Gündem Dışı’na bu hafta, yazar ve kaligrafi sanatçısı Murat Ünver katıldı. Sanılanın aksine güzel yazının (kaligrafinin) Osmanlı’dan Batı’ya geçmediğini, aksine Batı’dan geldiğini söyleyen Ünver, “Güzel yazı sadece alfabeyi güzel yazmak demek değildir, anlatımı ifade eden sembolleri de güzel yazmaktır” diye konuştu.
Kaligrafinin yetenek değil öğrenme işi olduğunu söyleyen Ünver, iyi bir eğitimle herkesin güzel yazı yazabileceğini vurguladı.
Ünver’in Amerika’dan başlayarak Peru, İspanya, İngiltere ve İstanbul’a kadar uzanan gizem dolu bir hikâyeyi anlattığı ‘Siyah Kedi’, modern bilim ve fizik ötesi deneyimleri birleştiren bir bilim insanının aşkı uğruna çıktığı elli yıllık bir arayışı anlattığı romanı.
Murat Ünver, ‘Siyah Kedi’de ölüm, ölüme yakın deneyimler, reenkarnasyon, bilinç, ruh, enerji, rüya, dejavu, psikedelik deneyimler, paralel evrenler, kuantum mekanikleri ve evrenin işleyişi ile ilgili konulara giriyor.
‘HEPSİ BİRBİRİYLE BAĞLANTILI’
Gerek kitabında gerekse yayında Budist öğretiyi içeren ‘Tibet Ölüler Kitabı’na da değinen Ünver, şunları söyledi: “Tibet Ölüler Kitabı’nın bahsettiği konular çok enteresan. Psikedelik deneyimlerle çok örtüşüyor. Bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Beyinde oluşan kimyasallarla Tibet Ölüler Kitabı’nda bahsedilen şeyler birbiriyle tamamen örtüşüyor. Tibet Ölüler Kitabı, bilincin 6 ara halini anlatıyor. Bilincin, ölüm anında, doğum anında, rüya anında, meditasyon anında ne yaşadığını aktarıyor. Bilimsel verilerle karşılaştırdığımızda bunlar birbiriyle çok örtüşüyor. Bu çok enteresan.”