Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’ için önem taşıyan ve Orta Asya’nın önde gelen ülkelerinden olan Kazakistan’daki yeni dönemi ülkedeki cumhurbaşkanlığı seçimlerini gözlemci sıfatıyla izleyen Ankara Politikalar Merkezi’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Hasan Kanbolat ile konuştuk.
‘AGİT, BAZI USULSÜZLÜKLER TESPİT ETSE DE SEÇİM SONUÇLARINI ONAYLADI’
Hasan Kanbolat, ‘seçim gözlemcisi’ olarak da izlediği Kazakistan seçimlerinde ciddi boyutlarda bir usulsüzlüğe tanıklık etmediğini belirtirken, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) bazı usulsüzlüklere rastlasa da seçimleri ‘onayladığını’ söyledi.
“Bütün dünyadan, hemen hemen her yerden gözlemciler çağrılmıştı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcileri de, çeşitli uluslararası kuruluşlardan da gözlemciler vardı. Gözlemcilere herhangi bir baskı yapılmadı. Biz serbestçe gözlem yaptık, katılanlarda da konuşma fırsatı bulduk. Ben seçimlerde usulsüzlüğe tanık olmadım. AGİT daha detaylı yapmıştır, onu bilemiyorum, gördüğümü ifade ediyorum. Herhangi bir usulsüzlükle karşılaşmadım. Bunun yanında da aslında Türkiye’ye örnek olması gereken bazı uygulamalara da şahit oldum. O da körler ve sağırların burada oy kullanması için düzenlemelerin yapıldığını gördüm. Biz henüz buna başlamadık. Sadece hastalar ve yatalaklar için bir uygulama başlatılmış durumda, o da tartışmalı durumda. Bu zaten dünyanın her tarafında olan bir uygulamaydı. Aslında özürlüler için hem yazı hem ses sisteminin olmasında fayda görüyorum. AGİT, bazı usulsüzlükler gördüğünü ifade etti ama seçimleri de kabul etti, buna da dikkat çekmemiz lazım. Bazı eleştirilerde bulundu ama seçimlerin reddetmedi.
Kazakistan’ın Sovyetler Birliği sonrası kurucu lideri olan Nazarbayev’in uzun bir süre iktidarda kaldıktan sonra kendi isteğiyle cumhurbaşkanlığından ayrılmasının ‘takdire şayan’ olduğu görüşündeki Kanbolat, dünyada koltuğu bırakmanın gelişmiş Batılı ülkelerde bile sıkıntılı bir süreç olabildiğini belirtti. Nazarbayev’in ‘kenara çekilmesi’ sonrası zaten siyasette olan büyük kızının senato başkanlığına seçilmesinin kendi yerine liderliğe hazırlandığı izlenimlerine yol açtığını anımsatan Kanbolat, bu gelişmenin gerçekleşmemesinin de Kazakistan’da ‘babadan oğula’ geçen hanedan olayının kırılması anlamına geldiğini, böylece Kazakistan’ın genç demokrasisinin kurumsallaşmasının önünün açıldığını belirtti:
“Kazakistan’ın 1991’de Sovyetlerin dağılmasından sonra bağımsız olduğunu dikkate alırsak, aslında 91’den beri 28 yılda çok hem ekonomi hem siyasette hızlı bir yol aldığını söylememiz gerekiyor. Bu konuda Nursultan Nazarbayev’i de tebrik etmek gerekiyor. Çünkü liderlerin iktidara kendi istekleriyle terk etmesi oldukça zor. Amerika’da bile oldukça zordu. Roosevelt, üçüncü seçimden dördüncü seçime gidiyordu, vefatı sonrası iki dönem kuralı getirilerek önü kesildi başkanların. Yoksa koltuk herkese tatlı geliyor, bir şekilde oturmaya devam etmek için sürekli bir oyun içerisine liderler giriyor veya liderlerin çevresindekiler. Nazarbayev, 21 Haziran’da iktidarının başkanlığının 33. yılını da kutlayacak. 91 öncesinden beri iktidardaydı, bağımsızlıkla birlikte o iktidar devam etti. Şu da tahmin ediliyordu, bu değişiklikler sonrası büyük kızı Dariga’yı senato başkanlığına getirmişti, yani Kazakistan hiyerarşisinde ikinci pozisyondur. Büyük kızının cumhurbaşkanlığı seçimine sokulacağı ve cumhurbaşkanı olacağı tahminleri vardı. Bu tahminler tutmadı. Bu konuda da aslında kutlamamız gerekiyor, bütün Kazakistan’ın ve Nazarbayev’in de. Babadan çocuklara geçen bir hanedan olayını böylece kırmış oldu, bu çok önemli bir nokta, dileriz ki Kazakistan’ın bu genç demokrasisi giderek kurumlaşsın, Kazakistan önemli bir ülke.”
