Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) olağanüstü zirvesinin ardından düzenlenen olağanüstü Arap zirvesinin kapanış bildirgesinde de İran vurgusu yapılırken Arap dünyasının temel meselesi olan Filistin meselesi ikinci planda kaldı.
Bildirgede Filistin konusunda ise önceki Arap zirvesinde alınan kararlara bağlılık vurgusu yapıldı.
Arap zirvelerinde genellikle 2002'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki zirvede kabul edilen Arap Barış Planı'na atıfta bulunuluyor. Söz konusu plan, Arap topraklarındaki İsrail işgalinin son bulmasını, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasını, Filistinli mülteciler sorununun adil bir şekilde çözülmesini ve buna karşılık İsrail'le normal ilişkiler kurulmasını öngörüyor.
IRAK’TAN İTİRAZ
Kameraların karşısına geçen Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, “Irak, İran’ın diğer ülkelerin işlerine müdahalesini kınayan, Mekke’deki olağanüstü Arap zirvesi tarafından yayınlanan sonuç bildirgesine karşı çıkıyor” dedi.
Irak’ın Suudi Arabistan’ın ve Körfez ülkelerinin güvenliğini hedef alan her türlü eylemi kınadığını hatırlatan Gayt, “Bağdat’ın bildirgenin yazılmasına katılmadığını, bildirgenin şu anki haline itiraz ettiğini açıkça belirtmek istiyorum” diye ekledi.
IRAK: SAVAŞA EVRİLEBİLİR
"Ortalığı kasıp kavuracak bir savaşın belirtilerini taşıyan bölgesel bir kriz yaşıyoruz. Bölgemizin bugünkü durumu dünkünden daha iyi değil" diyen Salih, Irak'ın istikrarının komşu ülkelerin iş birliğine ihtiyaç duyduğunu aktarmıştı.
KİK ve Arap zirvelerinin ardından bugün Mekke'de 14. İslam İşbirliği Teşkilatı olağan zirvesinin düzenlenmesi planlanıyor.