Sümer Mahallesi'ndeki konutlarında gazetecilere açıklamalarda bulunan iş insanı Cemalettin Sarar, ramazan ayında üzüntü verici bir olay yaşadıklarını söyledi.
Yaşadıklarını anlatan Sarar, hırsızlık olayına ilişkin olarak şöyle konuştu:
Evinde yabancı uyruklu çalıştıracaklara uyarılarda bulunan Sarar, "Emniyete haber vermeden yabancı uyruklu insanları almayın. Yabancı çalıştırmak gayet iyi ama böyle şeyler olunca... Buna benzer bir sürü şeyler oldu. Daha önce de ülkemizde yaşandı. İnsanları katleden birileri bile oldu" ifadelerini kullandı.
Eşinin daha çok direndiğini ve zanlıların onu darbettiğini belirten Sarar, şüphelilerin kendisi yerdeyken üzerine bastığını anlattı.
Cemalettin Sarar, olayla ilgili olarak kendilerini arayıp "geçmiş olsun" dileğinde bulunan herkese teşekkür etti.
'ANAHTARIN DA KASANIN DA YERİNİ BİLİYORDU'
Zehra Sarar da o gece teravihin ardından eve geldiğini söyledi.
"Kış bahçesinde eşimle oturuyoruz. Sularımızı, haplarımızı içtik" diyen Sarar, şunları kaydetti:
Sarar, zanlıların doğrudan kasanın bulunduğu odaya gittiğini ifade etti.
Kasayı boşaltan şüphelinin, bunun dışındaki değerli eşyaları da aldığını söyleyen Sarar, "Daha sonra beni de yukarı çıkardılar. Cemalettin Bey'i yüzüstü yere yatırmışlar. Bana da 'Yat' dedi, ben biraz direndim. Ellerimizi ayaklarımızı arkadan yeniden bağlayıp birbirimize bantla bağladılar. Üzerimizden kilitlediler. Ses kesildi" diye konuştu.
Zehra Sarar, önce sağ kolunu ipten kurtardığını, daha sonra çekmecedeki makasa doğru hamle yapıp eşiyle birbirlerinin iplerini çözdükleri anlattı.
'ESKİ HİZMETÇİ İKİ AY KEŞİF YAPMIŞ'
Güvenlik görevlilerini aradığında personelin 3 zanlının peşinde olduğunu öğrendiğini dile getiren Sarar, şu bilgileri verdi:
"Bizi kim kurtardı, kapı nasıl açıldı, sonrasını hatırlamıyorum. Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak ve Emniyet Müdürü Engin Dinç geldi. Hastaneye gittim. Kötü bir gece geçirdik. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Beni darp ettiler ancak direndim. Elimi ve kolumu bağlayan, eski hizmetçinin kocam diye tanıttığı sevgilisiymiş. Aksanından, ses tonundan o olduğunu anladım. Gözlerinden tanıdım. Ben silah görmedim ancak elinde kama gibi bir şey vardı.
Konutlarındaki güvenlik önlemlerine de değinen Sarar, daha sıkı tedbirler alacaklarını söyledi.
'KARŞIDAN KENDİSİNE KAPI AÇMIŞ'
"Evde ne kamera ne alarm ne bekçi var" diyen Sarar, şunları ifade etti:
"Kapıda iki bekçi var. Biz güvendeyiz diye oturuyoruz. Adam karşıdan kendisine kapı açmış. Oradan elini kolunu sallayarak girdi. Anahtar kapının üzerinde. Moldovalı hizmetçi giderken zaten anahtarı yanında götürmüş. Teslim etmedi. Çalışırken sevgilisiyle kadın kendi aralarında güya kavga etmiş. Gece 02.00-03.00 gibi binmişler arabaya gitmiş, bir minibüsleri vardı. İki yıl önce iki ay kadar çalıştılar, bu sürede planladılar herhalde. Onlardan çalıştıkları sürede şüphe etmedik. Sonra anladık ki onların yerine gelen kadını takip etmişler. Bir gün çalışan kadın geldi, 'Birisi beni takip ediyor.' dedi. Daha önce Moldovalı hizmetçinin saçları sarıydı ta ki bu olaya kadar, sonra siyah yapmış saçlarını. Tabii orada otobüsler duruyor, işçiler akın gibi giriyor ya o, onların arasına karışmış girmiş.
Zehra Sarar, merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hediye ettiği altın yoncalı iki saatin de çalınan eşyalar arasında olduğunu söyledi.
Failleri bir an önce karşısında görmek istediğini belirten Sarar, "Ben de onu aynı şekilde yere yüzükoyun yatırıp üzerini tekmeleyeceğim. Emniyete de söyledim, geldiği zaman ona aynısını yapmak istiyorum. Bizi neden öldürmediler bilmiyorum, ben kadını tanıdım gözlerinden. Sanırım onları tanımadığımızı düşünerek bizi öldürmediler. Sesinden, gözünden tanıdım. Niyetleri olsa öldürürlerdi, ellerinde her şey vardı. Bundan sonra normal hayatımızda hiçbir değişiklik olmayacak. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ev son sistem koruma sistemi yapılacak. Bir tek değişiklik o olacak" ifadelerini kullandı.