Dizileri kadına yönelik şiddet, kadının güçsüz gösterildiği, şiddet söylemenin olduğu, psikolojik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin desteklendiği, silah ve ölüm sahnelerinin olduğu başlıklar altında incelediklerini aktaran Taşcıer, araştırmanın sonucuna göre, 8 dizide toplam 23 sahnede kadına yönelik şiddet uygulandığını ifade etti.
Bir dizinin yalnızca bir bölümünde en az 3 kez kadına yönelik şiddet sahnesi bulunduğunu anlatan Taşcıer, şöyle konuştu: “Bu sahnelerden 4’ü babanın kızına, diğerleri de erkeğin eşine, kadına yaptığı şiddet, işkence, tecavüz edilmeye çalışılması, sandalyeye bağlanması, kafasına zorla silah dayandığı sahneler. 30 sahnede genel şiddet bulunuyor. Bu sahnelerde boğma, tokat atma, sopalarla dayak atma, fare zehriyle zehirleme, silahla vurulma ve işkence sahneleri mevcut. İzlenen 8 dizide en 219 kez silah gözükmüş ve ateşlenmiş. Söz konusu sahnede her türlü silah var. Öyle bir hal almış ki sanki silahın olmadığı bir sahnenin çekilmesi mümkün değil. İzlenen 8 dizinin de ortak özelliği hepsinde silah sahnesinin bulunması.”
Ölümlerin, dizilerin neredeyse vazgeçilmezlerinden olduğunu, izlenen 8 dizinin yalnızca bir bölümünde çatışmalar ve infazlardan 41 kişinin öldüğünü aktaran Taşcıer, “Sansürü asla kabul etmiyoruz ancak bu dizilerin kontrol edilerek, toplum üzerinde özellikle gençler ve çocuklarda yaratacağı etki öngörülerek yayınlanması gerekiyor. Zira olumsuz etkileri maalesef toplumun şiddete olan duyarsızlığını artırıyor.” diye konuştu.