Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de yapılan Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) Zirvesi’nde, Japonya’daki G20 Zirvesi’nde ve son ziyaret kapsamında olmak üzere yaklaşık bir ay içinde üç kez bir araya geldiğini hatırlatan Büyükelçi Önen, "İki cumhurbaşkanının bu kadar sık görüşmesi bile aslında ikili ilişkilerin geldiği düzeyi açıkça gösteriyor. İki liderin hem verdiği mesajlar hem de çizdiği vizyon, bundan sonra nelerin gerçekleştirilmesiyle alakalı bize ipuçları veriyor" dedi.
İHA'ya konuşan Büyükelçi Önen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin ziyaretinin çok başarılı ve verimli geçtiğini, Çin tarafının ziyarete çok büyük önem verdiğini belirtti.
Türkiye’nin Asya ve Çin ile olan ilişkilerinin Batı ile ilişkilerinin alternatifi olduğu görüşüne katılmadığını ifade eden Büyükelçi Önen, "Hiçbir ülke ya da hiçbir siyasi ilişki birbirinin alternatifi olmamalıdır, değildir" dedi.
Türkiye’nin hem Batı ile hem de bölgesinde çok iyi ilişkileri bulunduğunu, Asya ile de ilişkilerini bu şekilde geliştirmesi gerektiğini dile getiren Önen, "Türkiye, lojistik olarak da, jeo-stratejik olarak da bölgesine baktığınız zaman 360 derece etrafına bakabilen, bölgesinde lider ve global anlamda da önemli bir oyuncu olarak elbette Asya ile ilişkilerini, Çin ile ilişkilerini geliştirecek" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine giderken Asya ile çok iyi ilişkiler geliştirmesi gerektiğine vurgu yapan Önen, "Asya’daki lider ülke olarak Çin ile ikili ilişkilerimiz şimdiye kadar çok daha ileri seviyelere gelmeliydi. Şu an 23-24 milyar dolar olan ticaret hacmimizin Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi en az 50 milyar dolar olması gerekiyor. (Ticaret hacmi) 50 milyara, akabinde 100 milyar dolara çıkabilecek önemli bir potansiyeli barındırıyor" dedi.
Türkiye-Çin ilişkilerinin ana eksenini ticaretin oluşturduğuna dikkat çeken Büyükelçi Önen, "İş insanlarımızın artık Asya’ya bakış açılarını değiştirmeleri gerekiyor. Çünkü burası hem Orta Doğu pazarından hem de AB pazarından, orta ve uzun vadede çok daha kârlı bir pazar. Özellikle iş adamlarımızın buradan ne alırım değil, buraya ne satarıma odaklanmaları gerekiyor" diye konuştu.
Çin’de ticaret yapmanın ülkenin kültürünü öğrenmekten geçtiğini dile getiren Önen, "Doğru adımları atarsak burası çok büyük bir pazar. 300-350 milyonluk bir orta sınıf var. Türk ürünleri, Türk kalitesi bu pazara fevkalâde yetecektir. İhracatımızın önündeki tüm engelleri kaldırıp bu konularda ilerleme kaydetmemiz gerekiyor" dedi.
'25 TONLUK TÜRK KİRAZI 3 GÜNDE TÜKETİLDİ'
Türkiye’den iş adamları için öne çıkan alanların tarım ürünleri, turizm ve gastronomi olduğuna dikkat çeken Büyükelçi Önen, "Kirazın önündeki engelleri kaldırdık. Artık Türk kirazı, Çin pazarına rahatlıkla ve serbestçe giriyor. İki gün önce ilk parti ürünler geldi, 20 ton Guangzhou’ya, 5 ton Şanhay’a geldi, inanın 25 tonluk ürünün pazara dağılmasıyla beraber üç gün içinde tükendiği bilgisini aldık. Burası böyle bir pazar" dedi.
Kiraz dışındaki farklı tarım ürünleriyle ilgili çalışmaların da sürdüğünün altını çizen Önen, "Narın, zeytinyağının, fıstığın, kanatlı ürünlerin, su ürünlerinin ve çok önemli olarak süt ve süt ürünlerinin önünü açacağız. Bunlarla ilgili gerek büyükelçiliğimiz, gerek ticaret müşavirliğimiz, gerekse Tarım Bakanlığımız olarak çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Çin’e mantalite olarak çok uzak kaldığını, Çin pazarından korkulmaması gerektiğini dile getiren Önen, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın "Çin, ithalat için uzak değilse ihracat için neden uzak olsun?’’ sözlerini hatırlatarak, ‘‘Biz burayı ithalat anlamında tanıyorsak, buraya ihracat da yapabiliriz" dedi.
