Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, Arap dünyasında en etkili liderin sanıldığı gibi Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman değil, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan olduğunu belirterek prensin, Washington yönetimi üzerindeki etkisini yazdı.
NYT'de, "En etkili Arap yönetici, Muhammed bin Selman değil, Muhammed bin Zayid" başlıklı bir yazı yayımlandı.
Muhammed bin Zayid'in, ABD'nin liderliğini izleyerek büyüdüğüne ve İngiltere'de askeri eğitim aldığına işaret edilen yazıda, şu anda da ABD yönetiminin Zayid'i takip ettiği dikkat çekildi.
'WASHINGTON'DA NEREDEYSE EN ETKİLİ YABANCI SESLER ARASINDA'
Yazıda, Zayid'in 29 yaşındayken, 1991'de Irak'ın Kuveyt'i işgali sırasında ABD ile oturduğu silah pazarlığından eli dolu çıktığına dikkat çekilerek, "30 yıl sonra şimdi 58 yaşında olan Abu Dabi Prensi ve BAE'nin fiili lideri, Arap dünyasının muhtemelen en güçlü lideri. Bin Zayid aynı zamanda Washington'da neredeyse en etkili yabancı sesler arasında ve ABD'yi kendinin gitgide kavgacı bir hal alan gündemini kabul etmeye çağırıyor." görüşü paylaşıldı.
Dünyanın en zengin kişileri arasında olan Bin Zayid'in özel kuvvetlerinin Yemen, Libya, Somali ve Mısır'ın Kuzey Sina bölgesinde aktif olduğunun vurgulandığı haberde, Bin Zayid'in Ortadoğu'da demokratik geçişe engel olmak için çalıştığı ve Mısır'da kendisi için güvenilir bir otokrasi kurulmasına yardım ettiği kaydedildi.
BAE'nin zaman zaman ABD'nin politikaları ile çeliştiğine ve komşularını istikrarsızlaştırdığına değinilen yazıda, insan hakları kuruluşlarının da Bin Zayid'i Yemen'deki insani krizi oluşturduğu ve gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde Suudi Arabistan'ı desteklediği için eleştirdiği anımsatıldı.
'TRUMP DÖNEMİNDE WASHINGTON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ HİÇ OLMADIĞI KADAR BÜYÜK'
"(ABD Başkanı Donald) Trump yönetimi döneminde, Bin Zayid'in Washington üzerindeki etkisi hiç olmadığı kadar büyük görünüyor." ifadesinin kullanıldığı yazıda, Başkan Trump'ın Katar, Libya ve Suudi Arabistan ile ilgili konularda, Bin Zayid'in fikirlerini kendi kabine yetkilileri ya da üst düzey milli güvenlik personelinin fikirlerinin üstünde tuttuğu vurgulandı.
Muhammed bin Zayid'in, İran ve Müslüman Kardeşler'e mesafeli olduğu ifade edilen yazıda, Trump'ın da bu iki konuda BAE prensi ile aynı doğrultuda ilerlediği, son dönemde de Suudi Arabistan ve BAE'ye silah satmak için Kongre'yi baypas etme konusunda adım attığı belirtildi.
Yazıda ayrıca Bin Zayid'in, ABD'de 2016'da yapılan başkanlık seçimleri öncesi Trump'ın yakın çevresine girmek için ısrarlı şekilde çalıştığı ve seçimlerin ardından geçiş döneminde de Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ile gizli toplantılar yaptığı aktarıldı.
Prens Bin Zayid'in, Trump yönetimi ve Rusya arasındaki görüşmelere arabuluculuk etmeye çalıştığı hatta ABD'de Rusya soruşturmasının sürdüğü dönemde de ülkeye gelmediği aktarıldı.
BAE Prensinin de ABD'ye karşı nezaketli ve hoşgörülü bir ülke imajı çizmeye çalıştığı kaydedilen yazıda, Kushner'in son dönemde savunduğu İsrail-Filistin barış yaklaşımının Muhammed bin Zayid'in uzun zamandır savunduğu "Basra Körfezi merkezli yaklaşımı" andırdığına dikkat çekildi.
