'31 MART BİR FACİA'
İstanbul’da Saadet Partisi’nin gerçekleştirdiği iftar sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gökçınar, Saadet Partisi’nin seçimlere tekrar girme kararının nasıl alındığının sorulması üzerine şunları söyledi:
“Seçimlerin tekrar edilmesi kararını tasvip edemeyiz. Seçimde oy kullanacakların iktidar partisine oy vermeyeceğini anlayınca oy pusulası vermiyorlarmış. Böyle bir şey olabilir mi? 31 Mart, bir facia. Zaten tarihimizde de olumsuz bir tarihti bu 31 Mart. Seçimlere yeniden girmemiz konusuna gelince… Biz konjonktürel bir parti değiliz. Bizi söylemlerimiz ve tutumumuz sebebiyle destekleyen kitlemizi, destekçilerimizi düşünmek durumundayız. Kaldı ki ben 23 Haziran’da fevkalade bir sonuç bekliyorum. Siz ‘bir şey olmuyor, Saadetçik’ dersiniz. Önceden böyle bakanlar, şimdi bize ‘Aman seçime girmeyin’ deme noktasına geldi. Biz bir dava partisiyiz. Rahmetli Erbakan hocamızla biz iktidarmış gibi çalışmalar yaptık. Bize Millet İttifakı’ndan herhangi bir teklif gelmedi. Bunlar bize yakıştırılan şeyler ama teşkilatlar arası böyle bir talep gelmedi”.
Yaklaşık 3 yıldır Borsa İstanbul’da çalışan oğlunun işten çıkarılmasıyla ilgili de yorum yapan Gökçınar “Oğlumun Saadet Partisi’nden aday olduğum için işten çıkarıldığını söyleyemem. Ancak bir işten çıkarma olduğu ortada” diye yanıt verdi.
‘ŞEKER VE TANK PALET FABRİKASI SATARAK YERLİ VE MİLLİ OLUNMAZ’
Gökçınar, Kahraman askerimizin başına çuval geçirildiğinde 'ne notası müzik notası mı?' diye alay edeceksin sonra da Erbakan Hocamızdan ve millilikten bahsedip Saadet Partisi seçmeninden oy isteyeceksin. Öyle mi? Hadi oradan” sözleriyle AK Partili rakibi Binali Yıldırım'a tepki gösterdiğinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“‘Hadi ordan’ lafı Erbakan hocamızın bir sözüne atıftı. Ancak orada Erbakan hocamızın zikredilmesi doğru değildi. Tamam, oy istiyorlar. Ancak oy için ‘Biz İstanbul’a ihanet ettik, bize oy verin, daha da fazla ihanet edelim’ deseydi. Çünkü şeker fabrikası, tank palet fabrikası satmakla yerli ve milli olunmaz”.