Yapılan görüşmelerin ve ortak karar gerektiren sorunları bu görüşmelerde çözme imkanının Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin önceden olduğu gibi yükselişte olduğunu kanıtladığını kaydeden Fitin, ABD'lilerin tepkisini çeken Akkuyu NGS, TürkAkım boru hattı ve S-400 füze savunma sistemleri anlaşması gibi stratejik öneme sahip dev projelerin gelişmeye devam ettiğinin altını çizdi.
'İKİ ÜLKE DE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN YANA'
Başta İdlib olmak üzere bir dizi sorun nedeniyle Suriye'deki durumun iki ülke açısından zorluğuna ve istişarelerin zor ilerlediğine dikkat çeken Rus uzman, iki ülkenin ortak noktasına şöyle işaret etti: "Rusya, Suriye'nin tek bir ülke olarak kalmasına ve merkezden yönetilmesine ilgi duyuyor ve hükümet kontrolü dışındaki toprakların bir kısmının Heyet Tahrir el-Şam örgütünün elinde bulunmasının normal olmadığını düşünüyor. Türkiye de Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyor" diye konuştu.
'YOĞUN GÖRÜŞMELER İLİŞKİLERİN İSTİKRARINI DA PEKİŞTİRİYOR'
İki ülkenin de Suriye krizine barışçıl çözüm bulunmasını istediğini ve Türkiye'nin yeni sığınmacı dalgası tehlikesi nedeniyle askeri harekata karşı olduğunu kaydeden Fitin, "Putin ve Erdoğan'ın bu tür ihtilafları ve zorlu konuları çözmek için son derece sık yaptıkları görüşmeler ve telefon konuşmaları, hem ilişkilerde hem de bölgede istikrarı pekiştiriyor" ifadelerini kullandı.
'GELECEĞİ DE KONUŞUYORLAR'
Moskova ve Ankara'nın sadece bugünü değil, geleceği konuştuğunu da anlatan Fitin, "Son dönemde taraflar, ilişkilerin durumundan memnun olduklarını belirtiyor ve bunları hem mevcut anlaşmalar hem de yeni planlar yardımıyla daha da geliştirme çağrısı yapıyor. Erdoğan, ikili ticarette 100 milyar dolara ulaşma hedefini düzenli olarak dile getiriyor. Bu, hem siyasi hem de ekonomik ilişkileri tüm açıdan geliştirme eğilimini ve niyetini gösteriyor" diye vurguladı.
Çeviren: Fatih Kuduğ