İzmir'de Kınık Adliyesi'nde Asliye Ceza ve Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde zabıt katibi olarak görev yapan 2 çocuk annesi G.Ö., 16 aydır birlikte çalıştığı Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi F.T. hakkında kendisine mobing uyguladığı iddiasıyla şikayet dilekçesi verdi. Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Kınık Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçesinde 'Dengesiz', 'Ruh hastası kadın', 'Hakimim ruh hastası', 'Sanki uyuşturucu kullanmış insanlar gibi', 'Gözleri dönmüş' şeklinde ifadeler kullanınca 'sanık' oldu.
Kınık Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi F.T. şikayetçisi olduğu iddianameyi kabul ederek, davayı açtı. Ardından da tensip zaptı düzenledi ve kendisine de 21 Mayıs'a verdiği duruşma günü için davetiye çıkardı. G.Ö.'nün savunmasının ise yaşadığı Bergama'daki, Bergama Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınması için talimat yazdı.
DURUŞMADA HEM MÜŞTEKİ HEM HAKİM OLDU
F.T., geçen 21 Mayıs günü görülen ilk duruşmada hem müşteki hem de hakim olarak yer aldı. G.Ö.'nün avukatı Erdem Karamemiş'in de katıldığı duruşmada, Müşteki-Hakim, duruşma zabtına tebligatların taraflara ulaştığını, yazılan talimatlara yanıt verildiğinin görüldüğünü geçirdi.
AVUKATTAN 'HUKUK SKANDALI' TEPKİSİ
Daha sonra söz alan G.Ö.'nün avukatı Erdem Karamemiş, davaya aynı zamanda müşteki olan hakiminin bakacağını duruşmadan bir gün önce öğrenip itiraz dilekçesi verdiklerini belirterek, "Dilekçemizde reddi hakim talebinde bulunmuştuk. Bunun değerlendirilmesini talep ederim. Yedi günlük yasal süre içerisinde, 'hakimin yasaklılık sebeplerinden dolayı' reddi hakim talebinde bulunduk. Mahkemece iddianamenin kabul edilmesi, ayrıca tensip zaptı hazırlanarak bizzat hakimin kendisini duruşmaya davet etmesi, başlı başına hukuk skandalıdır. Bu konuya ilişkin de yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız" dedi.
Hakim F.T. reddi hakim talebini kabul ederek dosyadan el çekti. Dosyayı, davaya bakacak mahkemeyi tayin etmesi için Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
ZABIT KATİBİ: PSİKOLOJİM BOZULDU
Yaklaşık 2,5 yıldır zabit katibi olarak görev yapan ve yaşananların ardından Bergama Adliyesi'nde görevlendirilen G.Ö. "Hakim bana mobbing uyguluyordu. Dilekçe yazdım. Üzerimdeki baskıdan ve mobingden dolayı dilekçede hakaret içerikli ifadeler kullandım. O kadar çok mobbing uyguluyordu ki, ne yazdığımı bilemez haldeydim. Psikolojimi bozdu" dedi.
'İDDİANAME KENDİSİNE GELDİĞİNDE BUNU İADE ETMELİYDİ'
İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel ise müşteki konumunda olan hakimin, davaya bakamayacağını, dosyayı kendisine gelir gelmez iade etmesi gerektiğini söyledi.
Yücel, "Hem şikayetçi hem de karar verici aynı yerde olur mu? Kanunda, hakimin davaya bakamayacağı hallere ilişkin açık düzenleme var. Burada hakimin, iddianameyi kabul etmeden çekilmesi gerekirdi. Böyle bir dosyaya bakamaz. Hakim suçtan kendisi zarar görmüşse, hakimlik görevini yapamaz. Şikayetçisi kendisi, zarar göreni de kendisi. Ayrıca karşısındaki sanık adil yargılandığına ilişkin güvenceyi nereden bulacak? Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Hiçbir hukuk düzeni, hiçbir hukuk sistemi bunu kabul etmez. Karar vericinin bizzat olayın mağduru olduğu durumda, o davadan çekilmesi gerekiyor. İddianame kendisine geldiğinde iade etmesi gerekirdi" dedi.