‘Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’ nedeniyle ATO Congresium'da düzenlenen etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı da okundu.
‘TÜM VATANDAŞLARIMIZI DUYARLI OLMAYA ÇAĞIRIYORUM’
"Denizlerin, okyanusların, yer altı ve üstü su kaynaklarının korunması, çölleşmeyle mücadele ve küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri gibi sorunların çözümü, tüm insanlığın iş birliğiyle mümkün olacaktır. Türkiye, ekolojik çeşitlilik ve tabiat varlıkları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Bu zenginliğin, bu mirasın kıymetini bilmek ve bu mirası gelecek kuşaklarımıza daha da geliştirerek, zenginleştirerek aktarmak için var gücümüzle çalışacağız. Gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için tüm vatandaşlarımızı duyarlı olmaya çağırıyorum."
‘BUGÜNE KADAR 4.5 MİLYAR FİDAN TOPRAKLA BULUŞTURULDU’
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de konuşmasında çölleşmenin, dünyayı tehdit eden ve gün geçtikçe büyüyen, savaşlardan daha tehlikeli ve sinsi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin çölleşmeyle mücadelede sınır tanımadığını belirten Pakdemirli, bu çerçevede Afrika ülkelerinin tamamına yakınıyla iş birliği yapıldığını söyledi.
Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin son 17 yıldaki çalışmalarıyla çölleşme ve erozyonla mücadelede büyük adımlar attığına dikkati çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde başlatılan Ulusal Ağaçlandırma Seferberliği'yle bugüne kadar 4,5 milyar fidan toprakla buluşturuldu. Hedefimiz, 2023 yılına kadar dünya nüfusu kadar yani 7 milyar fidanı toprakla buluşturmak" diye konuştu.
‘ÖNLEMLERİMİZİ ALMALIYIZ’
Çölleşmenin sosyal etkilerine de değinen Pakdemirli, "Çok geç olmadan, araziler üretkenliğini tamamen kaybedip topraklar insanlar için tamamen yaşanılmaz bir yer olmadan önlemlerimizi almak zorundayız. Bu önlemleri alırken de sadece kendi topraklarımızı değil küresel olarak tüm toprakların korunması gerektiği ilkesi ile bütüncül bir bilinçle hareket etmeliyiz" ifadesini kullandı.
Pakdemirli, hedeflerinin 2023 yılında akarsularla denizlere taşınan toprak miktarını 130 milyon tona düşürmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Son 17 yılda yapılan ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve iyi tarım uygulamalarıyla taşınan toprak miktarı 72 milyon ton azaltıldı. Bu miktar yaklaşık 30 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alana karşılık geliyor. Bu miktar yaklaşık 30 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alana karşılık gelmektedir. Bir başka ifadeyle yaklaşık 300 bin dekarlık bir tarım arazisinin kaybı önlenmiştir. Türkiye son 17 yılda, 5,2 milyon hektar alanda yapmış olduğu çalışmalara ilave olarak, arazi tahribatının dengelenmesi hedefleri kapsamında, 2030 yılına kadar 1,5 milyon hektar alanda ağaçlandırma ve erozyonla mücadele, 750 bin hektar mera ıslahı ve 2 milyon hektar tarım alanını ıslah etmeyi hedefliyor."
ÇEM GENEL MÜDÜRÜ İPEK: MÜCADELE BİR ZORUNLULUKTUR
Bu durumun dünyada 1 milyardan fazla insanı sosyal, çevresel ve kültürel açıdan etkilediğini belirten İpek, "Toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması için küresel ölçekte çölleşme ve erozyonla mücadele edilmesi bir zorunluluktur" dedi.
GUTERRES: TERSİNE ÇEVİRMEK MECBURİYETİNDEYİZ
UNCCD İcra Direktörü İbrahim Thiaw ise verimli arazilerin yüzde 25'inin kullanılamaz halde geldiğine dikkati çekerek, geleneksel bilgiler teknolojiyle birleştirilirse 150 milyon hektarın 2030'a kadar yenilenebileceğini, tarımla uğraşan küçük çaplı işletmeler için 50 milyar dolar kadar ilave gelir oluşturulabileceğini ve 200 milyon kişiye besin sağlanabileceğini kaydetti.
Konuşmaların ardından, etkinlik kapsamında düzenlenen uluslararası fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Bakan Pakdemirli, yarışmaya katılan fotoğraflardan oluşan serginin açılışını da gerçekleştirdi.