WikiLeaks kurucusu Assange'ın 11 Nisan tarihinde 7 yıldır yaşadığı Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'nden İngiliz polisince gözaltına alınıp tutuklanmasının üzerinden yaklaşık iki ay geçti.
O günden bu zamana kadar geçen süreçte, 2006 yılından yılından bu yana faaliyet yürüten ve içlerinde ABD'nin savaş suçları başta olmak üzere çok sayıda ifşa faliyetinde bulunan WikiLeaks'le ilgili tartışmalar yeniden alevlendi.
'İNGİLTERE'NİN GUANTANAMO'SUNDA' TUTULUYOR
İngiltere tarafından kefalet şartlarını ihlal etmek suçlamasıyla 50 hafta hapis cezası alan Assange'ı aynı zamanda İsveç'te kendisi aleyhinde kurgulanmış ve kapatıldığı halde yeniden açılan 'tecavüz' komplosu ve sürecin sonucunda ABD'ye iade edilme tehlikesi bekliyor.
Assange'ın iadesi için 'kolları sıvayan' ABD hükümeti, WikiLeaks kurucusuna yönelik 'ABD tarihindeki en büyük gizli bilgi sızdırmalarından birinde rol almak' suçlaması başta olmak üzere çok sayıda suçlama yöneltiyor. Son olarak ABD, 'Casusluk Kanunu' kapsamında milli savunma bilgilerini yasa dışı yollardan edindiği gerekçesiyle 17 yeni suçlama yöneltildi.
'YA HAPSE GİRECEĞİM YA DA İLKELERİME İHANET EDECEĞİM'
Assange'a 'yardım etmekle' suçlanan eski ABD istihbarat analisti Chelsea Manning ise ABD'de hapiste. Manning, Assange aleyhinde ifade vermeyi reddediyor. Manning, ABD'nin Virginia eyaletinin Alexandria şehrinde devam eden soruşturmasındada, Bölge Savcısı Claude Hilton, anayasada yer alan sessiz kalma hakkına dayanarak ifade vermeyen Manning'in mahkemenin kararına uymadığına dolayısıyla cezaevine gönderilmesine hükmetmişti.
Manning ise daha önce yaptığı açıklamalarından birinde, "Hücremin anahtarlarının bende olduğu düşüncesi, bu gereksiz ve cezalandırıcı mahkeme çağrısı nedeniyle her halükarda acı çekme olasılığı ile karşı karşıya olduğum için, saçma bir düşüncedir: Ya hapse gireceğim ya da ilkelerime ihanet edeceğim. İlkelerime ihanet etmek, hükümetin yapabileceklerinden çok daha kötü bir hapishanedir" demişti.
Assange'ın ve WikiLeaks'in geleceğiyle ilgili olarak gazeteci/yazar Andre Vltchek ve WikiLeaks aktivistlerinden, Avustralya'da WikiLeaks partisi kurucularından, Assange'ın yakın çalışma arkadaşı ve aile dostu Gail Malone ile konuştuk.
'BATI ELİNDEN GELENİ YAPACAK'
SSCB (Leningrad) doğumlu bir Amerikan siyaset analisti, gazeteci ve yapımcı olan Vltchek, ABD emperyalizmi karşıtı görüş ve çalışmalarıyla tanınıyor. Vltchek, Assange olayında da kamuoyunun emperyalizm tarafından sindirildiği görüşünde:
"Corbyn, Livingston ve diğer bazı isimler sert ifadelerle tepki gösterseler de, Assange için büyük çaplı bir protesto henüz düzenlenmedi. Batı kamuoyu sinik ve pasifize edilmiş bir durumda. Yalnızca kendi çıkarları için savaşıyorlar, özgürlük veya bilgiye erişme hakkı için değil. 'İmparatorluk da bunun farkında ve bu duruma uygun olanı yapıyor."
'ASSANGE'I KURTARMANIN TEK YOLU KİTLESEL GÖSTERİLER'
İngiliz kamuoyu başta olmak üzere Avrupa'nın Assange olayındaki tepkisizliğine dikkat çeken Vltchek, Assange'ı kurtarmanın tek yolunun İngiltere veya ABD'de düzenlenecek kitlesel protestolar veya grevler olduğu görüşünde.
