Söz konusu duruşmada Mursi "casuslukla" suçlanacaktı.
Mısır İçişleri Bakanlığı, Mursi'nin vefatının ardından ülkede alarm durumu ilan etti.
Mursi, 2012'de ülkenin tamamen demokratik bir seçimle göreve gelen ilk lideri olmuş ancak ertesi yıl yoğun protesto gösterilerinin ardından darbe yapan ordu tarafından devrilmişti.
Darbenin ardından, Mursi'nin bağlı olduğu Müslüman Kardeşler hareketine karşı tasfiyeye girişilmiş, yüzlerce kişi güvenlik güçleriyle çatışmalarda ölmüş, on binlerce kişi de hapse atılmıştı.
Mursi ve üç üst düzey Müslüman Kardeşler lideri, "Mısır'da istikrarı bozmak için yabancı terör örgütleriyle komplo kurmak" suçlamasından Mayıs 2015'te ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Davada 16 kişi de idam cezası almıştı.
Savcılar, Müslüman Kardeşler'in 2005'te Hamas'ın, Hizbullah'ın ve İran Devrim Muhafızları'nın askeri eğitim kamplarına bazı "unsurlar" yolladığını ileri sürmüştü.
MURSİ'NİN AVUKATI: NAAŞIN NEREYE GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ BİLMİYORUZ
Mursi'nin avukatı Abdulmunim Abdulmaksud, yaptığı açıklamada, "Mursi, mahkeme salonundan sedye ile taşındı, naaşının nereye götürüldüğünü bilmiyoruz" dedi.
Mursi'nin avukatı, ölüm sonrası prosedürleri takip ettiklerini dile getirdi.
Mısır yönetimine yakın El-Yevm es-Sabi gazetesi ise Mursi'nin naaşının gerekli işlemler için hastaneye sevk edildiğini aktardı.