Kanbolat Nazarbayev’in ‘kurucu başkan’ olsa bile ‘gölge başkan’ rolü onayacağı düşüncesinde değil. Tokayev’in ‘kişilikli’ ve ‘donanımlı’ bir lider olduğu görüşünü dile getiren Kanbolat, diplomatik kariyeri de bulunan yeni Kazak liderinin hem Çin, hem AB hem de Rusya’yı çok iyi tanıdığını belirterek, kısa süre içinde değişime imza atacağını söyledi. Kazakistan’ın siyaseti ve ekonomisinin bölge ülkeleri için önemine dikkat çeken Kanbolat, özellikle Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’ndeki yerine dikkat çekti:
“Kanaatimce zamanla olacak, çünkü her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Tokayev de kendi kişiliğini koyacaktır. Nazarbayev’in kurucu başkan ama gölge başkan rolünü oynayacağını düşünmüyorum zaman içinde. Tokayev kişilikli bir insan, iyi bir diplomat. Sovyetler Birliği zamanında yetişmiş köklü bir diplomat. Rusya’nın Harvard’ı olan MGIMO’dan mezun. Birçok yerde diplomatlık yapmış, çeşitli dilleri çok rahat konuşuyor. Çin’i çok iyi biliyor ama Avrupa Birliği’nde de çalışmış, Batılı bir anlayışta ve Batılılar da çok iyi tanıyor. Bu da bir artı. Aynı şekilde Rusya’yı da çok iyi tanıyor. Bu geçiş döneminde Tokayev’den daha iyi bir ismin bulunması bence mümkün değildi. Böyle iyi bir CV’si olan, aynı zamanda yönetim kapasitesi yüksek olan bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Onun için ben Tokayev ile birlikte bir devamın olacağını düşünüyorum. Kısa süre içinde de bir değişim olacağını düşünmüyorum. Çin’e gelince Kazakistan şu anda 18 milyonluk bir nüfusu barındırıyor. Ama Türkiye’nin 4 katı büyüklükte, dünyanın en büyük 9. ülkesi. Çin için önemli olan Bir Kuşak Bir Yol projesi. Çin Kazakistan’da şu anda bitirmek üzere olduğu bir demiryolu projesi var, sonra da karayolu projesi, otoban projesi var. Bütün Kazakistan’ı aşan ve burayı aşıp Rusya üzerinden Polonya, Almanya, Avrupa’ya ulaşan önce demir yolu ve karayolu projeleri var. Bu demiryolu bittiği takdirde hesaplanan Çin’den çıkan bir demiryolu 15 gün içinde Almanya’da olacak, bu giderek azalacak. 9 güne kadar bu sürenin düşürülmesi düşünülüyor. Bu hem bölge hem de Kazakistan için çok önemli bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Onun için Kazakistan’ın istikrarı, ekonomisi, siyaseti bölge ülkeleri için son derece önemli. Orta Asya’daki 5 cumhuriyet içinde en büyüğü olan Kazakistan’da demokrasi güçlendiği takdirde diğer ülkeleri de örnek olacağını ve sirayet edeceğini düşünüyorum.”
