Türkiye ve Karadağ arasındaki aktif yakınlaşmanın perde arkasında ne var?

Karadağ yönetimi artık Avrupa standartlarını uygulamadaki başarılarıyla övünmüyor, bunun yerine Türkiye’yle dost oldu ve “Balkanlar’da Avrupa-Atlantik değerlerini koruyan” küçük ülkelerinin jeopolitik önemi hakkında konuşmaya başladı.

Avrupa Komisyonu’nun son Karadağ raporu, bu ülkenin AB’nin aday ülkelere sürdüğü talep ve standartları hayata geçirme alanındaki başarıları için çok kritik öneme sahip. Raporda, Podgorica’nın yolsuzluk ve organize suç ile mücadele, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı alanlarında sergilediği 'kısıtlı ilerlemenin' altı çiziliyor.

Ama Karadağ’ın siyasi liderleri halen AB yolunda sonuna gelindiği inancı ve iyimserlik dolu açıklamalar yapıyor. Bunun yanında bu açıklamaların vektörü gözle görülür bir şekilde değişti. Açıklamalarda, Avrupa standartlarına uyumdan daha az bahsedilirken dikkat 'jeopolitik sebeplere' veriliyor. Buna göre Brüksel’in en kısa sürede Karadağ’ı AB’ye alması gerekiyormuş.

Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Djukanovic, ülkede iki güçlü akım arasında 'stratejik politik mücadele' yaşandığı için Karadağ’ın en kısa sürede AB’ye alınması gerektiğini savunuyor. Hükümetin başını çektiği ilk akım, Avrupa-Atlantik vektöründen yana. İkinci akım, Rusya, Çin ve Türkiye’nin desteğiyle ülkenin bu yöndeki gelişimine karşı çıkıyor.

Politik analiz uzmanı ve sivil aktivist Luka Radonjic, Sputnik’e açıklamasında, Podgorica’nın Avrupa entegrasyonuyla ilgili açıklamalarındaki değişiklikleri fark etmemek imkansız olduğunu belirterek, odağın giderek müzakere dosyasının açılan başlıklarından 'büyük politika' yönüne kaydığını söyledi.

Avrupa Komisyonu raporunun, Karadağ’daki durumun felaket olduğunu yazılı olarak teyit ettiğini dile getiren uzman, “Ancak son aylarda Djukanovic’in, Brüksel’e yönelik açıklamaları, kritik tonlara boyanıyor ve ‘işbirliğine ilgi duyan diğer taraflar da var’ türden uyarı biçimini alıyor” dedi.

'ELDEKİ BİLETİ KAPMAK İSTİYOR'

Radonjic, "Avrupa standartlarının özellikle adaletle ilgili alanlarda uygulanması Djukanovic iktidarının tüm sistemini bozar. Bu yüzden Djukanovic bu standartlara ulaşmaya çalışmıyor, AB üyelik konusunu jeopolitik yönünü üste çıkarmaya çalışıyor, Bulgaristan ve Romanya gibi 'eldeki bileti kapmak' istiyor" ifadelerini kullandı.

Yönetimin, ülkeyi Balkanlardaki Avrupa-Atlantik değerlerlerinin savunucusu olarak gösterme çabasının dürüstçe olmadığını kaydeden uzman, Karadağ ve Türkiye arasındaki ilişkilerin de bunu güzel bir şekilde gösterdiğini belirterek, "Geçen yılın sonuna dair resmi veriler, Türkiye vatandaşlarının Karadağ’da 2 bin 97 şirket açtığını gösteriyor. Hatırlatırım, 2015’te sadece 29 Türk şirketi vardı. Medya, ülkede hatta Karadağ’daki yaşama adapte olma konusunda Türklere yardım sağlayan özel ajansların faaliyet gösterdiğini yazıyor. Üstelik kısa zaman önce Podgorica ve Ankara kardeş şehirler oldu" diye konuştu.

'ÇOCUKLAR GÖBEK DANSI YAPTI'

Podgorica’daki bir ilkokulda, geçtiğimiz günlerde Türkiye Günü etkinliğinin düzenlendiğini bildiren Radonjic, "Çocuklar, okul idaresi, Türk Büyükelçiliği çalışanları ve Türk yatırımcılar karşısında göbek dansı yaptı. Tüm bunlar, ekonomik düzlemde gözlemlediğimiz Türkiye’nin Balkanlara büyük dönüşünü sembolik düzeyde teyit ediyor. Djukanovic’in, AB ile taktik oyunda koz olarak Türkiye’yle ilişkileri kullanmasının elbette bir bedeli var" ifadelerini kullandı.