'JULIAN'I NELER BEKLEDİĞİNİ ANLAMAK İÇİN STRATFOR YAZIŞMALARINA BAKMAK YETERLİ'
Avustralya'da 2013 yılında kurulan ve ulusal çapta yüzde 0.66 oy alan WikiLeaks Partisi kurucularından Gail Malone ise, Assange'ın Londra'daki Ekvador büyükelçiliğinde kendisini ziyaret eden isimler arasında. Malone, Sputnik'e yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
Malone ayrıca, ABD'nin Assange ve yakın çevresine yönelik planlarını içeren e-postaları listelemiş. Yayınlanan Stratfor yazışmalarında, Assange, ailesi ve yakın çevresinin hedef alınmasına dair çok sayıda iç yazışma belgeleri yer alıyor. (https://gailmalone.wordpress. com/2018/06/19/extracts-from- stratfor-emails-released- prior-to-4th-march-2011- relating-to-australia-julian- assange-his-family-and- wikileaks/)
Assange'ın 'Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu' (UNWGAD) tarafından desteklendiğini ve Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Raportörü Nils Melzer de Assange'ın kefalet ihlali gerekçesiyle aldığı orantısız ceza ile ilgili derinden endişe duyduğunu hatırlatan Malone, yine de kendisi hakkında 10 yıldan fazla bir süredir ortaya atılan sahte iddiaların 'mavi tikli gazetecilerce' teyit edilmeden tekrar ediliyor olmasına dikkat çekiyor.
'SOSYAL MEDYA PLATFORMLARI, YANLIŞ İDDİALARIN YERLEŞMESİNİ SAĞLIYOR'
Bu durumun ise insanların Assange ile ilgili hala çok az bilgiye sahip olmasıyla sonuçlandığına dikkat çeken Malone, bu durumu şu ifadelerle açıkladı:
"Assange ile ilgili tartışma yaratacak her fırsatı değerlendiriyorum ve insanların Julian ve WikiLeaks hakkında çok az bilgiye sahip olduğunu görmek beni artık çok da şaşırtmıyor. Ben onun da memleketi olan Avustralya'dayım ve çok sayıda insanın konuyla ilgili hiçbir fikri olmadığını görebiliyorum. Çünkü sosyal medya platformları, bu konuda 'yankı odaları' gibi hareket ederek konuyla ilgili yanlış iddiaların tekrarlanarak yerleşmesini sağlıyor."
'ASSANGE KARŞITI PROPAGANDA YİNE EN ÇOK GAZETECİLER TARAFINDAN YAPILIYOR'
ABD'li basın kuruluşları başta olmak üzere ABD ve Avrupa'da Assange ile ilgili yürütülen kara propagandaya da değinen Malone, "Assange'ın bir gazeteci olduğu vurgulanmalı. Onun çalışmalarının gazetecilik olmadığı yönünde büyük bir propaganda çalışması yapılıyor. Gazetecilik alanında çok sayıda ödül aldı ve bu kara propaganda yine en çok gazeteciler tarafından yapılıyor" ifadelerini kullandı.
'DÜNYA VATANDAŞLARININ TOPTAN KATILIMIYLA SİYASİ ÇÖZÜM'
Avustralya hükümetinin kendisi de Avustralyalı olan Assange'a destek olmadığının da altını çizen Malone, "Julian, dünya vatandaşlarının toptan katılımıyla yürütülecek bir siyasi çözüm olmadan çok az şansa sahip" dedi.
'ABD, ASSANGE ÜZERİNDEN BAŞLATTIĞI CADI AVINI DEVAM ETTİRMEYE İSTEKLİ'
WikiLeaks'in şu anda Assange olmadan yoluna devam ettiğini söyleyen Malone, Assange dışındaki diğer çalışanlara yönelik tehditlerin ise devam ettiğini söyledi ve şunları ekledi:
"Kristinn Hrafnsson'un Genel Yayın Yönetmenliğinde WikiLeaks güvenilir ellerde. Ancak diğer çalışanlara yönelik tehditler de -Stratfor yazışmalarında görüleceği üzere- devam ediyor. ABD'nin Julian üzerinden başlattığı cadı avını kapsamlı bir şekilde devam ettirmeye istekli olduğu ortada. Biz şimdi yeni bir zeminde ilerliyoruz ve anlıyoruz ki uluslararası hukuk, sözleşmeler veya normlar artık güvenilir olmaktan çok uzak. Suudi Arabistan konsolosluğunda Kaşıkçı'nın başına gelenler, ABD'deki Venezüella büyükelçiliğine yapılan baskın ve Julian'ın büyükelçilik binasından zorla çıkarılması gibi örnekler insanları harekete geçirmeli. Assange veya Assange olmadan, WikiLeaks gibi organizasyonlara bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu, Assange'ın hayatına ve çalışmalarına özgür bir insan olarak devam edebilmesinin de tek yolu."
'ÜLKENİZ İÇİN EN İYİ YÖNTEMİN HANGİSİ OLDUĞUNU ÖĞRENİN'
Öte yandan Malone, Assange ile ilgili dünya çapında devam eden destek kampanyalarına da değinerek, dünya çapındaki Assange destekçilerine de "Her alanı tutmak gerekiyor. Farklı ülkeler farklı yöntemlere ihtiyaç duyabilir, ülkeniz için en iyi yöntemin hangisi olduğunu öğrenin" mesajını verdi.
