Seçimler yaklaşırken adaylar yazılı basın ve görsel medyada kendini gösterip projelerini anlatıyor. Bunun yanında sosyal medyada da kıyasıya bir kendini ifade etme ve yer kapma savaşı sürüyor. Ne var ki genel iletişime yansıyanlar, TV röportajları ve özellikle de yaşananların sosyal medya yansımaları her zaman gerçekleri yansıtmıyor.
Evrensel gazetesi yazarı ve iletişimci Ayşen Şahin Aksakal, Seyr-i Sabah programında Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın medyadaki durumunu ve konuşmalarının ardından sosyal medyaya yayılan yalanları yorumladı. Aksakal, İmamoğlu’nun medyadaki işinin Binali Yıldırım’a göre daha zorlu olduğunu diye getirdi:
‘MUHALİF ADAYLARIN ÖNÜNE BARİYERLER KONUYOR’
İki adayın da söylemlerine bakınca Binali Yıldırım’ın İstanbul ile ilgili proje açıklaması yoktu. Otobüs bileti indirimi ve su faturalarıyla ilgili bu indirimleri yaparsak belediyelerin büyük yatırımlara nasıl bütçesi kalır diyordu. Sayın Cumhurbaşkanı projelerimizi anlatacak diye sahneye çağırmıştı. Bunun seçim sonuçlarına yansımadığı, işe yaramadığı görüldü. Projeleri anlatmak barışçıl söylemlerde olmanın önemi fark edildi. Şimdi bunu iyi yapan adayın önüne çok farklı sorunlar konuyor. Şu anda Binali Yıldırım akbil’in fiyatlarını su faturalarını düşürdü ve proje konuşmaya başladı. Ama İmamoğlu’nu öyle bir döngüye aldılar ki ona anlatmak istediği şeyleri anlattırtmıyorlar.
‘CHP’DE ADAYLAR SERBEST BIRAKILDI’
İlk seçimde Cumhurbaşkanı tüm belediye başkanlarını yanına alıp bir TV programı yaptı. Bu aslıda iktidarın yıllardır söylediği bir arada olacağız lafını doğruluyordu. Muhalefet bunu biat kültürü olarak algıladı. CHP ise adayları kendi programlarında serbest bıraktı hatta kampanyadaki CHP vurgusu bile minimize edilmişti. Her aday tam bir belediyecilik işlerini anlattılar. Seçimlerin sonuçlarına baktığımızda bu sistemin çalıştığını gördük.
‘YAPILANLAR GOEBELS İLETİŞİMİNİ HATIRLATIYOR’
Ülke TV’deki programda aynı konu ekseninde karşı taraf bambaşka konularda sıkıştırmaya çalıştı ama İmamoğlu’na bir iki puan faydası oldu. Programdan alınan bazı sahneler kesilip sosyal medya üstünde yayılıma sokuluyor. Genci tokatlama sahnesi denilen kısım, bizim abes bulduğumuz programdan alınan kısmın bazı kesimler üstünde işe yaradığını görüyoruz. Sosyal medyada farklı yerlere bunu verince bir algı operasyonu yapmanız mümkün olabiliyormuş. Alternatif medyaya ulaşamayan ana akımdan her şeyi takip eden insanların üstünde bir etki gücü var. O videoda şunu gördüm ki İmamoğlu bununla mücadelede zor bir noktaya geliyor. İnsan olarak sükunetini ve sakinliğini çok profesyonel yönetti. İnsanız. Ciddi bir kerempelerin içinde olduğunu düşünüyorum. Karşısına çok uç noktada muhalif insanlar çıkıyor. Sükuneti bu işi kendi lehine çevirmesine yardımcı oluyor. Ama şu ada çok gerildi. Başına gelen haksızlıklar onu çok zorlu bir hale getiriyor.
Başkanın adamları diye bir film vardı. Beka problemini çözmek için sorunu önce yaratmak gerekiyor denirdi. Kendini sürekli tekrar eden bir döngüye dönüştü bu ülkemizde. Ne zaman sıkışılsa bir beka problemi ve askeri harekat durumu ortaya çıktı. Ben bunun toplumda karşılığı olacağına inanmıyorum. Türkiye’de şu konuşuluyor: Ya bomba patlar ya harekat olur. Ama ben iktidarı şanslı göremiyorum. Bu kadar hayat memat meselesiyse bir vesile bunu bırakmayacaklarsa bu seçimi yaptırmayacaklarını hissediyorum. Seçim açık bir biçimde İmamoğlu’na doğru gidiyor.”