Trabzonspor Kulübü, 2010-2011 sezonunun ardından yaşanan 3 Temmuz sürecine ilişkin açıklama yayımladı.
So, it's time to speak up once again!
— Trabzonspor Kulübü (@Trabzonspor) July 2, 2019
The “immaculate” champion of the 2010-2011 season is Trabzonspor!
O zaman bir kez daha yüksek sesle haykırmanın zamanıdır! 2010-2011 sezonunun “tertemiz” şampiyonu Trabzonspor!#JusticeforTrabzonspor#SeneHep2011 @FIFAcom pic.twitter.com/6gpf2qX8KL
‘HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ, ŞİKE YAPANLAR HARİÇ’
Bordo-mavili kulübün internet sitesinde yer alan açıklamada, aradan tam 8 yılın geçtiği ancak hiçbir şeyin değişmediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Hiçbir şey değişmedi, şike yapanlar hariç. Başta UEFA, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi olmak üzere onlarca verilen kesin yargı kararı ile mahkeme şike yapanları suçlu buldu. Mahkemelerde kabul ettikleri belgeleri, ses kayıtlarını ülkemizin bekasına kasteden terör örgütüne bağladılar. Oysaki aynı terör örgütünün elemanlarıyla kendi tesislerinde çift kale maç oynayan onlardı. O terör örgütü üyelerini kulüplerine 'onur üyesi' dahi yapanlar da… Ceza alan kulüp bir süre sonra 'kumpas' olduğunu öne sürüp yeniden yargılama talep etti.
‘HALBUKİ MESELEMİZ KUPA DEĞİL, ADALET ASLINDA’
Velhasıl, uzun yıllar geçti, unutmadık çünkü kuzey unutmaz. Ekilen tarlalar, çift dikişler, çantalarda giden paralar, Mini Cooperlar, rakip oyuncunun oynamaması için alınan sahte raporlar, lakabı CEO olanlar ve hocalardan fetva isteyen futbolcularla birlikte çalınan şampiyonluğumuz herkesin vicdanlarında. Diyorlar ki 'Kupa müzemizde gelin görün!' Halbuki meselemiz kupa değil, adalet aslında. Bilmiyorlar ki yurt dışına kaçırılan Türkiye topraklarına ait çok sayıda eser, mesela Zeus Altarı mesela İhtiyar Balıkçı Heykeli yabancı ülkelerde sergileniyor. Bu ve benzeri eserlerin Türkiye'den çalınması asıl sahibinin kim olduğu gerçeğini asla değiştirmiyor ya, bu da öyle bir şey işte. O zaman bir kez daha yüksek sesle haykırmanın zamanıdır. 2010-2011 sezonunun 'tertemiz' şampiyonu Trabzonspor'dur."