Türkiye’nin Çin karşısında verdiği ticaret açığının kapanması için ticareti artırmanın tek başına yeterli olmayacağını söyleyen Pekin Büyükelçisi Önen, "Çin iş adamlarını, Çin yatırımcılarını Türkiye’ye davet ediyoruz. Şu an ülkemizde binin üzerinde Çin şirketi var. Ama yeter mi, hayır yetmez. Hem bu şirketlerin yatırım miktarlarını artırmalarını istiyoruz hem de yeni şirketleri Türkiye’ye gelerek yatırım yapmaya teşvik ediyoruz" dedi.
Çin’in 2018’de ilk kez uluslararası ithalat fuarını düzenlediğini, açılışa Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in de katılmasının bu organizasyona verilen önemi gösterdiğini belirten Büyükelçi Önen, "Sayın Şi, (fuarda) çok önemli bir şey söyledi. ‘Biz yılda 2,2 trilyon dolar ithalat gerçekleştireceğiz’ dedi. Bizim bunu çok iyi okumamız lazım" ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Önen, Türk firmalarının söz konusu fuara ilgisinin düşük olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Açık konuşmamız lazım. İnsanımızın, iş adamlarımızın bu konuda geride kaldığını görüyoruz. O yüzden samimi olmamız lazım, özeleştirimizi yapalım ki daha doğru adımlar atabilelim. İş adamlarımızdan birçoğunu buraya yalvar yakar davet ettik. Çünkü ülke olarak bu ekonominin ne kadar büyüdüğünün farkında değiliz; buranın artık sadece üreten değil tüketen bir toplum olduğunu daha yeni yeni görüyoruz."
Önen, ayrıca Türkiye’nin bu yılki fuara daha büyük bir stant alanıyla katılacağını, Türk firmalarının ilgisinin de geçen seneden fazla olmasını beklediklerini kaydetti. Türkiye’nin özellikle gastronomi alanında çok iyi markalara sahip olduğuna vurgu yapan Önen, bu markaların Çin’de çok büyük pazara sahip olabileceklerini dile getirdi.
Çin’in İpek Yolu’nu yeniden canlandırma projesi olan Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye’nin Orta Koridor Projesi'nin eklemlenmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü söyleyen Büyükelçi Önen, uyumlaştırma ile beraber ticaretin önünün daha fazla açılacağını kaydetti. 3. nükleer santral projesinin Erdoğan-Şi görüşmesinde de gündeme geldiğini hatırlatan Pekin Büyükelçisi Önen, "Anlaşmayla ilgili iki ülkenin enerji bakanlıkları karşılıklı olarak çalışmaya başlamışlardı. Bu çalışmalar, şu an yarıyı geçti diyebiliriz. Yerinden tutun, fizibilite çalışmalarına, fiyatlandırmaya kadar çok fazla detaylı görüşmeler gerçekleşiyor. İnşallah kısa zamanda iyi bir haber duymayı hedefliyoruz" dedi.
Pekin Büyükelçisi olarak görevine başlayalı 1,5 yıldan fazla süre olduğunu dile getiren Önen, "Geldiğim andan itibaren gözlemlediğim, Türkiye hakkında burada menfi bir kanaat yok. Bilmeyen hiç bilmiyor, bilen de olumlu biliyor. Biz bunu daha da olumluya çevirmeye, bilmeyenleri de daha fazla bilgilendirmeye çalışıyoruz. Aslında bir anlamda ortada herhangi bir algı olmadığı için de pozitif algıyı, pozitif gündemi çok hızlı yaratmak mümkün" diye konuştu.
Çin’den Türkiye’ye giden turist sayısını artırmak için geleneksel metotların yanında modern metotları da kullandıklarını söyleyen Önen, "Daha fazla Çinli turisti etkileyebilecek, Çinlilerin önemsediği insanları, gerek yazarları, gerek bloggerları, gerek influencerları, gerek gazetecileri farklı farklı zamanlarda Türkiye’ye gönderdik. Çinliler için popüler destinasyonlar İstanbul ve Kapadokya. Bunlar haricinde özellikle Urfa, Mardin ve Antep gibi GAP turu yaptırdık; Konya’ya, Karadeniz’e gönderdik. Bunlarla beraber Türkiye’nin buradaki popülaritesini artırdığımızı düşünüyorum" dedi.
