ABD ile Çin arasındaki ticari gerginliğin arttığı, Basra Körfezi’nde bir kriz riski bulunduğu bir dönemde, görevde bulunduğu süre boyunca dünyanın nasıl değiştiği hakkında ne düşündüğü sorusunu yanıtlayan Putin, şunları söyledi:
“Ticaret savaşı ve Basra Körfezi’ndeki gelişmelerden söz ettiniz. İhtiyatla, durumun daha iyi gitmediğini söyleyebilirim, ancak belli bir dereceye kadar iyimserim de. Ancak açık olmak gerekirse, durum daha dramatik ve patlamaya hazır bir hale geldi.”
Dünyanın artık daha ‘parçalı’ bir hale geldiğini belirten Putin, Soğuk Savaş döneminde herkesin az çok uymaya çalıştığı ya da uyduğu kuralların olduğunu ifade etti. Putin, “Ama artık kurallar yok. Bu anlamda dünya daha parçalı ve daha az öngörülebilir bir hal aldı. Bu da en önemli ve en üzücü şey” dedi.
‘BİR KARAR ALINMASI GEREKTİĞİNDE RİSKLER KAÇINILMAZ OLUR’
Putin, görevde bulunduğu süre boyunca riske olan arzusunun artıp artmadığı yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:
“Bir artış veya azalma olmadı. Riskin her zaman iyi bir gerekçesi olmalı. Bir karar alınması gerektiğinde risklerin kaçınılmaz olması çok mümkün. Kararın boyutuna göre riskin boyutu da değişir. Her türlü karar alma süreci riski de beraberinde getirir. Şansını denemeden önce titizlikle her şey düşünülmeli. Gerçek durum görmezden gelinerek alınan aptalca riskler ve sonuçların net biçimde anlaşılamaması kabul edilemez. Çünkü çok sayıda kişinin çıkarları tehlikeye atılabilir.”
‘SURİYE’YE MÜDAHALE ETMENİN, PASİFLİKTEN DAHA OLUMLU OLDUĞUNA KARAR VERDİM’
Putin, Suriye’ye müdahale etme kararındaki riskin ‘yeterince büyük’ olduğunu ifade etti.
Putin, “Elbette bu karar üzerinde dikkatlice düşündüm, tüm koşulları, artı ve eksileri düşündüm. Rusya’da durumun nasıl gelişeceğini ve olası sonuçları düşündüm. Yardımcılarım ve bakanlarımla, güvenlik güçlerinin başlarındaki ve diğer üst düzey yetkililerle konuştum. Nihayetinde de Suriye’deki duruma aktif bir şekilde müdahil olmamızın, Rusya ve Rusya Fedeasyonu’nun çıkarları üzerinde; müdahil olmayıp, uluslararası bir terör örgütünün sınırlarımız yakınlarında güçlenmesini pasif bir şekilde izlemekten çok daha fazla olumlu etkisi olacağına karar verdim” ifadelerini kullandı.
‘RİSK BEKLEDİKLERİMİZDEN FAZLASINI VERDİ’
Putin, “Çok sayıda militan etkisiz hale getirildi. Rusya veya vize serbestisi olan komşu ülkelere geri dönmeyi planlıyorlardı. İkisi de bizim için eşit derecede tehlikeli. Yakın bölgemizdeki durumu istikrara kavuşturduk. Bu da çok önemli. Böylece Rusya’nın iç güvenliğini doğrudan güçlendirdik” dedi.
Rus lider Suriye’deki müdahalenin ardından bölge ülkeleri ile oldukça iyi ilişkiler geliştirdiklerini ifade etti:
“Bölge ülkeleri ile iyi ilişkiler geliştirdik, Ortadoğu’daki pozisyonumuz daha stabil hale geldi. Aslında İran, Türkiye ve başka ülkeler de dahil olmak üzere bölge ülkeleri ile çok iyi iş, partnerlik ve büyük bir ölçüde müttefiklik ilişkileri geliştirdik.”
Rus lider, müdahalenin Suriye’nin devlet olarak varlığının korunduğunu, burada Libya benzeri bir kaosun önlendiğini ve kötü bir senaryonun Rusya için de kötü sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.
Putin, müdahalenin bir diğer olumlu etkisinin de Rus ordusunun barış zamanı tatbikatlarda kazanamayacağı deneyimleri kazanması olduğunu vurguladı.
‘DÜNYA YENİ BİR SİLAH YARIŞININ EŞİĞİNDE’
Putin, ABD’nin Anti-Balistik Füze Anlaşması (ABM) ve Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekilmesinin dünyayı yeni bir nükleer silah yarışının eşiğine getirdiğini kaydetti.
Putin “Böyle bir risk olduğunu düşünüyorum” dedi ve Washington’ın Rusya’yı bahane olarak kullandığını ifade etti.
Rus lider “Şimdi gümdem Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması (New START) üzerinde odaklanmış durumda. Umarım bu konuyu Osaka’da görüşürsek, bu konuyu Donald (Trump) ile konuşabileceğimi umuyorum” dedi.
Putin “Görüşmeye ve bu anlaşmayı uzatmaya hazır oldğumuzu söyledik. Ancak ABD’li partnerlerimizden bir girişim gelmedi. Anlaşma 2021’de sona erecekken sessizliklerini koruyorlar. Görüşmelere şimdi başlamazsak sona erecek, çünkü formaliteler için bile vakit olmayacak” dedi.
En son görüşmelerinde Trump’ın silah kontrolüyle ilgilendiğini belirttiğini söyleyen Rus lider, hâlâ bir adımın gelmediğini belirterek, “Bu anlaşma da sona ererse, silah yarışını engelleyecek bir araş kalmayacak ve bu kötü” ifadelerini kullandı.