'SEÇMEN HAKIZLIĞI KABUL ETMEDİĞİ İÇİN OY FARKI BU KADAR FAZLA ÇIKTI'
Seçimi İmamoğlu’nun almasını beklediklerini kaydeden Saruhan Oluç, “Fakat ben kişisel olarak aradaki oy farkının yüzde 2,5-3 olacağını düşünüyordum. Son hafta gelen anketler güçlü bir sonuç çıkacağını ortaya koyuyordu. Doğrusu benim kişisel beklentim o kadar yüksek değildi. İstanbul halkı çok net olarak hukuksuzluğa ve haksızlığa evet dememiş oldu” dedi. Oy farkının temel nedeninin de bu olduğunu kaydeden Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok ciddi bir mağduriyet yaratıldı ve insanlar bunu gördüler. İmamoğlu, AK Parti ve MHP seçmenlerinin yoğun olduğu ilçelerde öne geçmiş vaziyette. Yani AKP-MHP seçmeninden bir kayma olmuş. Yaratılan mağduriyetin seçmenler tarafından kabullenilmediğini özellikle AK Partili seçmenlerin bir kısmının bundan etkilendiğini düşünüyorum. Çalışmalar ilk başladığı zamanlarda bile Karadenizli olup da AK Parti’ye oy veren seçmelerde çok ciddi tepki olduğunu görmüştük, ben çok şahit oldum buna. İmamoğlu’nun söyledikleri, vaatleri, projeleri daha etkileyici olduğu için değil esas olarak, seçmen haksızlığı kabul etmediği için oy farkı bu kadar fazla çıktı.
ÖCALAN’IN MEKTUBU’NUN HDP SEÇMENİNE ETKİSİ NE OLDU?
Abdullah Öcalan’ın mektubu, bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli tarafından değerlendirilme şekli, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkması çok tartışılmıştı. Peki bu gelişmeler HDP’li seçmeni, diğer seçmenleri nasıl etkiledi? “Bizim seçmenimizde hiçbir etkisi olmadığı ortaya çıktı” diyen Oluç, “Neden, Öcalan’ı dikkate almıyorlar mı?” sorusu üzerine ise şöyle konuştu:
'MEKTUPTAKİ ÇAĞRI İSTANBUL SEÇİMİYLE İZAH EDİLEMEZ'
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Öcalan’ın mektubundaki çağrıyı kendilerinin doğru yorumladığını ifade ederek, bu çağrının İstanbul seçimi ile izah edilemeyeceğini, Öcalan’ın seçime birkaç gün kala bir görüş bildirmesinin de zaten alışılmış bir şey olmadığını kaydetti. Oluç, “Öyle olsaydı şaşırırdık. Biz bu meseleye çok daha geniş bir perspektifle baktık. 23 Haziran sonrası önemlidir ve 23 Haziran sonrasında bu politik hat kaybedilmemelidir. Yani seçimlere bu politik hat feda edilmemelidir önerisi vardı ki biz bunun doğru olduğunu düşünüyoruz. Zaten bizim tutumumuz da öyledir. O yüzden biz ilk gördüğümüz andan itibaren (mektubu) bunun seçimle ilgili olmadığını düşündük ve eş genel başkanlarımız da kısa sürede açıklama yaptılar” diye konuştu. Oluç, üçüncü yol politikasının önemli olduğunu da vurguladı.
'ŞAHİNLER-GÜVERCİNLER TARTIŞMASI ÇOK CİDDİYE ALDIĞIMIZ BİR ŞEY DEĞİL'
HDP’nin eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmamoğlu’na açıkça destek istedi. Öcalan’nın mektubu ile birlikte Kürt hareketi içinde liderlik mücadelesi başlayacağı yorumları yapıldı. Saruhan Oluç, yeniden başlayan şahinler, güvercinler tartışması hatırlatılarak, “Demirtaş ile Öcalan arasında görüş ayrılığı var mı?” sorusuna da yanıt verdi.