Seçimlerin hemen ardından usulsüzlük iddiasıyla gösteri düzenleyen şair ve müzisyen Rinat Zaitov’un gözaltına alınması gündeme yansımışken, Kanbolat, muhalefetin de gösterilerin de doğal olduğunu ve yaşananların Kazakistan’da çok partili demokrasiye geçiş sancıları olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Muhalefet hareketlerinin örgütlenmesinde 28 sene içerisinde siyasetten pay almak isteyen oligarkların da rolleri bulunduğunu kaydeden Kanbolat, zaman içerisinde taşların yerine oturacağı görüşünü aktardı:
“Eğer demokrasi varsa muhalefet tabii ki olacaktır, gösteriler de olacaktır. Bundan daha dolay bir şey olamaz. Bence bu muhalif gösterilerin olması artık Kazakistan’ın çok partili bir demokrasiye geçme sancıları olarak da görüyorum. Bundan dolayı da olumlu olarak da görüyorum. Nazarbayev’in çekilmesi Tokayev’in Nazarbayev’den boşalan siyasi boşluğu doldurup doldurmayacağı şeklinde bir soruyu da getiriyor. Bundan dolayı da geçen 28 yıl içinde Kazakistan bir doğal madenler zenginidir, enerji zenginidir, doğalgazdan petrole kadar. Bu çok güçlü Kazak oligarklarını yarattı. Bu oligarklar da siyasetten pay almak da istiyorlar. Onun için muhalefet yaratarak da kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Hatta bazı iş adamlarının adları da geçiyor, Mukhtar Ablyazov gibi. Bu muhalefeti örgütlediği söyleniyor, bunları normal karşılıyorum. Artık bir siyasi örgütlenmeler ve muhalefet çıkacak. Mitingler de olacak, bunlara Kazakistan’ın da alışması gerekiyor.”
‘NAZARBAYEV’İN EĞİTİM HAMLESİYLE DÜNYA ÜNİVERSİTELERİNDE OKUYAN GENÇLER GERİ DÖNÜYOR’
Kanbolat 9 Nisan seçimlerinde Tokayev dışında altı adayın yarıştığını, Batı’daki gibi sağ, sol ve milliyetçi kanatların oluşmaya başladığını aktarırken, yüzde 43’ü hala kırsal kesimde yaşayan halkın yavaş yavaş şehirleşme aşamasında olduğunu belirtti. Kanbolat, Nazarbayev’in eğitim hamlesiyle dünyanın en iyi üniversitelerinde okuyan gençlerin ülkeye dönmeye başladığını ve yenilenme arzuları taşıdıklarını da belirtirken, ülkenin bir ‘değişim ufku’ içerisinde olduğu görüşünü dile getirdi:
‘TÜRKİYE-KAZAKİSTAN- AZERBAYCAN’IN TÜRK KONSEYİ ULUSLARARASI ÖRGÜT OLMAYA GİDİYOR’
Kanbolat’a göre Türkiye Kazakistan’daki süreçle fazla ilgilenmedi. Bunda Türkiye’nin ‘Batı’ya bakmasının’ rol oynadığını söyleyen Kanbolat, diğer yandan ikili ilişkilerin zaten sorunsuz devam ettiğini ekledi. Kanbolat bu bağlamda Türkiye, Kazakistan ve Azerbaycan’ın giriştiği ‘Türk Konseyi’nin genişleyerek uluslararası örgüte dönüşmeye başladığını belirtti:
“Türkiye fazla ilgilenmedi, basın da çok fazla ilgilenmedi. Ama bunu gayet normal karşılıyorum, çünkü Türkiye, kendi doğusuyla pek ilgilenmez, genelde batı üzerinde durur. Ama Türkiye-Kazakistan ilişkileri zaten sorunsuz devam ediyor. Bu sorunsuz devam etmenin ileri dönemde de devam edeceğini düşünüyorum. Buradaki en önemli şey Türkiye ile Kazakistan ve Azerbaycan’ın üzerinde durduğu Türk konseyi uluslararası bir örgüt haline geldi. Buna Nazarbayev özellikle çok önem veriyor ve giderek büyüyen, Türkmenistan, Özbekistan, Macaristan’ı da alan güçlü bir uluslararası örgüt olmaya doğru gidiyor.”