Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Mayıs ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.124 liraya yükselerek mevcut net asgari ücreti geçerken, yoksulluk sınırı 6.918 liraya yükseldi. Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın 'yaşama maliyeti' ise aylık 2.625 lira oldu.
TÜRK-İŞ Araştırmasının Mayıs 2019 ayı sonucuna göre:
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6.918,33 lira ve
Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın 'yaşama maliyeti' ise aylık 2.625,42 lira olarak hesaplandı.
‘İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR YAŞAMI SÜRDÜREBİLME İMKANI ÇOĞU ÜCRETLİ ÇALIŞAN İÇİN MÜMKÜN OLMADI’
TÜRK-İŞ açıklamasında şu değerlendirmeler yapıldı:
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) kuruluşunun yüz yıla ulaştığı günümüzde, insan onuruna yaraşır bir yaşamı sürdürebilme imkanı çoğu ücretli çalışan için mümkün olmadı. İşçinin kendisi ve ailesinin için yetecek bir ücreti elde etmesi, uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla sağlanamadı."
TÜRK-İŞ verilerine göre; Mayıs ayı için hesaplanan 2.124 lira açlık sınırı ve 2.625 lira olan bir kişinin yaşama maliyeti hesaplamasına rağmen bekar bir işçi için geçerli net asgari ücret tutarı 2019 yılının tamamı için aylık 2.020 liradır. Buna karşılık en düşük kamu çalışanı net maaşı yılın ilk altı ayı itibariyle (sosyal yardım hariç) aylık 2.995 lira olarak belirlendi. Aynı dönem itibariyle en düşük emekli aylıkları ise işçinin 1.888 lira, esnafın 1.691 lira ve memur için 2.379 lira oldu.
TÜRK-İŞ'in verileri temel alındığında ‘mutfak enflasyonu’ndaki değişim 2019 Mayıs ayında şöyle açıklandı:
Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0.81 arttı.
Yılın ilk beş ayı sonunda fiyatlardaki artış yüzde 9.42 oldu.
Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış yüzde 25.97 oldu.
Yıllık ortalama artış yüzde 22.12 oldu.
TÜRK-İŞ'in diğer bulguları şöyle sıralandı;
Süt, yoğurt, peynir grubunda; fiyat değişimi bu ay özellikle sütte oldu ve bütün markalarda fiyatlar arttı. Peynir ortalama fiyatı da yükseldi. Raf etiketlerinde ucuzmuş gibi gözüken fiyatlar, kilogram olarak hesaplandığında yükseldi.
Mutfak harcamasında mevsim koşullarına bağlı olarak beklenen rahatlama kısmen sebze fiyatlarından oldu ve fakat meyve fiyatlarındaki artış bunun olumlu etkisini azalttı. Sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay önceki aya göre yüzde 5.26 artarak 7.81 lira oldu. Geçen ay bu tutar 7.42 lira olmuştu.
Sebzede kış ürünlerinin pazardan çekilmesi ve yerini mevsim ile tarla ürünlerine bırakmasının olumlu etkisi ortalama kilogram fiyatında görüldü. Geçtiğimiz ay 7.75 lira olarak hesaplanan ortalama sebze fiyatı bu ay yüzde 11.87'lik gerileme sonucu 6.83 lira oldu. Kuru soğan, domates, yeşilbiber, patlıcan, fasulye fiyatı gerileyen sebzeler arasında yer aldı, limon fiyatı arttı, barbunya tezgahlarda yer aldı.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Araştırmada ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi.
Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; geçen ay fiyatı artan ekmeğin aile bütçesindeki ağırlığı yükseldi ve fakat uzun bir süre mevcut fiyat geçerli olacağından enflasyon artışında etkisi olmayacak. Un, makarna, irmik ile pirinç, bulgur fiyatında önemli bir değişiklik tespit edilmedi.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı fiyatında 'ayarlama" görülürken, margarin ile zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı aynı kaldı. Zeytin fiyatı -yeşil ve siyah zeytin ortalaması olarak- bu ay yükseldi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden fındık fiyatı arttı, fıstık fiyatı geriledi, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı yine değişmedi. Şeker, bal, reçel, pekmez, salça ve tuz fiyatı aynı kaldı. Çay ve ıhlamur fiyatı da değişmedi.