Yasin Özdil, Müjdat Çelebi, Rıza Doğan, Sedat Hasan Karacaoğlu ve Mehmet Feridun Tüfekçi adlı Türk vatandaşları 6 Eylül 2018 tarihinde Moldova'nın başkenti Kişniev'deki evlerinde veya işlerine giderken yakalanmış ve özel bir uçakla Türkiye'ye gönderilmişti.
Deutsche Welle Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, FETÖ'ye ait Kişniev merkezli Orizont ortaöğretim okulunda görevli davacıların yakalanıp Türkiye'ye gönderilmesiyle ilgili süreç, Binali Yıldırım'ın Başbakan sıfatıyla Mayıs 2017'de Moldova'ya yaptığı ziyaret sırasında başlamıştı. Ankara bu ziyaret sırasında Moldova'dan ülkedeki Orizont okullarının kapatılmasını istemiş, Mart 2018'de Orizont-Kişniev okulunun müdürü Kişniev Havalimanı'nda Moldova gizli servisleri tarafından saatlerce sorgulanmıştı.
İLTİCA BAŞVURULARINA RET
'İSLAMCI ÖRGÜTLE BAĞLANTI'
AİHM kararında, davacıların yakalanıp Türkiye'ye gönderildiği gün Moldova gizli servislerinin açıklamada bulunduğu hatırlatıldı. Açıklamada, o gün sabah saatlerinde, 'İslamcı bir örgütle bağlantılı olduklarından şüphelenilen 7 kişinin başka ülkelerin gizli servisleriyle işbirliği içinde yürütülen bir operasyonla yakalandığı ve Moldova'dan sınır dışı edildiği' not edilmişti.
AİHM SÜRECİ
Davacıların Moldovalı avukatı, davacıların yakalandığı gün AİHM'e başvuruda bulundu. Davacılar sınır dışı edilmiş kişilerden olduğundan AİHM başvuruyu öncelikli olarak işleme koydu. Türk hükümetine davaya müdahil olabileceği belirtildi, ancak Ankara bu hakkı kullanmayacağını bildirdi.
Davacılar AİHM'ye yaptıkları başvuruda, Moldova makamları tarafından 'Moldova yasalarına aykırı biçimde' Türkiye’ye teslim edilmiş olmalarının AİHS'nin 5. maddesine aykırı olduğunu savundu. Moldova hükümeti ise AİHM önünde yaptığı savunmada, davacıların, haklarındaki sınır dışı edilme kararı nedeniyle gönderildiklerini ve gönderilirken "Türkiye'de işkence veya kötü muamele görebilecekleri riskine dair bir şikayette bulunmadıklarını" ifade etti.
Strasbourg Mahkemesi, davacıların bu şekilde yakalanmasının AİHS'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi temelinde 'yasadışı', 'gereksiz' ve 'keyfi' olduğuna hükmetti. AİHS’nin bu maddesi, "Kişinin, usulüne aykırı surette ülke topraklarına girmekten alıkonması veya hakkında derdest bir sınır dışı ya da iade işleminin olması nedeniyle yasaya uygun olarak yakalanması veya tutuklanmasını" konu alıyor.
AİHM, aileleri Moldova’da yaşayan davacıların 'keyfi' biçimde sınır dışı edilmeye karşı asgari düzeyde de olsa korunmamış olmalarının AİHS'nin özel ve aile hayatına saygı hakkıyla ilgili 8'inci maddesine aykırı olduğu sonucuna da vardı. Mahkeme, ulusal güvenlik temelinde hakkında işlem yapılan bir kişinin "keyfi muameleye" karşı asgari hukuki güvencelere sahip olması gerektiğine işaret etti.
Karar gereği Moldova davacıların her birine 25 bin euro manevi tazminat ödeyecek.