kovaladı, gönüller değişti. Yeri geldi devletin adı farklılaştı, rejim değişikliği gerçekleşti. Ancak Türk milleti ilkelerinden ve ülküsünden asla taviz vermedi" diyen Bahçeli'nin açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı:

- Söğüt'te yakılan kutlu ateş tüm dünyaya ulaştı. Müşfik ve müthiş bir yürekle, sevdasını ve sedasını haykıran bir yürekle tarihe sığmadı, taştı. Hangi dönem ve yüzyıl olursa olsun kan aynı kandır. Kahramanlık aynıdır. Hedef de, husumet de aynıdır.

- Zaman oldu aklımıza gelmeyen ne varsa başımıza geldi. Özellikle Osmanlı'nın yıkımını durdurmak için çareler arandı, reformlar arandı. Ne var ki 19. yüzyılda içine düştüğümüz anafor gün be gün umutlarımızı çaldı. Topraklarımızın kaybına neden oldu.

'MAZİMİZE HASRETİZ, BUNUN DÜŞÜNÜ KURUYORUZ'

- Mazimize hasretiz, bunun düşünü kuruyoruz. Hükmedilen değil hükmeden, önü alınan değil, ön alan, ağza bakan değil ağzına bakılan bir ülke olmanın hayaliyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Geçmişin olaylarını manalı bir bütün halinde yorumladığımız anda meselelere tarih şuuruyla bakmamız mümkün hale gelecek. Nereden gelip nereye gittiğimiz hakkında bir fikir sahibi olacağız.

- Bizim meselemiz arayışların hiç bitmeyişidir. Nizam-ı Cedit ile başlayan süreç birçok hezimet, isyan ve çözülmeyle birlikte adeta tarihin derin kuyularında yitip gitmiştir. Yabancı ülkelerin bitmek bilmeyen müdahaleleri, tazminattan meşrutiyete kadar devlet hayatını rehin almıştır. Tarihten ibret alınsaydı, tarih hiç tekerrür eder miydi? 

- İç bütünlük sağlanamayınca dış etkiler sonuç vermiş ve Osmanlı devleti sakin bir limana yanaşamamıştır. 

- Tarihten çıkarttığımız derslerle olaylara bakmazsak geçmişten daha ağır derslerle karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Milli birliği, bekayı yok saymamız başımıza bela olacaktır. 

- Sayın Erdoğan yüzde 52 oy oranıyla seçilirken, Cumhur İttifakı da Meclis'te sayısal çoğunluğu elde etmiştir. Tanzimat'tan bugüne kadar geçen sürede edindiğimiz bilgilerin kılavuzunda, tarihimizin en uygun hükümet politikası sağlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 2053 ve 2071 hedeflerinin altyapılarını oluşturacak, siyasal uzlaşmayı ulaştıracaktır.

'YENİ SİSTEME ALIŞMA DEVRESİ SON DERECE UYUMLU GEÇTİ'

- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tutmuş ve uygulama biçimiyle yol almıştır. Türk milleti aradığı sistemi, tarihimizin kuytularda kalan cevherinde bulup çıkarmasını bilmiştir. Yeni sisteme alışma devresi son derece uyumlu geçmiştir. Hükümet krizleri yok, koalisyon çatlakları yok, yürütmenin yasama üzerine ördüğü vesayet ağları görülemeyecek, bulunamayacak. Milli güvenliğimizle ilgili atik ve çevik kararların alınmasını kolaylaştırmış ve devlette çift başlılığa neşter vurmuştur. Güçlü Türkiye bir güneş gibi doğmuştur. Yeni sistemin karşısında duran çevrelerin yalnızlaştırılması, beka düzeyinde önemlidir.

- CHP'nin ucuz siyasi kafasına göre cumhurbaşkanı tarafsız olmalıymış, partisiyle bağı kesilmeliymiş. Cumhuriyet tarihinde bize bir tek tarafsız cumhurbaşkanı göster. Bilgisi yetiyorsa tek bir numune isimden bahsetsin. Sahnenin önünde tarafsız, arkasında siyasi ve ideolojik saiklerle hareket eden Cumhurbaşkanları dönemi kapanmıştır.

- Kılıçdaroğlu'nun kıllanması, kriz ayinine çıkması çarpık bir siyaset hastalığıdır. CHP Genel Başkanı'nın İstanbul'a yaptığı bir ziyaret esnasında gönlüne inen perdenin, düşünme melekelerini de etkilediğine herkes şahit olmuştur. Eski sistemden şikâyetçi olduğunu ileri süren CHP Genel Başkanı, burada dursa iyi, bununla yetinse tamam, fakat bir kere yama dikiş tutmayınca dil döndükçe dönüyor, kendisini yalancı çıkarıyor. Konuşmasının başka bir yerinde de diyor ki, 'Güçlü, liyakatli bir devlet yapısıyla parlamenter sistem isteriz.' 'Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı, ben annemi çok özledim, bugün 23 Nisan.' CHP Genel Başkanı’nın hal-i pürmelali aynen budur.

- Genel Başkanı’ndan rol kapmak için durum ve fırsat gözleyen İstanbul’un yeni belediye başkanı da, boş zamanlarında makamına uğrarken, geri kalan zamanlarında üstüne vazife olmayan her şeyle uğraşmaktadır. İstanbul’u halletmiş olacak ki, Diyarbakır’a gitmek istediğini söyleyerek, “Bu toplumu barıştırmamız lazım” sözleriyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Hatta dilinin altındaki baklayı çıkarmış ve şöyle konuşmuştur:

“Yarınlarda siyasette bir başka alanda başarı elde edebilir miyim sorusunun kriteri İstanbul’daki başarımdır.”

Terörist Demirtaş hasreti ise bu şahısta günden güne kabarmaktadır.

'EZANI SUSTURMAYA HİÇBİR BOZGUNCUNUN GÜCÜ YETMEYECEK'

- Ezanı susturmaya hiçbir bozguncunun gücü yetmeyecektir. Kahramanlık ruhun bedene karşı müstesna bir zaferidir. Türk milleti kahramandır, MHP ile Cumhur İttifakı, bu bayrağın ilelebet dalgalanması için sorumludur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci yılını heyecanla kutluyorum.

- Değerli milletvekilleri, Türkiye sistem tartışmalarını uzlaşmayla bağlamış, esas gündem başlıklarını sırasıyla çözmek için harekete geçmiştir. Geçtiğimiz hafta 12 yıllık bir dava nihayete ermiştir. Ümraniye davasında heyet, tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermiştir. 

- Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasıyla başlayan tartışmalar kriz yaratacak boyuta ulaştı. Merkez Bankası Başkanı, hükümet tarafından ataması yapılan bir bürokrattır. Görevini yapan kalır, yapamayan gider. Görevden alınan Merkez Bankası Başkanı'nı siper alıp ekonomide felaket senaryoları yapan en hafif tabirle utanmazdır. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı başka bir şey, başkanının kurumsal hedeflere ulaşamadığı için görevden alınması başka bir şey.

- CHP sözcülerinin 'Yeni doğmuş, sütle beslenen sığır yavrusuna ne denir? sorusunu yanıtlaması Türkiye için daha hayırlı bir iş olur.