NS, Nazilerin kurduğu toplama kamplarına kuruma ait trenlerle taşınan Yahudi, Roman ve Sintiler ile yakınlarına ödenmesi amacıyla "on milyonlarca euroluk" bütçe ayırdı.
Emsal teşkil eden dava, ailesini Auschwitz Kampı'nda kaybeden Amsterdamlı fizyoterapist Salo Muller tarafından açıldı.
Vandaag werd bekend dat de NS schadevergoedingen gaat uitkeren vanwege zijn rol bij de Holocaust. @harmbotje en @cohenmischa spraken Salo Muller, initatiefnemer en zelf Holocaustoverlevende, over zijn strijd met de NS. ‘Het moet wel een punishment zijn.’ https://t.co/RG14wSd6M0
— Vrij Nederland (@vrij_nederland) June 26, 2019
BBC'nin haberine göre, Eski Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen başkanlığındaki soruşturma komitesi, NS'in isteği üzerine, ödenecek tazminat tutarını belirledi.
Hollanda Demiryolları tarafından Nazi toplama kamplarına nakledilen yaklaşık 500 Yahudi, Roman ve Sinti hala hayatta.
NS Başkanı Roger van Boxtel'in yaptığı açıklamaya göre, hayattaki kişilere 15 bin euro ödenecek.
Soykırım mağdurlarının hayatta kalan dul eşlerine 7 bin 500'er euro, çocukların ise, 5 bin ile 7 bin 500'er euro arasında tazminat verilecek.
Tazminat ödenecek kişi sayısının yaklaşık 6 bin civarında olduğu belirtiliyor.
Ayrıca Hollanda Demiryolları'nın savaştaki rolüne ilişkin bağımsız bir soruşturma açılması kararlaştırıldı.
HUKUK MÜCADELESİ NASIL BAŞLADI?
Hollanda'daki yaklaşık 110 bin Yahudi, Roman ve Sinti, trenlerle ülkenin doğusundaki Drenthe bölgesinde bulunan kampa taşındı. Bunlardan sadece 5 bini geri dönebildi.
NS, soykırım mağdurlarının nakliyesinden yaklaşık 2,5 milyon euro kazandı.
Demiryolları, 2005 yılında 2. Dünya Savaşı'ndaki politikası nedeniyle resmen özür dilemiş ancak kurbanlara bireysel tazminat ödemeyi reddetmişti.
Bunun üzerine aile bireyleri, NS tarafından Westerbork'a taşınan ve oradan nakledildikleri Auschwitz'deki gaz odalarında öldürülen Salo Muller, 3 yıl önce hukuk mücadelesi başlattı.
Amsterdam'daki Ajax futbol takımında uzun yıllar fizyoterapist olarak çalışan 83 yaşındaki Muller'in çabaları sonucu NS, kurban ve yakınlarına tazminat ödemeyi kabul etti.
Hollanda Televizyonu'nda yayınlanan Nieuwsuur (Haber Saati) programına konuşan Muller, tazminatın sembolik bir anlamı olduğunu belirterek, "Para ödemek, bir şirkete özür dilemekten daha fazla acı veriyor" dedi.