Demirtaş’ın da bu konularda defalarca görüş açıkladığını vurgulayan Oluç, seçim taktikleri konusunda da partilerinde bir tartışma olmadığını söyledi. Oluç, “ ‘Büyük bir çatışma var HDP içinde yakında karpuz gibi ikiye çatlar’ fikri sadece gülüp geçeceğimiz bir fikir. Sonra, niye olsun? HDP’nin tamamı çok ağır baskı altında ve kimse bundan ayrı tutulmuyor. Bunlarla uğraşmak, Türkiye’de eşitlik, demokrasi, özgürlük mücadelesini sonuca ulaştırmak varken, kendi kendimizle uğraşmak herhâlde siyasi olarak yapılabilecek en büyük hatalardan biri olur” dedi.
'SİYASİ HEYETLER DE İMRALI’YA GİDEBİLMELİ'
İmralı ile görüşmelerin devam etmesi gerektiğini de kaydeden HDP’li Saruhan Oluç, “Hem avukat görüşleri devam etmeli hem de devletin çeşitli heyetleri, hatta siyasi heyetlerin görüşebilmesine imkan sağlanmalıdır” dedi. Akademisyen Ali Kemal Özcan’ın Öcalan’la görüşmesini hatırlatan Oluç, “Gidebiliyorsa, böyle bir örnek varsa bu örnek geliştirilebilir. Türkiye’de bu konuda katkısı olabilecek çok sayıda insan var; aydınlar, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri, gazeteciler… İlla siyasetçilerin bulaşması gerekmeyebilir. Siyasetçiler de fikirlerin, önerilerin meclisteki sonuçlarını ortaya çıkarmak için çabalayabilirler. Bu bir normalleşmedir, bu normalleşmenin sağlanması iyidir diye düşünüyoruz biz” diye konuştu.
'ERKEN SEÇİM TALEBİMİZ YOK, ÖYLE BİR BEKLENTİMİZ DE YOK'
Peki İstanbul seçimi bir erken seçimi tetikler mi? HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç bu soruya ise, “Yok. Bizim bir erken seçim talebimiz yok, şu anda öyle bir beklentimiz de yok doğrusu. İktidar ittifakı şunu okumalı; politikaları İstanbul’da -Türkiye’nin kalbidir- karşılık bulmamıştır. Bu bir ders olmalıdır. Bir durup düşünmelidirler” dedi. Ucube olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin üzerinden bir yıl geçtiğini kaydeden Oluç, bu sistemin büyük krizlere neden olduğunun da görüldüğünü, İstanbul seçmeninin de iktidara ‘ bunu konuşun’ dediğini söyledi. Oluç, “Buradan böyle bir ders çıkarırlarsa demokrasi açısından iyi bir şey olmuş olur” dedi.
Saruhan Oluç, seçim sürecinde İmamoğlu’nun kazanması halinde İSPARK yönetiminin HDP’ye devredileceği iddiaları hatırlatılarak, “Ekrem İmamoğlu’na açık destek verdiniz. İmamoğlu’ndan, CHP’li diğer belediyelerden beklentiniz var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“(Gülerek) Zarar eden kurumları istemiyoruz. Şaka bir yana, biz hiçbir şekilde meseleye böyle bakmadık, bakmayız da zaten. Bir seçim taktiği belirledik, gerekçesini de açıkladık: İktidar ittifakının iktidar alanını daraltmak. Herhangi bir pazarlık yaparak, bir beklentiye girerek yapmadık bu işledi. Ne bekliyoruz İmamoğlu’ndan, sadece İmamoğlu değil birçok büyükşehir için bu söylenebilir. Son seçimler gösterdi ki Batı’da ciddi bir oy oranımız var. Bizim orada yaşayan seçmenlerimizin ihtiyaçları var, bütün o illerdeki insanlar gibi. O ihtiyaçlara da dikkat edilsin istiyoruz. Bunların kimisi kültürel ihtiyaçlardır, mesela taziye evleridir, kültürel derken bunları kastediyorum. Ekrem bey dil kursundan bahsetti, olabilir. Tabii biz anadilde eğitimi daha çok önemsediğimiz için ama kurs açılmasına da itiraz etmeyiz, bu da bir hizmettir. Dolayısıyla bizim o illerde yaşayan seçmenlerimizin de ihtiyaçlarının dikkate alınması.