2018 yılında Çin’de düzenlenen Türkiye Turizm Yılı’nda Çin genelinde 10’dan fazla şehir ve eyalette 60’tan fazla etkinlik düzenlediklerini ve Türkiye’nin güzelliklerini sergilediklerini ifade eden Büyükelçi Önen, bunun neticesinde Çinli turist sayısının 2018’de önceki yıla göre yüzde 60 artarak 400 bine çıktığını dile getirdi. Turist sayısının yükselmesi için iki ülke arasındaki uçuş sıklığının da artmasının önemine işaret eden Büyükelçi Önen, "İki ülkenin sivil havacılık genel müdürlükleri arasındaki bazı kopuklukları giderdik. Yapılan çalışmaların neticesinde China Southern Havayolları Pekin-İstanbul seferlerine, arkasından da Wuhan-İstanbul seferlerine başladı. Kunming’den ve Chengdu’dan da İstanbul’a seferler başladı. Bunlar son iki üç ay içerisinde gerçekleşen seferler. Yeni seferler henüz netleşmemişken yılın ilk dört ayındaki turizm rakamlarında yüzde 3 yükseliş görüldü" diye konuştu.
Türk Hava Yolları’nın Şian, Hangzhou ve Şiamen kentlerine de seferler başlatmayı planladığı bilgisini aktaran Önen,
"İstanbul’da yolcu kapasitesi açısından dünyanın en büyük havalimanına kavuştuk, hamdolsun. Çin’in başkenti Pekin’de de Daşing Havalimanı devreye girecek ve ikinci büyük havalimanı olacak. İkisinin toplamı çok ciddi bir rakam oluşturuyor. İnşallah Pekin ile İstanbul arasında THY seferlerinin sayısını da iki katına çıkarma imkânımız olacak" dedi.
Çinli turistlerin deniz-kum-güneş turizminden çok tarih ve kültür turizmini önemsediklerini, bunun Türkiye için de bir avantaj olduğunu söyleyen Önen, "Turizm sezonunun nispeten yavaşladığı dönemlerde, özellikle ekim ve şubat aylarında Çin’in tatilleri başlıyor. Eğer Çinli turistleri bu dönemlerde de Türkiye’de ağırlamaya başlarsak, ülkemize gelen ortalama turistten çok daha yüksek harcama yapıyorlar, bu çok büyük bir avantaj" diye konuştu.
Çinli turist sayısının artmasının Türkiye’nin turizm ekonomisinin canlanmasında da çok büyük etkileri olacağını kaydeden Önen, ‘‘Türkiye’de Çinlilerin turizm alışkanlıklarına yönelik bazı düzenlemeler yapılması şart. Özellikle daha fazla Çince bilen rehberimizin olması, ziyaret edilen yerlerde Çince yönlendirme tabelalarının ve özellikle büyük otellerde Çin mutfağından bazı örneklerin olması, alışveriş merkezlerinde lisan konusunda yardımcı olabilecek personelin bulunması, bu konuda bizim de önümüzü açacaktır’’ ifadelerini kullandı.
"Turizm Yılı etkinliklerinin yanı sıra, Türkiye’den sekiz bakanı Çin’de ağırladık; Çin’den üç bakan da Türkiye’ye gitti. Karşılıklı 10’un üzerinde bakan yardımcısı ziyareti gerçekleşti ve 10 yıl aradan sonra Türkiye’den bir meclis başkanı o zaman Binali Bey’di, Çin’e ziyarette bulundu. Alt düzeyde de onlarca ziyaret oldu karşılıklı. Bunlarla birlikte Türkiye’deki Çin farkındalığını, Çin’de yapılacak yatırımları, Çin’de olan fırsatları anlatmak konusunda büyük merhale katettik. Aynı şekilde Türkiye’nin varlığını, zenginliklerini Çin’de anlatmak üzere birçok alanda işbirliği yaptık ve fırsatları değerlendirdik."
Pekin Büyükelçisi Önen, son olarak Türkiye’den daha fazla öğrenciyi Çin’e lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimleri için gelmeye teşvik ettiklerini sözlerine ekledi.