Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Antalya'da bu yıl on ikincisi düzenlenen 'Hz. Muhammed'in Ev Halkı: Ehl-i Beyt' temalı Elmalı'nın Canları İrfan ve Sevgi Sempozyumu'na katıldı.
"Ehl-i beyt mi üstündür, yoksa evliyâullah mı?" şeklindeki tartışmaları yersiz ve saçma olarak niteleyen Ortaylı, şunları söyledi:
"Ehl-i beytin içinde Hz. Ali'yi şehid edenler var; pencereden gizlice girip Kur'an okurken Hz. Osman'ı şehid edenler de var. Bunlar tarihî olarak bilinen gerçekler; ama bunları münakaşa konusu haline getirmek lüzumsuzdur. Nitekim Türkler, ehl-i beyti mübarek saymışlardır. Çocuklarına Yezid ya da Ebu Yezid ismini hiç koymamışlardır. Bâyezid, kahraman padişahın adına izafeten konurdu, şimdi hiç konmuyor. Açıktan açığa Muaviye diye bir isim de kullanmamıştır Türkler. Buna karşılık Ali, Fatma, Ayşe, Hasan, Hüseyin, hattâ Hasan Hüseyin ikisi bir arada, Ömer, Ebubekir, Osman, hattâ Ali Osman gibi ayrım yapmaksızın pek çok isim konulmuştur. İlk dönem olaylarıyla ilgili tartışmalar olmasına rağmen Türkler ehl-i beyte her zaman en büyük saygıyı göstermişlerdir."
'BÜTÜN DİNLERDE BU TÜR SAPKIN CEMAATLER VARDIR'
"Çok kötü örnekler de yaşandı maalesef, tasavvuf kullanılarak. Ama bunu yapanlar zaten tasavvuf erbabı değildiler. FETÖ yapılanması mesela bir tarikat değildir, tasavvufla da alakaları yoktur. Bu bir cemaattir, bütün dinlerde bu tür sapkın cemaatler vardır. Bunlar tarikata benzeyen, yapma yollar, çakma yöntemler kullanan yapılardır. Bunlar tarikat değildir, tasavvuf hiç değildir. Yapılması gereken, ilmî yollarla araştırmalar yaparak, işte bugün Elmalı'da yapılan 'Elmalı'nın Canları' sempozyumu gibi bu tür çalışmalarla doğruyu ve hakikati ortaya koymaktır. Bu vesileyle beni buraya davet eden sempozyum heyetine de teşekkürlerimi sunuyorum."